Kadın ve çocuk
“Ve kadın Tanrı’ya taptığını sanırken, erkeğin kurduğu egemenlik sisteminin kölesi olduğunu anlayamadı”
Kadına şeytan derler değil mi? Yukarıdaki söze bakılırsa, siz ne dersiniz bilmem ama durum hiçte öyle görünmüyor… O söze göre asıl şeytan erkekler gibi geliyor bana. Erkeklerde gerçekten de şeytan tüyü var desem abartmış olmam sanırım.
Kadını kendine gönüllü köle yapıyor adeta. Kadın daha sonra ne bırakabiliyor, ne de gönlünce yaşayabiliyor. Yüreği de ayakları da prangalıdır artık. Hayatını varla yok arasında, geçmişle bugün arasında idame ettirmeye çalışıyor. Çocuğum diyor, geleceğim diyor, el diyor, gün diyor, alışkanlıklarım diyor… Bir de bakmış ki bu düşünceler arasında erkeğin esiri oluvermiş. Şimdi söyleyin bakalım kimmiş şeytan?
Allah’ın özene bezene yarattığı ve erkeğe emanet ettiği kadını sen yok say, hatta onu evlat yerine bile koyma, mirastan da zerre pay verme, dolayısıyla ele güne muhtaç et, ona hak ettiği gerçek değeri de verme, ona düşmanınmış gibi davran… Söyleyin bakalım kim şeytan?
Şu memleketin haline bakar mısınız? Erkek egemen bir ülkedeyiz değil mi? Anlatmaya gerek yok (!) aslında halimiz ortada…
Ne diyorum biliyor musunuz? Her şeyi ters-yüz edelim… Ülkemizi, hatta dünyayı kadınlar ve çocuklar yönetsin. Kadın o anaç yüreğini, çocuk o pamuk ellerini vursun ülkenin toz duman olmuş dağına, tepesine, karına, kışına, baharına, yazına… Her şeye hem de her şeye değsin elleri ki ülke şöyle bir silkelensin, kendine gelsin!
Erkekler mi? Onlara yönetimde zerre el sürdürülmemeli diyorum ben… Onlar öyle uzaktan, kedinin ciğere baktığı gibi bakadursunlar. Baksınlar ki kadının halini anlasınlar, biraz duygudaşlık yapsınlar. Şimdiye kadar yönetimde birkaç kadına görev vererek göz boyamak nasılmış görsünler. Resmen kadınla dalga geçtiler yıllarca… Kadınların ağzına bir parmak bal çalarak gönüllerini almaya çalışmaları nasılmış anlasınlar.
İşte boşuna demiyorum ben de yönetime kadın eli değmeli diye. Kadın anadır dolayısıyla merhametin göbek adıdır. Çocukları zaten anlatmaya gerek yok, saf ve temizliğin simgesidirler… Daha ne olsun ki. Al sana mis kokulu tertemiz bir dünya… Gerçekten de her şeyin daha güzel olacağına adım kadar eminim.
Olur, mu bu düşüncem dersiniz? Bence olmaz… Adamlar hükümranlığa öyle alışmışlar ki ölürler de vermezler böyle bir yetkiyi. Yıllardır suyun başında hep kendileri olduğu için, suyun yönünü istedikleri her yere çeviriyorlar. Düşünsenize kutsal kitaptaki ayetleri bile değiştirmeye yeltenmediler mi? Kendilerini tövbe hâşâ Allah, Peygamber yerine bile koymaya kalkmadılar mı? Söyleyin bu durumda kim şeytan oluyor sizce?
Allah bize ve sevdiklerimizin yollarına güzel ve merhametli insanları çıkarsın inşallah. (Âmin)
Selam ve muhabbetle kalınız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.