Hollanda’nın tarımsal başarısı
Hollanda, ülkelerin büyüklük sıralamasında 135. sıradadır. Tarım arazileri Türkiye’den 20 kat, ABD ‘den 250 kat daha azdır. Arazilerin %25’i deniz seviyesinin altında bulunmaktadır. Başarılı su projeleri sayesinde topraklarının %20’sini su altında kalmaktan kurtarmıştır.
Tarım ürünleri ihracatı yapan ülkelerin 2012-2017 yılları arasındaki ihracat rakamlarına baktığımızda, ABD dünya sıralamasında birinci, nerdeyse 250 kat daha küçük olan Hollanda da ikincidir. Türkiye de Hollanda’nın 20 katı tarım arazisine sahip olmasına rağmen dünya sıralamasında 16. en fazla tarım ürünleri ihracatı yapan ülkedir. Hollanda Tarım alanları Türkiye’deki tarım alanlarının sadece yüzde 4’ü kadardır.
Bir ülkenin siyasi bağımsızlığı kadar ekonomik bağımsızlığı da o ülkenin geleceği açısından büyük önem arz eder. Ekonomik bağımsızlığın temeli ihracat yapmaktan geçmektedir. Bir ülke ihraç ettiği malların değerinden daha fazla değerde mal ithal ediyorsa o ülkenin ödemeler dengesi dış ticaret açığı veriyor demektir. Bu açıdan değerlendirildiğinde Hollanda’nın 1980’den 2017’ye kadar ihracatı da ithalatı da aynı oranda 6 kat artmıştır. Türkiye’nin ihracatı aynı dönemlerde 9 kat arış gösterirken, ithalatı ise 47 kat gibi anormal bir büyüklükte artarak dış ticaret açığı vermiştir.
Hollanda, geçen yıl gerçekleştirdiği 116 milyar dolarlık tarımsal ürün ihracatıyla ikinci sırada gelirken, Türkiye 19.4 milyar dolarla 23’üncü sırada yer aldı. Dışa bağımlılığımız hızla artarken, tarım ihracatından aldığımız pay yüzde 1’e düştü.
Hollanda tarımı ile ülkemiz tarımını kısaca mukayese edersek. Aşağıda yazdığım farklılıkların olduğunu görebiliriz.
Hollanda Dünyaca ünlü Wageningen Üniversitesine sahip. Bu üniversite çok iyi bir tarım eğitimi verilmekte ve Araştırma ve Geliştirme faaliyetleri yürütülmektedir. Hollanda’nın tarımsal başarısında çok önemli bir paya sahiptir. Türkiye’de 43 Üniversitede Ziraat Fakültesi var. Her yıl binlerce ziraat mühendisi mezun olmakta ama eğitim kalitesi çok düşük olduğu gibi uygulamalı eğitim neredeyse hiç yapılamamaktadır. Bu yüzdende tarımsal üretime katkıları yok denecek kadar azdır.
Tarım eğitimi veren çok sayıda ortaokul ve lise bulunmaktadır. Bu okullar çiftçilerin uzmanlaşmasında çok önemli bir görevi yerine getirmektedirler. Bizde de devlete ait büyük tarım arazilerinin ve işletmelerinin bulunduğu yerlerde tarım ortaokulları ve liseleri vardı. Bunların sayısı 67 civarında iken sayıları1982 yılında 27 ye kadar düşürüldü. Bu okullarda dersler yarı yarıya teorik ve uygulamalı yapılırdı. Daha sonra sayıları 12 ‘ye düşürüldü ve her ne hikmetse 2004 yılında Milli Eğitim Bakanlığına devredildi. Bu okulların azaltılması ve Milli Eğitim Bakanlığına devredilmesi ülkemiz tarımı için çok büyük kayıp olmuştur.
Hollanda da tarım bütçesi 7 yıllık olarak yapılıyor. Çiftçiler 7 yıl boyunca ne ekerse ne kadar destek alacağını biliyor buna göre planlama yapabiliyor. Bizde ise çiftçi ektiği ürüne hasat ettiği zaman bile ne kadar destek alacağını bilmiyor ve destekler genelde bir sene sonra ödeniyor.
Hollanda üretimin her aşamasında aklı, bilimi, tecrübeyi ve teknolojiyi en iyi kullanarak teknoloji üretmektedir. Mesela tonlarca ürün üretmek yerine altından daha pahalı hibrit tohumları üreterek daha fazla gelir elde etmektedir.
Üreticiler ürettikleri ürün üzerinde gerekli teorik ve uygulamalı eğitim alarak uzmanlaşmakta ve uzmanlık alanına giren ürünleri yetiştirmektedir. Bizde ise o yıl hangi ürün çok para kazandırdıysa herkes aynı ürünü yetiştirmektedir.
Hollanda’nın tarımdaki başarısının altındaki en önemli temel taşlarından biriside Kooperatif yapılanmasıdır. Çiftçi hangi ürünü yetiştireceğini maliyet analizi ve karlılık durumuna göre kooperatif teknik personeli ile beraber karar vermektedir. Ekimi planlanan ürünler onaylandıktan sonra kooperatif teknik personeli ile üreticiler üretimin her aşamasında beraber karar vermektedirler. Ülkemizdeki tarımsal kooperatifler sayı bakımından yeterli olsa da, karar mekanizmalarına etki ve üreticilere katkı, bakımından son derece etkisiz durumdadırlar.
Hollanda tarımının bu başarısının sırrı, eğitim, özveri ve planlı bir tarım politikasıdır. Sonuç itibariyle bu başarıyı şans eseri elde etmemişler. İşin içinde teknoloji, kooperatifleşme, Araştırma ve Geliştirme ve pazarlama stratejileri var. Aynı zamanda uzun vadeli, sürdürülebilir tarım politikalarını uygulayabilecekleri ekonomik güç ve siyasi iradeye de sahipler.
Bizim ülkemizde bu başarıyı yakalayabilir mi? Ben bu konuda halen daha ümitlerimi canlı tutmaya devam ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.