Kitap kurdu olmak kolay değildir.

Emek ister, zaman ayırmak ister.

Daha da önemlisi kitabı yaşamın bir parçası yapmak ister.

Öğrenmeyi, bilmeyi sevmekten geçer kitap kurdu olmak.

Ayrıca meraklı olmak da bir nedendir okumak için.

Bu gün bir kitap kurdundan bahsedeceğim size.

Öğrenmiş, bilmiş ve başarmış bir kişiden.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten.

O’nun bir kitap kurdu olduğundan.

Ölümünü anma gününde, O’nu kitaplarla anmak için.

Yaşamında kitaplara yer veriş şeklini anımsatmak için.

Kitaplardan, dolayısı ile bilgiden nasıl yararlandığını belirtmek için.

Evet, Atatürk bir kitap kurduydu.

Resmi kayıtlara göre 3997 adet kitabı okumuş bir kitap kurdu.

Sadece okumuyor, inceliyor da.

Bunu okuduğu kitapların sayfalarına koyduğu önem işaretlerinden biliyoruz.

Katılmadığı düşünceleri soru işaretiyle imlemesinden biliyoruz.

Atatürk bir kitap kurdu, okumakla kalmıyor.

Kitabın yazarıyla teati yapıyor adeta.

Hem de her yerde.

Öğrenciyken.

Cephede vatan savunmasındayken.

Önemli kararlar almadan önce.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken.

Devlet başkanıyken.

Büyük taarruzun hazırlıkları sırasında.

Hatta ölüm döşeğindeyken bile.

Yaşamının her aşamasında yani.

Kitabı yaşamının parçası haline getirmiş bir kişi Atatürk.

Yararlanıyor çünkü, kitapların içindeki bilgilerden.

Kimleri okumamış ki:

Neredeyse zamanının tüm aydınlarını.

Namık Kemal, Tevfik Fikret, Ziya Gökalp, J.J Rousseau, Mehmet Emin Yurdakul, Leon Cahun, Aşıkpaşazade, Peçevi, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, De Guignes, Mustafa Celalettin, Hoca Sadettin, Bartold, Welss…

Daha nice yazar ve düşünürler…

Eee, cephede bile bilgiyi elinden bırakmayan kurda kitap mı dayanır? Yazar mı dayanır?

Bu kitap kurdunun bir de yazdıkları var tabi.

Tam on üç kitap yazmış.

En bilinenleri ise; Nutuk ve Geometri kitabı.

Okumak bilmektir.

Bilmek ise başarmaktır…