Kovid-19 aşıları niye geri çekiliyor?
İngiliz-İsveç ilaç şirketi AstraZeneca, dünya çapında 3 milyar doz uygulandıktan sonra Kovid-19 aşısını geri çektiğini bildirdi. Aşıyı güncellemek için geri çektiğini açıklasa da şirket, nadir görülen ölümcül kan pıhtılaşmalarına neden olduğunu kabul etmişti geri planda.
Şirketin İngiltere, İtalya, Almanya gibi ülkeler başta olmak üzere ölüm ve yaralanmalarla ilgili günden güne artan davalarla başı beladaydı.
Dr. Rath Sağlık Vakfı İcra Direktörü Paul Anthony Taylor, uzmanlığı ve görgü tanıklığı deneyimiyle makalesinde konuya değiniyor;
“Mart 2021 itibarıyla en az 18 ülke bunu kullanmayı bırakmıştı. Bunu ölümlerle ilgili soruşturmalar hızla takip etti ve kaçınılmaz olarak başka hükümetlerin de bu mRNA aşılarının kullanımını askıya almasına yol açtı.
Firma, Mart 2024’te Avrupa Birliği pazarlama iznini gönüllü olarak geri çektiğinde, bir zamanlar ‘dünya için aşı’ olarak propagandası yapılan şeyin sonu yaklaşıyordu” diyor.
KENDİ ÜLKESİ BİLE KULLANMAYI BRAKTI
Oxford Üniversitesi ile AstraZeneca firması işbirliğinde rekor sürede hazırlanmıştı aşı; normalde yaklaşık 10 yıl süren aşı onay süreci, 10 ay sürmüştü. Kasım 2020’de, benzerlerinden daha ucuz ve saklanması kolay olduğundan ‘dünya için bir aşı’ diye reklam edilmişti.
Olumsuz sonuçlarıyla yüzleşince İngiltere bile başka ülkelerin aşılarına yönelmişti, kendi aşısını bırakıp. Sonunda sosyal medya şirketlerinin etkin internet sansürlerine rağmen hasarın boyutu gizlenememiş, ardı ardına açılan davalar, şirketin aşıyı geri çekmesine zorlamıştı.
PİŞKİN MRNA’CILAR
Pfizer Biontech ile Moderna gibi mRNA aşısı üreten şirketler de açılan davalarla girdi potaya. Almanya’da Temmuz 2023’te açılan ve 370’e ulaşan davalar öncesi Ocak 2023’te fabrikalarını İngiltere’ye taşıdı Pfizer Biontech. Şirketin baş yöneticisi, Amerikan Senatosu’nun Sağlık Komisyonu’na verdiği ifadede “Kimseyi aşıya zorlamadık, bizimki bir öneriydi” demiş, topu onların sözünü dinleyen devletlerin yöneticilerine atmıştı.
Kazandıkları milyar dolarları, tazminatlarla geri vermekle karşı karşıyaydılar. Bilim ve bilim insanlığının neresine sığdırabilirseniz artık, can tüccarlığı olmuştu bilim insanlığı.
Bitmedi.
20 KAT GÜÇLÜ SALGIN HAZIRLIĞI
Bu tüccarlığın hem canımızı alacak hem paraya tahvil edilecek yeni aşamasını hazırlıyorlar.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF), 17 Ocak’ta yapılan toplantısında “Dünya Sağlık Örgütü’nün bilinmeyen bir ‘Hastalık X’in koronavirüs pandemisinden 20 kat daha fazla ölümle sonuçlanabileceğine dair yeni uyarıları dikkate alındığında, hangi yeni çabalara ihtiyaç var?” diye bir tatbikat yaptı.
Dünya Sağlık Örgütü, insanlığın değil, Dünya Ekonomik Forumu’nu kuran aklın hizmetinde zaten.
Bunların ilaç, tedavi değil derdi, bilim eliyle kitlesel bir katliam. Bilim, niyeti bozukların maşalığına soyunmuş. İnsan canını ticari malzemeye dönüştüren en aşağılık dönemini yaşıyor.
DEVLET GÜCÜNDE ŞİRKET SANSÜRLERİ
Facebook’ta paylaştığımız ‘Batı’nın Yeni İŞİD’i İsrail Mi?’ yazımızın bizim bilgimiz dışında sayfamızdaki linkinin değiştirildiğini gördük birkaç gün sonra. Kovid-19 için uygulanan internet sansürünün boyutunu anladık bu tecrübeyle. Kovid-19 için daha neler neler sansürlendi kim bilir.
Hiçbir resmi devlet sorumluluğu olmayan özel şirketlerin, dünya algısı ve siyasetini nasıl yönlendirdiğini, yanlışın nasıl gözden kaçırıldığını gördük birinci elden.
Kitlesel bir insan katliamı ile onu destekleyen şirketlerin, keyfi sansürüyle karşı karşıyayız. İnsanlık adına yeni bir Dünya Sağlık Örgütü gibi, yeni bir internetin de kurulması gerek demek ki.
İlgili yazılar:
https://www.anadolugazete.com.tr/salginda-ikinci-perde-mi-acilacak-7263yy.htm
https://www.anadolugazete.com.tr/salgin-var-asicilar-nerede-7754yy.htm
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.