Kraliçe öldü diye zulüm bitmeyecek
Dünyada Pasaportu olmadan her yere seyahat edebilen tek kişi olan İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth doksan altı yaşında yok artık.
Ne kadar yaşarsan yaşa, dönüşün var ey taht sahipleri, altında tahtların, başında taçların, etrafında dolananların vardı hani neredeler.
Saltanatının altında öldün, dünyaya sığmıyordun daracık bir odaya kondun, birkaç gün sonra karanlık odanda baş başa kalacaksın.
Bir sözünle mazlumları canını alıyordun, devletleri bölüyordun, iktidarları alaşağı ediyordun kıtaları iştial edip ben kraliçeyim diyordun.
Kendi canını koruyacak gücü bulmadın. Aslında hepiniz aynısınız. Ama yeryüzünde Kur’an’ı yaşayan Hz. Muhammed’in ümmeti kalmadığında kendinizi güçlü görüyorsunuz.
Ey Elizabeth diğer ataların gibi senden de geriye kan ve gözyaşı kaldı. Dünyanın her kıtasında mazlum insanların ahını yüklenerek gittin.
Ne kadar yaşarsan yaşa akıbet gelir başa. Allah'ın takdirinden kurtuluş yok. Zalimler için yaşasın Cehennem! Ne güzel söz değil mi?
Ataların “Bir damla kan, bir damla petrol” diye ümmeti böldünüz coğrafyamızı kan gölüne çevirdiniz.
Kendi çıkarlarınız uğruna iktidarlar kurdunuz, ajanlar sokup halkları böldünüz. Atadıklarınız halkına seçtirdikleri liderleri kendi çıkarlarınıza hizmet ettirdiniz. Bugün yine atamış oldukları hükümetlerin eliyle emperyalizme hizmet ettirmekteler.
Bir avuç petrol urgan kıtalara girdiler, devletleri istila ettiler, kardeş kardeşe kırdırdılar sömürüyü başlatıp ülkelerin insanlarını köle ettiler. İngiltere emperyalizmi İnsanlık tarihin kara lekesi.
“Kraliçe öldü” diye zulüm bitmeyecek. Dünyada Ebu cehiller ölmedi, Firavunlar yaşıyor. Bugün dünyada bir zulüm düzeni hâkimdir bunun kurucu İngiltere, uygulayıcısı Amerika, tetikçisi İsrail.
Dünya halkını Firavun, Nemrut ve Karun koalisyonunun zulmü kasıp kavurmaktadır. Acaba bu böyle devam edip gidecek midir?
Dünyanın her yerinde Müslümanlar katlediliyor! Küfür tek Milet olmuş safını apaçık belli ediyor. Adı Müslüman ülkeler liderleri kâfirin zalimin başının yasını tutuyor.
Kraliçe öldü. Dünyada ne zülüm bitecek ne sömürü nede kölelik düzenleri yıkılacak. Yeni Kral tahta oturacak. Aynı yolda batıl yoluna devam edecek.
Bugün ülke genelinde ölümle ilgili mesajlar yayınlanıyor. Satılmış kukla ülkeler yas ilan ediyor. Zalim ve kâfirlere şefkat nazarı ile bakmak, ayrıca bir sapkınlık, yoldan çıkmışlıktır.
Elizabeth’e şefkat nazarı ile bakmak, İngiliz emperyalizminin katlettiği binlerce masum ve mazluma karşı bir zulüm bir ihanet bir haksızlıktır. Allah’ın şefkati sonsuz olmasına rağmen, Allah’ın böyle zalim ve kâfirler için yaşasın cehennemi?
Demek böyle zalimler hakkında "yaşasın cehennem" demek, Allah’ın sonsuz adalet ve gazabına uygun bir söz oluyor.
Emperyalist zalimlerin zulmü altında inlerken aldığımız nefes bize dar gelmiyorsa, yuttuğumuz lokmalar boğazımızda düğümlenip kalmıyorsa, o acıların çaresizliğini içimizde hissetmiyorsak, nerede kaldı bizim kardeşliğimiz, nerede kaldı Müslümanlığımız?
Hz. İbrahim’in yanında değil Nemrut’un yanında, Hz. Mûsâ’nın yanında değil Firavunun yanında, Hz. Peygamber’in yanında değil Ebû Cehil ve Ebû Leheb’in yanında yer alanlar nasıl kendilerine yazık ettilerse, nasıl dünyalarını ve ahiretlerini kaybettilerse bugün İngiltere’nin, Amerika’nın, İsrail’in ve diğer zalimlerin yanında yer alanlar da kendilerine aynı şekilde yazık etmiş olacaklardır.
Haksızlığın, zulmün, adaletsizliğin elbet bir gün sonu gelecek, zalimler er ya da geç cezalarını çekecekler.
Allah'ın bu kişilere verdiği müddet içerisinde ne kadar zulüm ederlerse etsinler, gelecekleri en son nokta cehennem olacaktır. Mutlak Adil olan Allah mazlumların haklarını zalimlerden alacak. Onları cehennem ateşinde yakacaktır.
“Yaşasın zalimler için cehennem…”