Orhan Aksakal

Orhan Aksakal

Ne maçtı ama!

Ne maçtı ama!

Ziraat Türkiye Kupası son 16 Turu maçlarının heyecanı geride kaldı tartışmaları devam ediyor ve edecek gibi de görünüyor.

Son 16 Turu maçlarında hakemlerin verdiği ve vermediği hatalı kararları bazı takımların canını gerçekten yaktı. Bu hakemler neden bu kadar formsuz ve abuk sabuk kararlar veriyor inanın anlaşılır gibi değil.

Bence kupanın en güzel ve en keyifli maçlarından birisi Ankara’da oynandı sanıyor futbolseverler ama öyle olmadığını söylemem lazım. MKE Ankaragücü ile Beşiktaş’ın maçından büyük keyif aldım diyebilmeyi çok isterdim ama bence tatsız ve tuzsuz maçtı.

Sadece heyecan vardı, sadece iki takım arasında yaşanan gerginlik vardı onu diyebilirim. Nedenini bilmiyorum ama bu gerginlik ve bu nefret nereye kadar devam edecek onu da söylemek zor.

Maça fırtına gibi başlayan Ankaragücü ilk yarıyı 1-0 önde kapattı, Beşiktaş ikinci yarıda daha etkili bir futbol ortaya koyup 1-1 eşitliği yakalayıp maçı uzatma bölümüne taşıdı. Uzatma bölümlerinde iki takımda gol bulamayınca seri penaltı atışlarına geçildi.

Ankaragücü penaltı atışlarında Beşiktaş’ı 4-3 yenerek kupanın dışına iterken adını 22 yıl sonra çeyrek finale yazdırma başarısını gösterdi. Buraya kadar her şey normal ve futbolun içinde olan şeyler.

Asıl futbolun içinde olmaması gereken bir durum var ki buna çok üzüldüm. Evet bir takımı sevmeyebilirsiniz, onu desteklemeyebilirsiniz fakat sahaya “MUŞTA” gibi ölümcül olabilecek bir şeyi nasıl atabiliyorsunuz asıl problem burada.

Zaten mimlisiniz, zaten seyirciniz ilk maçta gelmiş Beşiktaşlı futbolculara orta sahada saldırmış ceza almışsınız bundan ders almazmış gibi bu kez sahaya insana ciddi zararlar verebilecek hatta ölümüne sebep olacak belki silah sayılacak bir “MUŞTA” atmak neyin nesidir?

Attığınız o “MUŞTA” bir futbolcuya gelse ve o futbolcu ciddi şekilde yaralansa bunu nasıl edebiliriz onu bilmiyorum. Yahu sizin derdiniz nedir, siz rakip takım oyuncularından ne istiyorsunuz, neden onlara nefretle dolusunuz ve onun sağlığını tehdit ediyorsunuz?

Bir taraftar olarak bu hakkı kim size veriyor? Bunu yapmaya nasıl edersiniz? Artık o stada alınan taraftarların üst aramasını kim nasıl yapıyor bilmiyorum ama, bence başta savma yapmışlar.

Böylesine kritik maçlarda hele hele de iki takım arasında problemler varken neden daha dikkatli olmuyorsunuz? Neden o silah sayılabilecek aletin tribünlere sokulmasına izin veriyorsunuz?

Şimdi bunu Ankaragücü Kulübü nasıl açıklayacak veya buna nasıl yorum getirecek ben onu bekliyorum. Şuana kadar kulüpten bir açıklama veya izahat yok. Onlar şuan Beşiktaş’ı nasıl eledik adımızı çeyrek finale yazdırdık derdindeler bence.

Yazık ülke futbolu neden bu halde, neden Avrupa seviyesinde futbol oynamıyoruz diyenler önce tribünlerdeki bu soruna bir çözüm bulsunlar. Kulüpler böylesine holigan ve böylesine terör estiren taraftarlara sahip çıkıp, onları koruduğu sürece bu işin üstesinden gelmemiz mümkün olmayacak orası kesin.

Düşünün taraftar futbolcuya saldırıyor, emniyet bu holiganı alıp karakola götürüp mahkemeye çıkarıyor kulüp bunlara sahip çıkıyor. Taraftar ve hatta avukatlar bunların savunuculuğunu yapıp ceza almaktan kurtarmak için her yolu deniyor.

Hal böyle olunca futbolumuzun daha ileriye gitmesini beklemek sanırım hayal olacak bizim için. Neticede bir maç oynandı birisi sevindi, birisi üzüldü hepsi bu kadar. Bu ne ilk ne de son olacak bu takımlar sürekli karşı karşıya gelecek. Biri sevinecek, biri üzülecek hayata bu kadar anlam yüklemeyin ve birilerinin canını yakmayın yeter.

Biraz da kupa maçlarına bakacak olursak çeyrek finale yükselen takımlar belli. MKE Ankaragücü, Metipol Başakşehir, Trabzonspor, Gaziantep Futbol Kulübü, Galatasaray, Yukatel Kayserispor, Fenerbahçe ve Demir Grup Sivasspor rakiplerini eleyerek adlarını çeyrek finale yazdıran takımlar oldu.

Kupa maçlarında genelde favori takımlar kazanırken Ankaragücü’nün sahasında Beşiktaş’ı elemesi belki sürpriz sayılabilir. Uzatmaya giden ve penaltı atışları sonunda büyük heyecan yaşanırken çeyrek finale çıkan takımları tebrik ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Orhan Aksakal Arşivi