Ermeniler Hindistan’dan neden topyekun kovulmuşlar?
Vandal Ermenileri daha iyi tanımak için onları bir zamanlar Hindistan topraklarından neden topyekun kovulduklarını bir daha incelememiz lazım.
Ankara’da yakından tanıdığım bir Hint vatandaşı ile Ermenilerin geçmişini konuştum.. “Ne oldu da Ermeniler topyekun Hindistan topraklarından dışarıya atıldılar?”, sordum kendisinden? Benden böyle bir soruyu beklemiyordu, sanki midesi ağrıyor gibi oldu. “Hocam, dedi, Ermenilere güvenimiz kalmadı, onlar iyiliği kesin anlayamazlar. Devamlı dolap çeviriyorlar, yalan söylüyorlar... Bizim halk onları sevmedi, bu kadar...” Dostum derinden nefes aldı ve sustu... Daha sonra kendisiyle Atakü’leye kalktık, oturup çay içtik. Bu arada hep sorular soruyordum. Bu güzel insan daha önce Hindistan Sefirliğinde görev yapmış ve ayrılmıştır. Ataküle çevresinde yaşıyordu...
Evet, bu başbelalı Ermeniler hakkında akla sığmayan olayları anlatıyordu... Tasavvur bile etmek çok zor, tüm Ermenileri-hasta, yaşlı, çocuk bakmadan - tümünü Hindistan topraklarından dışarıya atmışlar... Yani topyekun sürülmüşler... Ruslar bu vandal Ermenilere hemen sahiplenmişler ve onları Kafkas bölgesine yerleştirmişler. Elbette, uzak Sibirya ormanlarina ve yahutta Kuzey’e, Tıva bölgesine de yerleştire bilirlerdi. Ama yoook!
Deli Petro’nun devamçıları oturup istyişare etmişler ve kadim Azerbaycan topraklarına ve bir kısmını da Gürcüstan topraklarına çeyir otu olarak, sepmişler kadim Kafkasın eteklerine... Ermeniler yakalamışlar Rusların eteklerini, resmen dilenmişler: “Bizler de sizler gibi Hıristiyanız, bize sahipleniz, her ustediğinizi yaparız...” gibi iltifatlarda bulunmuşlar. Ve Rus liderlerin tümü Ermenileri piyon olarak kullanıyorlar. Maksatlari Azerbaycan’a her yönüyle baskı yapmak ve istediklerine nail olmaktır.
TARİHİ ZAFERİMİZE TÜRKİYE’DEN-“CAN AZERBAYCAN!” ALKIŞLARI
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Silahlı Kuvvetlerin Baş Kumandanı, Sayın, İlham Aliyev, deneyimli ve uzakgören siyaset adamıdır. Bizzat onun birikimleri ve yeteneği sayesinde 44 günlük Vatan Savaşı, Zaferle son buldu ve otuz yıl düşman esaretindeki topraklarımız rahat nefes aldı. Cumhurbaşkanı yeni-yeni kararlar imzalıyor ve azad olunan reyonlarda yeni, modern evler inşa ediliyor ve kaçkınlar kendi ana topraklarına, taze inşa olunan evlere dönmeye başladılar.
Ermeniler, tarihin en acımasız facyasını yapmışlar: azat olunan topraklarımıza minalar döşemişler, ayrıca tek bir sağlam bina yoktur: kapılar, pencereler, evlerin ahşap tahta ve döşemelerin tümünü çıkarıp Yerevana taşımışlar. İşte size Ermenilerin hırsız, vandal, hain ve acımasız kitle olduklarına dair kanıtlar...
GARABAĞ’IN HARABE EVLERİ-ERMENİLER HAİN VE VANDALLAR
Garabağ topraklarına her gün yüzlerce dünya insanları geliyor ve bu vahim olaylara şahit oluyorlar. Ermenilere hiç ne itibar etmek olmaz: çünkü çalıyorlar, dağıtıyorlar veya öldürüyorlar... Onları Tanrı insan olarak değil, bir yaratık olarak yaratmıştır. Nerede bir Ermeni var ise ya hırsızlık yapıyor, ya öldürüyor... Kanıt mi istersiniz? Garabağ’a gelin ve kendi gözleriniz ile bakın, vahşiliğe, vandallığa şahit olun. Topraklarımızı, evlerimizi 30 yıl vahşice kullandılar ve gittiklerinde evleri, bahçeleri yaktılar, tüm topraklarımıza mina döşediler... Bir Ermeni katili sosyal şebekelerde utanmadan etmeden şöyle diyor:
“Men kendi ellerimle bir TIR dolu, bin beş yüz minaları tekbaşıma topraklara döşemişimdir...” İşte size Ermeni vandalı, katili ve canisinin itirafları... Hemen bu Ermenilere, Sovyetler dağılana dek, Azerbaycan devleti, mazotu, petrolü, gazı ve elektriği bedava vermiştir. Ortalama beş milyara dek Azerbaycan’a borclları var... İşte Azerbaycan Türklerinin adilliği ve Ermeni vandallarının, asilerinin, katillerinin aklasığmaz davranışları...
Aslinde Ermenilerin dersini vermek çok kolaydır. İşte 44 günlük Vatan Savaşı buna örnektir. Azerbaycan Devleti istemiş olsaydı, bir haftaya Ermenistan’ı darmadağın edecekti. Zaten onlar korkaklar ve Azerbaycan Ordusu önünde bir hafta bile duramazlar. Fakat halkımız tarih boyunca hiç bir devletin toprağına müdahele etmemiştir. Tarihi kaynakçalar ortada, belgeler de ortadadır: Ermenistan kukla devleti, Azerbaycan’en ezeli, tarihi dede-baba topraklarında kurulmuştur. Ermeni tarihçileri de bunu itiraf ediyorlar... Öten yazılarımda bunları yazmışım, tekrar etmek istemem. Fakat bir gerçeği söylemem gerekiyor: Rusya, bile-bile Ermenistan devletini bizim dede-baba topraklarımızda kurmuştur. Aslinde Yahudiler için Babilistan Özerk Cumhuriyetini Rsuya’nın Doğu’sunda kurmuştur. Oralarda Ermenistan devletini de kura bilirdi... Ama yok! Dağıstan dahil, Gürcistan ve Azerbaycan’ı elinin altında tutmayı düşündü... İşte o günden günümüze dek Ermeniler yerleştiği bölgelerden Azerbaycan Türklerini kovmaya, çıkarmaya mecbur ettiler. Elimde, gaddar İosif Stalin’in emri vardır. İrevan ve Göyçe bölğesinden sırayla 54 bin, 56 bin, 60 bin Azerbaycan Türkleri bin yıllarca yaşadıkları dede-baba topraklarından Özbekistan, Kazakistan’ın soğuk çöllerine ve Azerbaycan’ın susuz Mugan çöllerine, ölüme terk edilmişler... Elimdeki belgeleri okudukca içim sızlıyor... Katil Stalin bu kararı imzalarken sertçe yumruğunu da masaya indirmiş, Ermeni Taşnakçı Mikoyan’a: “Alın bu Türkleri kovun o topraklardan ve Ermenileri evlerine yerleştirin”.
İKİ KATİL - STALİN VE MİKOYAN KATI TÜRK DÜŞMANI OLMUŞLAR
Katil ve vandal Mikoyan da zaten bunu işitmek istiyordu. Geceyle, soğuk kış aylarında masum insanlarımız pencereleri açık hayvan taşıyan vagonlara mindiriliyor ve Kazakistan’ın 30, 40 derece soguk çöllerine, yemeksiz ve susuz terk ediliyor. Naylon çadırlarda binlerce Türk insanı bir haftada öldüler ve canavarlara yem oldular...
İşte size Ermeni katili, vahşi canavar, Anastas Mikoyan’ın Azerbaycan ve Meshet Türklerini yaz aylarında değil de, mehz soğuk kış aylarında sürğün ettiriyor... Ben dünya yazarı Çengiz Aytmatov’un ve pek çok Kırgız aydınlarının ailelerinin Bişkek’in 70 kilometreliyinde, çokurlarda nasıl kurşuna dizildiği mekanları bizzat gördüm... Beni oraya Kırgız aydınları götürdüler.
Ayrıca, Namangan Vilayetine ise dostum Düsen Kaseinov beni, yazarların, ileri görüşlü gerçek Türk aydınlarının kurşuna dizildikleri beşmertebeli binaya götürdü... İki kat zemin altında, üç kat yerin üzerindedir. Burada insanları ac bırakıyorlarmiş, bir deri ve kemik kalıyormuş... Gözler Ayva büyüklüğündeydi... Hayretler içinde kaldım... İçim sızladı ve ben ağlıyordum... Ayrıca katil Stalin’in emriyle hemen kurşuna dizilenlerin listesi de içeri salonda asılıdır... Azerbaycan aydınlarının çoğu burada kurşuna dizilmişler... Tek bir Ermeni soyadına rastlamadım...
Sevgili okurlarım! Ermenistan silahlı kuvvetlerinin bölmeleri sentyabrın 12-de, ansızın, gece saatlerinde Uluslararası hügugun hamılıkla tanınmış prensip ve normalarını bozmuşlar. Fundamental insan hüguglarını, Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderleri arasında 2020’ci il 10 Kasım tarihinde imzalanmış üçterefli Beyanatın şartlarını növbeti defa kasten, bilerekten, kobud şekilde bozarak Azerbaycan-Ermenistan devlet sınırlarının Daşkesen, Kelbecer ve Laçın istikametlerinde genişmiqyaslı tahribat töretmiştir. Baş vermiş harbi tahribat Harbi kullukçular arasında itkilerin olmasına, harbi ve mülki infrastruktura ziyan deymiştir.
ERMENİSTAN-KATİL DEVLETTİR, NOKTA…
Xidmeti görevlerini yerine yetiren mülki insanların ve harbi kullukçuların yaşamak, tehlikesiz yaşamak, sağlamlık ve hükuklarının pozulmasına sebep olmuştur. Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin diversiya grupları tarafından töretilen növbeti genişmigyaslı Harbi tahribatı, özellikle de karanlık hava şeraitinde Bölgenin dağlık relyefi ve mevcud dere boşluklarını istifade ederek muhtelif istikametlerde Azerbaycan arazilerinin, özellikle geniş berpa-kuruculuk işlerinin aparıldığı yerlerin, taminat yollarının minalanmasını keskin şekilde kınıyoruz… Genel olarak, 1991-2022-ci iller erzinde 3190 Azerbaycan vatandaşı, o cümleden 355 şocuk, 38 kadın mina kurbanı olmuştur. 2020-ci yılınn Kasım ayından 2022’ci yılın Eylül ayınadek 242 insanımız mina kurbanı olmuş, onlardan 40 insan halak olmuştur. 202 insanımız ağır beden hesaretleri almıştır.
Son zamanlar ülkemizin işğalden azad olunmuş arazilerinde aparılan minatemizleme faaliyyeti sonucunda aşkar edilmiş minaların 2021’ci yıl tarihinde Ermenistan’da istehsal olunduğunu tastık eden faktların bulunduğu şunu gösteriyor: Ermenistan’ın kommunikasiyaların ve nakliyyat marşrutlarının açılmasında meraklı olmaması, aynı zamanda barış danışıklarına destek vermemesi bu ölkenin Barış prosesinde meraklı olmadığını gösteriyor. Çünkü Ermenistan Barış değil-katil devlettir!
Uluslararası hükuk normalarına zıdd olarak, Azerbaycan halkına karşı etnik nefret ve duşmancılık amacı ile kasten ve maksatlı olarak, insanların hayat ve sağlamlığına ciddi zarar vurmak için yapılan bu harbi tahribatları, insanların fundamental hukuk ve hurriyetlerin kobut bozulması faktı gibi değerlendirmek gerekiyor.
Vandal ve işgalcı Ermenistan’ın amacı ise - işkalden azat edilmiş bölgelerde hayata geçirilen geniş berpa ve kuruculuk çalışmalarını lengitmektir. Bununla da, geçmiş mecburi göçkünlerin kendi tarihi yurtlarına kayıdış sürecini yubatmaktır.
Uluslararası teşkilatlara ve dünya ictimaiyyetine müracaat ederek, Azerbaycan’ın ulaslararası alanda tanınmış arazilerini minalarla çirklendirmeğe, azat edilmiş arazilerimizde hızla yürütülen geniş berpa-kuruculuk çalışmalarının ve geçmiş mecburi göçkünlerin kendi doğma yurtlarına geri kayıtmalarının karşısını almağa çalışan vandal Ermenistan, regionda adaletli ve dayanıklı Barışın bergarar olması üçün ciddi maneler yaratıyor.
Buradan dünya ictimaiyyetine muracaat ediyorum:
-Bu vandal, ırkçı ve yalançı Ermenistan-fundamental insan hukuk ve azatlıklarını kobut şekilde bozuyor ve bu tahribatların durdurulmasını dünya insanlarının da buna tepki vermelerini umut ediyorum…
Devamı vardır…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.