Gazeteci Nihat Kaşıkcı, özel hastanelerdeki "soygun çarkını" kendi hayatı üzerinden örneklendirdi

SGK’dan para alabilmek için bebeklerin ölümüne neden olan "Yenidoğan çetesi" skandalı gündemdeki yerini koruyor. anadolugazete.com.tr yazarı gazeteci Nihat Kaşıkcı, "Sağlık sektörüne çöreklenmiş ‘organize çalma örgütlenmesi’, en az 30 senedir yaşanıyor, güzel ülkemizde" dedi.

Kendi yaşadıkları üzerinden örnek veren Nihat Kaşıkcı, "Milletin kaynaklarının ‘devlet’ üzerinden nasıl hortumlandığı, çalınıp çırpıldığı mevzusuna, bir mum gücünde de olsa ışık tutma niyetindeyim" ifadelerini kullandı.

2008 yılında Tip-2 diyabet kontrolleri sırasında başından geçenleri anlatan Kaşıkcı, özel üniversiteye ait hastanede ilk defa teşhis konuyormuşçasına test ve tahliller yapıldığını söyledi. Kaşıkcı, eczaneden ilaç almaya gittiğinde ise bir kez muayene yapılmasına rağmen 3 ayrı muayene yazıldığını öğrendiğini belirtti.

"HAKSIZCA ALDIKLARI MUAYENE ÜCRETLERİNİ İADE ETTİLER"

Kaşıkcı, "Benden aldıkları muayene ücreti bir yana, bunun en az 5-6 katını da SGK’dan aldıklarını bildiğimden, hastaneye dönüp, yapılan çakallığın hesabını sordum. Biraz direnseler de, konuyu SGK’ya intikal ettireceğimi söyleyince, muayene kayıtlarından ikisini iptal edip, haksızca aldıkları muayene ücretlerini iade ettiler" dedi.

"Maceramız bununla bitmiyor; esas şimdi başlıyor" diyen Nihat Kaşıkcı, "Takibimi yapan doktor hanım, her gittiğimde yeni bir şey çıkarıyor; “Şuna da bakmalıyız, buna da bakmalıyız, şu tahlil ve şu görüntüleme de gerekli, hatta biyopsi ve tomografi de almalıyız…” diyerek, itiraz edemeyeceğimiz ‘güzellikler’ sunuyor bize" ifadelerini kullandı.

"MİLLETİ SOYMAK İÇİN, BİZİ ‘DAİMÎ MÜŞTERİSİ’ HALİNE GETİRMİŞTİ"

Kaşıkcı, "Sonunda meseleyi ‘idrak’ ettim. Üniversite hastanesi, üzerimizden SGK’yı, yani devleti, yani milleti soymak için, bizi ‘daimî müşterisi’ haline getirmişti. Sürekli yeni tanı arayışları, ilave tahliller, tetkikler, radyasyon yükleyen görüntülemeler…" diye yazdı.

Yazının tamamı için...

Şu özel hastaneler… Hırsızlığın şahsî muhataplığımız hikâyesi…