İyi diyelim iyi olsun
Bu yazımın konusunu da benim gibi olan emekli arkadaşlarımız ile kendime ayırayım. Derler ya toplumun düzelmesini istiyorsanız önce kendinizi düzeltiniz ki toplum düzelsin. Toplumun eksiğini ve hatalarını dile getirirken kendi eksiğimizi hatamızı hiç hesaba katmayız. Buna yaşantımızda dikkat etmek gerekmez mi? Bu arada din adamlarımıza isnat edilen bir söz vardır ( hocanın dediğini tut, gittiği yere gitme) bu sözleriyle yaşantısının bir olmadığını söyletiyor. Ne olur konuştuğu iyi ifadelerin uygulamasını da yani yaşantısını da iyi yapsa da hem kendine hem de dinine zarar vermese. Dinde yüzü olmayanlar bunu çok kötüye kullanabiliyorlar öyle olmuyor mu?
Emekli vatandaşlarımızın durumunu bilmeyen yok. Devletimiz emekliyi memnun edecek ekonomik güce sahip o halde niçin emeklinin en az % 70’şi normal yaşam seviyesinin altında ,%20’si normal %10’nu ise anormal iyi yaşam seviyesinde. Tabiki her emeklinin aynı şartlarda olması çeşitli nedenlerle mümkün olmaz ama aralarında bu kadar da uçurum olmaz. Yani hem çalışan memurlar arasında hem de emekliler arasında acayip farklar oluyor. Eğer adaletli bir dağılım olsa bu huzursuzluklar olmaz. Alt sınırdaki emekliye verilen %’de rakamlar kurtarmaz. Bu yüzdelerle yine maaşı iyi olanlar faydalanır aradaki farklar giderek açılır. Ben maliyeci değilim sayın maliye bakanımıza da akıl verecek değilim ama alttaki emekliyi ancak seyyanen verilen ücret kurtarır. Bazı zaman bu uygulandı emeklide mutlu oldu. Ya şimdi %3- %4 düşük maaşlı emekliye ne getiriyor bunu bilmeyen yoktur.
Yukarıda ki ilk paragrafta değindiğim kendimizi düzeltmezsek toplum düzelmez kendi nefsimizi düzeltmezsek millet düzelmez ama kendimizi yoklamadan başkasının eksiğini hatasını çabuk görürüz. Ama ücret yani emekli maaşındaki uçurumdan bahsederken nefsimin esiri olmadım, halen yaşantımızda ki durumu bildiğimiz için bu konuyu dillendirmeye çalıştım. Tabii ki bunu maliye bakanımız duymaz ona duyuracaklar. Kim, siyasilerimiz onlar vatandaşının halini bilmiyor mu? Hele Kırıkkale gibi emekli şehrinin siyasileri bunu hiç bilmez olur mu? Bu aradaki farklılıkları söylerken yüksek ücreti olan emeklileri kıskanmıyoruz ama ne olur alttakiler de düşünülsün. Peki, bizim milletimiz isyan etmiyor niçin millet olarak şükürcüyüz. Devletimiz bunu uygun görüyor diye razı oluyoruz. Eğer maliyemizin durumu iyi olmasa bu aradaki uçurumu giderecek durumda olmasa hiç talebimiz olmaz ama ücretler arasında acayip uçurum olunca tabiki taleplerimiz oluyor. Bilhassa emekli sandığından emekli olanlar ile çalışanlar arasında çok farklar oluştu. Duyumlarımız doğru ise M.K. E Kurumundan emekli olan en az çalıştığı kadar hatta çalıştığından daha çok emekli maaşı alıyormuş. En iyi adalet değil mi? O kurumlardan emekli olan insan da, diğer kurumlardan emekli olan insan değil mi? Yöneticilerimizden özellikle ücretler arasındaki farkların giderilmesini bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.