İttifak limanında
Siyasetin değişmeyen iki yüzü…
Koalisyonlar ve ittifaklar.
Dün bunun adı koalisyondu, bugün bunun ismine ittifak deniyor.
Koalisyonların adı değişse de özünde çok fazla bir değişiklik yok.
Ülkemizde 1950’den bugüne kadar o kadar çok parti kuruldu ki ismini yazsanız sayfalar almaz.
Bu partilerin birçokları zaman içerisinde iktidar oldu, bugün bunların isimleri dahi unutuldu.
Bunun en uzun soluklusu CHP oda uzun süre iktidar olamadı.
CHP de kopan demokrat parti on yıl iktidarda kaldı, sonunda derin güçlerin hedefi oldu, kendini sehpada buldu.
Daha sonra devamı olan DOGRU YOL, CHP, MSP, ANAP, MHP, DSP bu ve buna benzer birçok siyasi partiler, uzun süre parti olarak ayakta kaldılar, bazen iktidar oldular bazen ortaklar buldular, koalisyonlarla ülkeye talip oldular.
Bugün birçok partiler siyaset sahnesinde silinseler de CHP’yi muhalefette hep tutular.
CHP Türkiye’nin ilk kurluna siyasi partisi, İktidar olmasa da muhalefette her zaman kalan oldu.
Yılların partisi CHP tek başına bir türlü iktidar olamadı olduğu sürede yanına hep bir yama buldu.
Bu yamalarda uzun süreli olmadı, çabucak yırtıldı, söküldü ve dağıldı.
Bugün de tek başına iktidar olmayanların sığındığı limanın adı koalisyonlarda olduğu gibi ittifak oldu.
İttifak olacaktınız da niye küçük küçük ayrı partiler oldunuz diye adama sormazlar mı?
Sorsanız da işin ucu menfaate dayanıyor.
Dün bu limanların adı koalisyondu, bugün ittifak oldu.
İrili ufaklı partiler bugün kendini bu ittifakta buldu.
Yüzde diliminde on barajını aşmaya şansı olmayan partiler birleşti.
Arada gezen küçükler bugün kurt siyasetçilere can simidi oldu.
Birleşme umuduyla yeniden yeşerdiler.
Parti oldular bütçede pay alıyorlar.
İttifak bugün küçük partilerin işlerine yarıyor.
Büyük partilerde bunlara dayanıyor oy oranını artırıyor.
Şimdilik ahbap çavuş ilişkisi böyle devam ediyor.
Baktığımızda gördüğümüz manzara hep aynı.
Yıllarca bu ülkede siyasi partiler koalisyon oldular, birlikte iktidar oldular, paylaşımda bir oldular.
Ülkede değişen çok bir şey olmadı.
Yine ABD ye ve batıya ihtiyaç duyulan bir ülke olduk.
Bugünde öyle ABD’de ve Avrupa’da rüzgâr estiğinde ülke ekonomisi nezle oluyor.
Bugün seçim öncesi yeniden ittifaklar kuruluyor.
Vatandaşın biri Hoca’ya, “Hoca’m, der, bakıyorum da sabahleyin insanların bazıları doğuya, bazıları batıya, bazıları da güneye gidiyor.
Bunun hikmeti nedir acaba?
” Hoca’nın cevabı günümüz demokratlarına taş çıkartır: “İnsanların hepsi bir yöne giderse dünya o yana devriliverir.”
Peynirle karganın bir dala konduğunu gören tilki hemen yanaşır ve “Vay karga kardeş! Ne kadar güzelsiniz, eğer sesiniz de tüyleriniz gibi güzelse bu ormanın sultanı siz olmalısınız!” der.
Gerçi tilki kurnazdır ama karga da az akıllı değildir.
Tilkinin meramını anlar.
Ağzındaki peynir parçasını ayaklarının arasına koyar ve kusura bakma tilki kardeş! Der, ben Türk siyasetin mektebini okudum."
Bugün bunların hepsi siyasetin mektebini bitirmişler, ittifakta ne çıkar biliyorlar.
Büyük siyasetçilerde tilki kurnazlığı varsa, küçüklerde de karga aklı var diyorum…