İran bölgede gerginliği neden artırıyor? (2. yazı)
Yakınlarda İran devletinden Azerbaycan’a karşı ciddi şekilde bir tehdit ve uyarı açıklandı. “140 Füzeyle Bakü’yü vuracağız”. Sosyal şebekelerde bu bilgiyi pek çok akademisyen arkadaşlarım, soydaşlarım okudular ve bana da okumayı teklif ettiler. Ben de bu haberi okudum ve hayal kırıklığı yaşadım… Bu ne biçim devlet kültürüdür? Ne biçim laftır? Eğer bunu bir Milletvekili söylüyor ise, demek ki devletin fikrini ifade ediyordur. Bu ne biçim küstahça bir ifadedir? Bu Milletvekili bana göre hemen doktoruna gitmelidir. Çünkü sağlam kafalı bir şahıs böyle bir lafı ağzına alamaz…
Öten yazımda İran Meclisi Milletvekillerinin etiğe, uygar medeniyete uymayan, söylemiş oldukları gayri ciddi laflarından utandım doğrusu. Sanki ucgar, Yüce Dağ’ın koynunda ve hiçbir iletişimi olmayan bir köyün Muhtarı konuşuyor!? Öyle bir köy ki, TV’leri yok, radyoları yok, telefon ilişkileri bile yoktur…
Bana göre bir Milletvekili, o halkın evrensel ve kültür dili demektir. Çünkü halkın dertlerini uygar dilde ifade etmelidir… Lafa bakın, kocaman bir devletin başkentini “Füzelerle vuracakmış?” Kolay mı böyle davranış, siz ey, Milletvekili? Dünya edebi tarihinde kadim kültüre, edebi irse malik bir başkenti, Bakü’yü, Füzeyle vuracakmış? Milyonlarca insan, kadın, çocuklar; hastalar, yaşlı anneler, dedeler… Peki, onların suçu nedir, soruyorum sizden? Mutlaka bana cevap verin! Yazacaklarınız cevabı kendi köşemde açıklayacağım dünya okurlarına. Size söz veriyorum.
Dünya edebiyatının gözbebeği-Azerbaycan müziğinin babası, Üzeyir Hacıbeyli’nin, dünya edebiyatının Piri-Nizami Gencevi’nin, Muhammed Fuzuli’nin, dünya şairi Samet Vurgun’un, Bahtiyar Vahabzade’nin, nice-nice ünlü şair ve yazarların, bizlerin, edebiyat dünyasının sevdiği ve bin yıllarca tarihi abideleriyle dünya incisi sayılan başkentimizi vuracakmış? Kolay mı Bakü’yü füzelerle vurmak? Şimdi tasavvur edin – aynı küstah ifadeleri Azerbaycan tarafından bir Milletvekili söylemiş olsa, o zaman İran devleti ne tedbir alacaktır? Bunu merak ediyorum. Allah korusun, Azerbaycan Milletvekili kafasını yemiş olsa ki böyle küstah dille konuşmuş olsun. Hayatında Azerbaycan’da her hangi bir Milletvekili böyle küstah bir üslupla konuşamaz, diyorum. Ben vatanımın uygar insanlarını iyi tanıyorum.
Hala, Ulu Önder, Haydar Aliyev’in İran seferi zamanı söylediği tarihi sözlerini iyi hatırlıyorum: “İki iyi komşu devletlerin siyasileri ve işadamları her alanda güzel çalışmalar yapacaklar; ilişkilerimiz ileride daha güzel ve uzun müddetli olacaktır”, demiştir.
ERMENİ VANDALLARIYLA AKRABA MI OLDUNUZ?
Fakat ne oldu sizlere ey İran Milletvekilleri? Açıklıyorum: Düşman Ermenistan’ın Silahlı Vandal Ordusu Azerbaycan’ın Garabağ topraklarını 30 yıl işgalde tutuyordu. Ve bu otuz yıl zarfında Ermeniler İran topraklarını kendi toprakları olarak kullandılar: ışık, gaz ve tüm gıda mahsullerini İran’dan Ermenistan’a taşıyorlardı. Hatta Rusya petrolü de İran üzerinden Ermenistan’a taşınıyordu. Müslüman İran ile Hıristiyan Ermenistan iç-içe, kol-kola, tıpkı akrabalar gibi sıcak ilişkiler içindeydiler. Ermenistan Cumhurbaşkanı ile İran Cumhurbaşkanları dostane ilişkiler kurmuşlardı ve hakiki akraba gibiydiler… İran Garabağ topraklarımızı kendi köyü gibi kullanıyordu ve böylece Azerbaycan’a göz Dağı veriyordu… Ta ki Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın, İlham Aliyev, o anlamlı yumruğunu göklere kaldırarak aniden “Vatan Savaş”ı dedi. Ve 44 günlük Vatan Savaşı’nda büyük üstünlük ve reşadet göstererek, Muzaffer Ordumuz Garabağ topraklarımızı Vandal düşmanın kirli pençesinden ebediyen kurtarmış oldu.
Ali Baş Kumandan, Sayın, İlham Aliyev, o sert, fakat anlamlı yumruğunu Ermeni Vandallarının sırtına sivri hançer gibi güzelce indirildi. Vandal ve aciz, zavallı düşmanın yenilgisinden, şanlı Ordumuzun bu zaferinden İran, hiç de memnun kalmadı… Daha da ileri gitti ve Zengezur koridoruna askerlerini soktu. Hatta Azerbaycan askerlerinin ileriye gitmesine bile mani oldu. Özellikle Ermenistan Ordusunun toparlanmasına bile imkân sakladılar… Böyle komşuluk olur mu? Bu açık-aşikâr Azerbaycan’ın haklı savaşında İran’ın dâhili işlerimize burnunu sokmak gibi anlaşılıyor. Konuya şimdi de başka yönden bakalım: eğer aynı hareketi Azerbaycan tarafı yapmış olsaydı ve İran topraklarına Milli Ordumuzu sokmuş olsaydık – o zaman İran tarafının tavırları ne olacaktı? Bunu çok merak ediyorum. Ve İran tarafının cevabını bekliyorum…
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın, İlham Aliyev de haklı olarak, o sert yumruğunu masaya indirdi ve dünya devletlerine, basına açıklama yapacağını ve İran’ın topraklarımızı işgal ettiğini söyleyeceğini açıklamış oldu. Olayı dünya basınına sızmamasından endişe duyan İran, alil-acele askerlerini apar-topar geri çekti… Şimdi sorum sudur? Komşumuz İran bu davranışıyla ne demek istiyor acaba? Kime meydan okuyorsunuz siz?
AZERBAYCAN DEMOKRATİK SEFEVİ DEVLETİNİ UNUTMAYIN
Kadim dede-baba topraklarımızı yabancı devletler ile özellikle İngiltere’nin işbirliğiyle elimizden aldınız… Uzun asırlar Azerbaycan Sefevi Türk Devleti, kadim Azerbaycan topraklarını Kafkaslara dek elinde bulunduruyordu. Ve Batı’nın ırkçı devletlerinin işbirliği sayesinde sizler iktidara geldiniz. Bunları tarihi kaynakçalardan okuya bilirsiniz. Tarih kitaplarında ve Fransa Arşivlerinde kaynakçalar vardır.
Azerbaycan Devleti dünya Devletleri ile barış, sulh şeraitinde yaşıyor ve bütün komşu devletlerle de sıcak diplomatik münasebetleri vardır. Fakat İran devleti adına Milletvekilleri çeşitli iğrenç konuşmalar, tehditler dile getiriyorlar ve Azerbaycan’a baskıcı, kinayeli sözler söylüyorlar. Azerbaycan aydınları, siyasileri, bir zaman komşulukta, uygarlıktan uzak bir din devletinin yaratıldığına hiç zaman tepki göstermediler. Uygar ve demokratik devlet gibi Azerbaycan - komşu devletlerin dâhili işlerine hiç zaman karışmadı ve böyle bir niyetimiz de yoktur. İran’da 40 milyon, dünyada ise 55 milyon Azerbaycan Türkleri yaşamaktalar. Ne yazıktır ki, doğma ana dillerinde Okulları bile yoktur? Ama Azerbaycan’da 600 bine yakın Rus yaşıyor ve otuzun üzerinde Rus Okulları faaliyetlerini başarıyla sürdürüyorlar. Ayrıca, Tatar, Alban dillerinde bile ana Okullarımızın olduğunu söylemeliyim. İşte size uygar, medeni, demokratik ve barışçıl Azerbaycan örneğini bir daha huzurlarınıza sunmaktan kurur ve kıvanç hissi yaşıyorum. Evet, Azerbaycan tam demokratik, uygar dünya devletidir. Ülkemizi dolaşan İtalyan, Fransız ve başka ülkelerden gelmiş turistler bunu açık-aşikâr söylüyorlar.
Fakat Garabağ topraklarımızın Ermeni Vandalları tarafından işgali sürecinde İran siyasileri Ermeni Vandalları ile daha sıcak ilişki kurdular ve Garabağ topraklarımızdan İran TIR’ları gece-gündüz demeden yük taşıdılar… Vatan Savaşı’ndan sonra topraklarımızı azat ettik, ama İran tarafı yine dinç durmuyor ve sınır kurallarını ihlal ediyor, Azerbaycan’ın Zengezur ve Laçın koridoru üzerinden, Azerbaycan’dan izin bile almadan topraklarımız üzerinden TIR’lar dolu yük taşımaya devam etmekteler. Bu ihlal değil mi? Neden izin almadan topraklarımızdan geçiyorsunuz?
Öte yandan, İran’ın, uygar kültürden yoksun, bazı Milletvekilleri utanmadan Azerbaycan’ı küçümseyen ifadeler kullanıyor ve tehditler yağdırıyorlar. Dünya sadece İran’dan ibaret değildir ve devletime uzatılan bühtanlar cevapsız kalmayacaktır.
İRAN-KAŞINIYOR… AMA NEDEN?
Sadece şunu söylemek yeterlidir: İran – kaşınıyor ve saldırgan davranıyor. İyi komşuluk yapmak niyetinde değildir. Bu iş böylece doruğa doğru ilerlemiş olsa, İran ve huysuz Milletvekilleri dünya Türklerinin tavırlarını apaydın görecektir. Tüm çevresinde Türklerin yaşadıklarını görmüyor mu? Bir Müslüman devleti olarak aslinde bizlerle sımsıkı ilişkiler yapması mantıklı değil midir? Bu barış teklifini iyi değerlendirin!..
İran, kime güvenerek, kimden ilham alarak Azerbaycan Türklerine karşı uygunsuz, akıl almaz laflar söylüyor ve devletimizi küçümsüyordur? Ve dünyadaki 55 milyon Azerbaycan Türklerinin onuru, şerefiyle alay ediyordur? Siz aslinde azınlık durumundasınız ve bu gerçeği bildiğiniz halde bile Azerbaycan Türklerine karşı kin ve husumet besliyor, onurumuzla alay ediyorsunuz?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev ve Azerbaycan Milli Meclisin Milletvekilleri, tüm bu olaylar yaşanırken, İran Devleti ve Milletvekilleri hakkında olumsuz tek bir kelime kullandılar mı? Hayır! Çünkü bizler dünyanın Yüksek Eğitim ve Bilim Merkezlerinde okuduk, evrensel eğitim aldık; barışçıl ve dünyevi terbiye almış uygar Müslüman insanlarız. İran’da da pek çok Yüksek eğitimli bilim insanlarının olduğunu biliyoruz. Azerbaycan’da her evde en azından bir ve ya iki, Tanrımızın Kutsal “Kurani-Kerim” Mukaddes kitabı bulunuyor. Dört yıl Yemen Cumhuriyeti Başkenti Aden’de Milli Devlet Tiyatrosu’nu yarattım ve dönüşte beş adet Mukaddes “Kuran”ın orijinalini ailemize getirmişim. Azerbaycan uygar devlettir, ama hepimiz sizler kadar Müslüman’ız.
Daima iyi komşuluk, dostluk, barış, kardeşlik ruhuyla güzel yaşamayı hedefliyoruz. Lütfen bizimle uğraşmayın! Son…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.