Bugün size bir kitaptan bahsetmek istiyorum.

Uçarı bir kitaptan.

Hayallerin sınırlarını zorlayan,

Mekandan ve zamandan bağımsız çılgın bir kitaptan.

Element Avcıları isimli çocuk romanından.

Kitap; Timaş Yayınları’ından çıktı.

Fantastik içeriği olan bilimkurgu çocuk romanı.

Hani şu çocuklara farklı bakış açıları sunan,

Hayal dünyalarını zenginleştiren,

Olaylara, insanlara, hayata başka açılardan bakmanın da mümkün olduğunu hatırlatan bir kitaplardan.

Jules Verne kitaplarını hatırlar mısınız?

En ünlüsü “Ay’a Yolculuk’tur.” Bir diğeri “ Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’tır”.

“Dünyanın Merkezine Yolculuk, Yüzen Şehir, Kaptan Grant’ın Çocukları, Seksen Günde Devri Alem vs.” gibi daha birçok kitabı vardır Jules Vern’in

Çocukluğumuzda bilime, teknolojiye, meraklı olanlarımızın elinden düşürmediği kitaplardı Jules Vern’in kitapları.

Onlarla maceralara atılır; dünyayı tanırdık.

Henüz gelişmemiş bilimin öngörüleriyle büyülü bir hayal dünyasında kaybolurduk…

Oysaki Jules Vern’in ilk eseri olan “Balonla Beş Hafta’yı” 1863 yılında yazmıştı.

Yani henüz hava aracı olarak kullanılması mümkün olmayan biz zamanda Afrika’yı balonla dolaşmanın macerasını Fransız kitapseverlere sunmuştu.

Ay’a Yolculuk ise bambaşka bir öngörü idi.

O dönemin teknolojisi ile Ay’a gidebilmek ancak hayallerle mümkündü.

Oysa ki;

Günümüzde Ay’ı bırakın Mars gezegenine yolculuk planlanıyor.

Uzay programı olan devletlerin insansız araçları ise, diğer gezegenleri ziyaret ediyorlar.

Hatta Voyager-2 isimli insansız uzay aracı Güneş Sistemini bile aşmıştır.

Günümüzde uzayın soğuk karanlığında bilinmeyene doğru yol almaktadır.

Önce insansız araç, teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanlı araçlarla ziyaret.

Jules Vern kitaplarının her biri ayrı bir öngörüdür.

Element Avcıları kitabı da kendi çapında bir öngörü kitabıdır.

Bilimkurgu ve fantastik ögelerinin yanında, Türk mitolojisinden izler de taşır.

Yani hem geçmişi işler,

Hem de geleceği.

Kitabın kahramanlarında Umay Ece ve Ay Toyon Türk mitolojisini temsil ederken, Olayın geçtiği dünya ise bir Güneş Sistemi’nin dışındaki bir gezegene vurgu yapıyor.

Bu ötegezegendeki yeraltı dünyası Türk mitolojisinin yeraltı kültünü temsil ederken, bir gök cismi olarak beyaz cüce ve benzeri nesneler gökbilimi temsil ediyor.

Manyetik alanlar, ışıldayan kuvars dikitler, gümüş madeni, bakır bileşikleri bilimi temsil ediyorsa; mavi gökyüzü, havada uçan kara parçaları, göğün yedinci katındaki köşk, çivit mavisi yağan kar da fantazyayı temsil ediyor.

Ha bir de kahramanlardan Terzi Çanga var.

Her şeyi örüyor. Yeter ki siz isteyin ondan.

Ay Toyon ise bir süper kahraman.

Bence çocuklar bu kitabın macerasına katılmalı.

Kim bilir belki onlarda bu büyülü dünyada kendilerine yer bulurlar.

Bambaşka dünyaları keşfedecek kaşifler olurlar.

Ya da bu yolculuklarda kullanılacak araçları icat eden mühendisler…