Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Genel başkan değiştikten sonra genel başkanın başbakan olmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanımızla istişareleri sonucunda kabinede bir yenilenme olabilir" dedi.
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) 55'inci Olağan Genel Kurulu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun katılımıyla gerçekleşti. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Işık, bir gazetecinin işsizlik rakamlarının düşmesini nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine işsizlik rakamlarındaki genel trendin düşüş yönünde olduğunu, geçen yılın Şubat ayına göre bu yıl 11.2'den 10.9'a düştüğünü vurgulayarak, "Mevsim etkilerinden arındırılmış rakamlarda aslında tek haneli rakama düştü, 10.3'ten 9.9'a düştü. Bunlar sevindirici, özellikle önümüzdeki sürecin yaz olması ve mevsimsel iş gücü talebinin de artacak olması inşallah işsizlik rakamlarının daha da düşeceği, istihdamın daha da artacağı anlamına geliyor. Tabii Türkiye'nin bu noktada bir taraftan genç nüfusumuz çok fazla, yaklaşık her yıl 1 milyon 250 bin civarında insanımıza iş bulmak durumundayız. Çalışma hayatına katılım oranı yükseliyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa yüzde 50'nin üzerinde bir katılıma eriştik, ki şu anda yüzde 52-52,5 seviyesine geldi iş gücüne katılım oranı. Bu bizim açımızdan önemli bir avantaj ama aynı zamanda işsizlik oranlarını düşürmemizde mücadele etmemiz gereken bir alan. Hem iş gücüne katılım oranını yükselteceğiz hem de işsizlik oranını düşüreceğiz. Bu noktada da toplumumuzun farklı kesimlerinden iş gücü katılımının artıyor olması da hepimiz için çok sevindirici. Türkiye'nin ekonomisi büyüyor. Dünyadaki bu durgunluğa rağmen Türkiye 2015 yılında yüzde 4'lük bir büyümeyi sağladı. Bu yılın ilk iki ayında, üç ayında ortaya konulan rakamlarda inşallah bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 4 buçukluk bir büyümeyi de yakalayabileceğimizi gösteriyor. Türkiye büyüyor, Türkiye istihdam oluşturuyor. 2008 krizinden sonra Avrupa'nın tamamının oluşturduğu istihdamdan daha fazla Türkiye istihdam oluşturdu. İnşallah Türk ekonomisi bu yürüyüşüne devam edecek" cevabını verdi.
"OTOMOBİL TEKNOLOJİNİN TİCARİLEŞMESİNİ SAĞLIYOR"
Işık, yerli otomobil ile ilgili son durumun ne olduğu sorusu üzerine ise, "Türk otomobili projemiz takvime uygun olarak yürüyor. Biz TÜBİTAK'ın tüm birikimini şu anda otomobil projemize aktarıyoruz. TÜBİTAK'ın gerçekten çok ciddi bir birikimi var. Gerek savunma sanayiinde, gerek enerji teknolojilerinde, gerek diğer alanlardan dolayı TÜBİTAK'ın çok ciddi bir birikimi var ama bu birikimleri bir araya getirmek bugüne kadar mümkün olmamıştı. Şimdi bu otomobil projemizde bütün bu birikimleri bir araya getiriyoruz ve elimizdeki teknolojileri hem geliştiriyoruz hem de otomobile uyarlıyoruz. Bu Türkiye açısından son derece önemli bir adım. Biz otomobili aslında Türkiye'nin bugüne kadarki en büyük teknoloji geliştirme formu olarak görüyoruz. Burada da en kritik nokta teknolojinin ticarileşmesi. Otomobil teknolojinin ticarileşmesini sağlıyor. Bu açıdan bu proje şu anda emin adımlarla yoluna devam ediyor ve başlangıçta öngördüğümüz takvime uygun olarakta ilerliyor. Şimdi bakınız şu anda pek çok teknolojinin geliştirme çalışmasını sürdürüyoruz. Batarya teknolojimiz var, batarya teknolojisini geliştiriyoruz. Sensör teknolojimiz var, onları geliştiriyoruz, motor ve sürgü teknolojilerimizi geliştiriyoruz" ifadelerini kullandı.
"2019'UN SONUNA KADAR ARACIN SERİ ÜRETİMİNİ YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"
"Savunma sanayiinde havacılıkta kullandığımız Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi'ni otomobile uyarlıyoruz" diyen Bakan Işık şöyle devam etti: "Bu Türkiye'yi, gerçekten Türk otomobilini dünyada farklılaştıracak bir adım olacak. Bunu çok iddialı söyledim bazıları rahatsız oldu, o iddiamı tekrarlıyorum. Biz istediğimiz Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi'ni otomobile aktardığımızda Tesla'dan daha güvenli bir otomobilimiz olacak. Hedefimiz bu yıl sonuna kadar arazide test edeceğimiz 30-40 araçlık bir filo üretmek. Bu son derece önemli bir adım olacak. Bu 30-40 aracı her türlü arazi, iklim, mevsim şartlarında deneyeceğiz. Dünyanın en sıcak noktalarında da deneyeceğiz, en soğuk noktalarında da deneyeceğiz, her türlü arazi şartlarında deneyeceğiz. 2017'nin Haziran ayına kadar teknoloji geliştirme ve dizayn çalışmalarımız sürecek. Dizayna çok önem veriyoruz. İnşallah halkımıza çok güzel hemen hemen herkesin beğeneceği çok şık dizaynları sunacağız. Bunun içinde önümüzde 1 yıl daha zamanımız var. Bunun içinde dünyadaki çok iyi tasarımcılarla özellikle çalışıyoruz. Bu projemiz sadece Türkiye'nin kendi içinde kapalı bir proje değil, dünyaya da açık çalışıyoruz ve gerçekten çok önemli iş teklifleri de aldığımızı söyleyebilirim. Bu projeyi duyurduktan sonra dünyanın dev firmalarından da 'ya şu projeyi birlikte çalışalım' teklifleri gelmeye başladı. Arkadaşlarımız onu değerlendiriyorlar. 2018'in Haziran ayında aracımızın lansmanını yapmayı hedefliyoruz ve 2019'un sonuna kadar da aracın seri üretimini yapmayı ve ondan sonraki süreçlerde de sürekli güncellemeyi, yenilemeyi yapmayı hedefliyoruz. Şu andaki takvimimiz bu yönde."
"HEYBESİNDE BİR ŞEY OLMAYAN İNSAN NE DİYECEK"
Bir gazetecinin "Kılıçdaroğlu'nun TOBB'a yönelik eleştirileri söz konusuydu. Muhalefet etmeye çağırdı, buna karşılık bazı ticari odalarından ve sanayi odalarından tepki geldi 'Ana muhalefet partisi sizsiniz bizi karıştırmayın' diye. Bunun değerlendirmesini nasıl görüyorsunuz?" sorusu üzerine Bakan Işık, "Ben görevimi yapamıyorum, lütfen bana yardım edin veya siz benim yerime yapın anlamına gelen bir çağrıydı bu. Bir ana muhalefet partisi neredeyse hemen hemen tüm konuşmaları canlı yayınlarla Türkiye'ye duyuruluyor. Şimdi böyle bir insanın 'ben kandan bahsetmedikçe gündeme gelemiyorum' demesi aslında 'benim gündeme getirecek bir fikrim yok, bu Türkiye için söyleyecek sözüm yok' anlamındadır. Böyle bir anlayış şunu söylese 'Medya gündeme taşımıyor'. Hayır bütün kanallar neredeyse canlı yayınla Sayın Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını veriyor ama Türkiye'ye söyleyecek sözü olmayanların işte bu tip yollara demokraside asla söylenmeyecek sözleri söylemeleri artık bir yerde kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü heybesinde başka bir şey yok. Heybesinde bir şey olmayan insan ne diyecek, bu noktada gerçekten Türkiye'de bir ana muhalefet boşluğu var. Demokrasi için iktidar kadar ana muhalefet önemlidir, hatta muhalefet önemlidir. Bakın şu anda Türkiye'de hiç kimse iktidardan dolayı bir endişe taşımıyor. Türkiye'deki tüm tartışmalar aslında muhalefet odaklı tartışmalar. Bu demokrasi için hiç sağlıklı değil. Bu birazda Sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhuriyet Halk Partisi içindeki fırtına öncesi sessizliği bir fırtınaya dönüşmeden engelleme çabası olarakta yorumluyorum. İçeride ciddi bir hareketlenmenin olduğunu, parti içerisinde ciddi sıkıntıların olduğunu ve bunları örtme gayreti diye değerlendiriyorum" diye cevap verdi.
"AK PARTİ'NİN KADERİ TÜRKİYE'NİN KADERİYLE ÖRTÜŞMÜŞ DURUMDA"
Işık, hafta sonu AK Parti'de yapılacak olan kongre ile ilgili ise şunları söyledi:
"AK Parti istişare kültürüne önem veren bir parti. Bu noktada kurumsal olarak bu işten sorumlu arkadaşlarımız yani MYK, bu istişareleri yapacak ve sonunda da bir karar alınacaktır. Kararın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. AK Parti'nin kaderi şu anda Türkiye'nin kaderi ile örtüşmüş durumda. AK Parti'nin başarısı Türkiye'nin başarısıdır, o açıdan en ince detaylarına kadar değerlendirilecek bir istişare süreci yaşanacak."
"GENEL BAŞKANIN BAŞBAKAN OLMASINI BEKLİYORUZ"
Işık, "Genel başkan ile birlikte başbakan da değişecek bunun kabineye yansıması nasıl olacak?" sorusu üzerine, "Genel başkan değiştikten sonra genel başkanın başbakan olmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanımızla istişareleri sonucunda kabinede bir yenilenme olabilir. Bu da onların kendi takdirleridir, bunu da herkesin saygıyla karşılaması gerekir" değerlendirmesini yaptı.
"PARALEL ŞEBEKENİN PARTİLER ÜZERİNDEKİ OYUNLARINDA ÇOK DİKKATLİ OLUNMALI"
"Muhalefet ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken MHP'de de ciddi bir karışıklık var. Dün de 4 genel başkan adayının ortak açıklamaları olmuştu. Nasıl görüyorsunuz MHP ile ilgili süreci bir milletvekili olarak?" sorusu üzerine ise Bakan Işık, MHP'nin bu hale düşürülmesinin demokrasi açısından hem de siyaset açısından çok iyi bir durum olmadığının altını çizdi. Işık, "Gönül arzu ederdi ki bu işler parti içerisinde oturularak, konuşularak çözülsün. Demokrasi bütün kurum ve kuruluşları ile parti içerisinde işlesin. Bu noktada bir başka partiyle ilgili içişlerine yönelik çok fazla değerlendirme yapmak bize düşmez ama gönül daha şık bir sürecin yaşanmasını arzu ederdi. Burada hangi parti olursa olsun özellikle dışarıdan müdahale edilmesini kesinlikle doğru bulmadığımızı, siyaset kurumunu ele geçirmek için 'iktidarı ele geçiremedik bari muhalefet üzerinden bu işi yapalım' demenin demokrasiye hiçbir zaman fayda getirmeyeceğini, bu noktada da ilgili tüm aktörlerin çok dikkatli ve uyanık olması gerektiğini düşünüyorum. Bu paralel yapının paralel ihanet şebekesinin partiler üzerindeki oyunlarının tüm aktörler tarafından çok dikkatle izlenmesi gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.