Arıcan: İslam düşmanı siyasetçi Paludan şeytanın avukatlığını yapıyor
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan; “İsveç'teki Türk büyükelçiliği önünde polis koruması altında, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim’i yakan sözde politikacı Rasmus Paludan’ı ve İsveç makamlarını şiddetle kınıyorum” dedi.
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan yayınladığı basın açıklamasında; “İsveç'teki Türk büyükelçiliği önünde polis koruması altında, kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim’i yakan sözde politikacı Rasmus Paludan’ı ve İsveç makamlarını şiddetle kınıyorum” dedi.
ŞEYTANIN AVUKATI
Arıcan açıklamasında şunları söyledi, “İsveç’teki insan kılıklı, aşağılık eylemci Rasmus Paludan’ı İslâm’a karşı duyduğu kin, nefret ve düşmanlığı kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerimi yakarak dışa vurmasını Şeytan’ın avukatlığını üstlenmiş biri olarak değerlendiriyoruz. Türkiye’nin yazarları olarak; Yaptığı konuşmalarla Müslümanları hedef gösteren, kutsal değerlerimize hakaret eden, İslâm düşmanlığında sınır tanımayan bu densize "ifade özgürlüğü” adı altında müdahale etmeyen İsveç makamlarını da şiddetle kınıyoruz” dedi.
AVRUPALI FİLOZOF SPİNOZA’NIN FELSEFESİNİ OKUSUNLAR
Açıklamasında, İsveç Dışişleri Bakanına ifade özgürlüğünün ne olduğu hususunda Avrupalı filozof Spinoza’nın felsefesi okumasını tavsiye eden Genel Başkan Arıcan, “Sponoza; Devletlerin özgürlüklere bakışı ve uygulayışının şöyle olmasını ister: “belli bir dini inanç grubunu egemen kılmayı ve topluma zararlı olmayı amaçlamadığı, düşüncesini özgürce bildirme de toplumsal kargaşayı artırma gayesiyle eleştirmediği sürece izin verilmelidir. Yani, toplumun faydasına olan eleştiri ve tartışmaların dışında, ayaklanmaya ve yasaları çiğnemeye yönelik kışkırtma ve konuşmalara bir sınır getirilmelidir” dedi.
Dünyanın her yerinde siyasetçilerin müsamahakâr, barışçıl, feraset sahibi ve insancıl olmaları gerektiğini belirten Arıcan açıklamasında şu görüşlere yer verdi, “Bizim inancımıza göre; Kim nerede ve nasıl yaşıyorsa yaşasın, inancına, ırkına, cinsiyetine, sosyal statüsüne bakılmaksızın ona Yüce Allah’ın yarattığı bir kul olarak bakar ve müsamaha ile davranırız. Ancak, Paludan kutsal kitabımızı yakarak; sevgiyi, kardeşliği, merhameti, ilke edinen Müslümanlara, âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber efendimize dil uzatarak müsamaha sınırlarını çoktan aşmıştır” dedi.
“İsveç makamlarından talebimiz; İşlenen suçun, verilen zararın, yenilen hakkın hukuki karşılığı olmalıdır. Bu kendini bilmez, akli sağlığı bozuk müptezel kesinlikle ve acilen sağlık kontrolünden geçirilmeli siyaset yapması, bu yolla insanları etkilemesi önlenmelidir. İslam’a ön yargılı; sözde hukuk adamı, ırkçı siyasetçi, Rasmus Paludan’ı ve polis korumasında Kur'an-ı Kerimi yakmasına müsaade eden İsveç hükümetini şiddetle kınıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.