Allah’ım milletimizin çektiği bu büyük afetlerden ne zaman kurtuluruz? Biz bu afetlere layık mıyız? Eğer layıksak bizleri affet Allah’ım. Ormanlarımızın yanması yurdumuzun çeşitli illerindeki yangınları söndürmek için millet el ele verdi, araç gereçlerle eğitilmiş insan gücüyle yangını söndürmeye koştu. Yangından dolayı zarar gören, evsiz kalan bütün insanlarımıza devlet hemen koştu; devletini yalnız bırakmayan sivil toplum kuruluşları, il valilikleri ve belediyeler bütün imkanlarını seferber yaparak acılara ortak olmaya çalıştılar, halen de mağdurların yanında yerlerini alarak yaraları sarmaya çalışıyorlar. Bütün bunları yapmaya millet olarak mecburuz, bu miras bize dedelerimizden kalmıştır. Yangın felaketinin ne zaman kimin başına geleceğini bilemeyiz, onun için her zaman hazırlıklı olmak zorundayız.

Yangından kurtulduğumuzu düşünürken, onun yaralarını sarmaya çalışırken, o acıları paylaşmaya uğraşırken bir de baktık ki yurdumuzun Batı Karadeniz bölgesinde ve Van’da sel felaketleri birbirini takip etti. Bu tabî afetlerin önüne geçmek çok zor ama zamanındaki umursamazlığımız bu afetlerin zararlarını çoğaltıyor. Bilhassa Batı Karadeniz’deki ve Karadeniz’in bütün kıyılarında bu felaketleri görmek mümkün çünkü arazi durumu her türlü afete müsait, bir de bir şey olmaz düşüncesiyle bu tehlikeli yerlere yapılan yapılar ister ev olsun ister ahır olsun her an tehlikeyle karşı karşıya. İşte ondan sonra bu afetlerden korunmak mümkün değil. Hiç olmazsa bundan sonra bu tehlikelere karşı tedbirli olalım, tedbiri alalım, uygun yerlere evimizi, ahırlarımızı yapalım. Eğer halen tedbirli olmaz yine eski alışkanlıklarımıza devam edersek bu umursamazlığımız hem kendimize hem de milletimize büyük acılar verir, o zaman da pişmanlık fayda vermez. Bütün bunları düşünerek tedbirli olalım, her işimizi sağlam yapalım, ondan sonra Allah’tan yardım isteyelim.

Son gün haberi olarak: Erzurum’daki sel ve dolunun yaptığı tahribat büyük zararlara sebep olmuştur. Bütün bu felaketlerin sonucu meydana gelen zararları millet olarak devletimize yardımcı olalım, yaraları hep beraber saralım. Bu afetlerin ne zaman, nerede olacağını Allah bilir, nerede ve ne zaman olursa olsun birlik be beraberliğimizi koruyarak her türlü derde derman olalım. Bazı sosyal medyada yayılan yalan ve iftiralara inanmayalım. Bu yalan ve iftiralar tarih boyunca olmuştur, halen de olmaktadır. Biz millet olarak düşene, mağdur olana elimizi uzatan bir milletiz; bu duygularımızı yok etmeye çalışanlara itibar etmeyelim. Millet devlet el ele mağdur olanlara yardıma koşalım. Her kişi gücünün yettiğini yerine getirirse mağdurların mağduriyetini bir an önce halletmiş oluruz. Bugün sağlamız, iyiyiz yarının ne olacağını bilemeyiz. Onun için yardımsever olalım, bizim yardımımızdan ne olur demeyelim, yapacağımız yardımlar damlaya damlaya göl olur, bir derde çare olur. Bunları hiç unutmayalım, “bana ne” demeyelim. Nefsimizin şerrinden kurtulmaya çalışalım, şeytana uymayalım.