Poşet atıkları, hem Ülkemizde, hem de dünyada ciddi çevre kirliliği, hava kirliliği ve su kirliliği yaratmaktadır. Kirliliğin yanında çokça hayvan ölümlerine de neden olmaktadır. Acil önlemler alınması bir kaçınılmaz görevdir. Ancak bu çanta görevi yapan poşetlerden, kullanıcılarından yirmi beş kuruş, hatta elli kuruş, yüz kuruş paralar alınarak sorun çözülmez.

Poşet toplumumuzun gündemine 1980 ler de girdi. Önceleri kâğıt kesekâğıtları, bez torbalar ve file dediğimiz araçlarla yapılıyordu. Bu araçlar kullanılırken çok ciddi çevre kirliliği, hava kirliliği ve su kirliliği yaşanmıyordu. Ne zaman ki devreye poşetler girdi ve naylondan yapılan malzemeler girdi. İşte o zaman kıyamet te koptu. Çünkü naylondan yapılan malzemeler toprakta sekiz yüz sene yaşıyor. Toprak naylonları yok edemiyor.  Suda ise dört yüz sene yaşıyor. Su naylon atıklarını yok edemiyor.

Poşetin ana maddesi petrolden, petrolün POLİETİLEN denilen bir türevinden elde edilir. Poşet aynı zamanda kullanışmış ve atılmış olan poşetlerin geri dönüşümünden elde edilir. Ancak genel olarak atık poşetlerden elde edilen poşetlerin yüzde birİ, geri dönüşüm olarak kullanılabilmektedir. Yüzde doksan dokuzu doğrudan doğaya veya suya bırakılmaktadır. Bunun da çok ciddi zararlara neden olmaktadır.

Hükümetimizin bu konuya dikkat çekmesi alkışlanacak bir durumdur. Yirmi beş kuruşa poşet satarak naylon kirliliğine çözüm getiremezsiniz. Bu olsa olsa on beş mikron- elli mikron arasında poşet üreten firmaların kazançlarının artmasına neden olur. Bir ikincisi de AVM lerin poşet giderlerinin azalmasına, dolayısıyla da poşetten de kâr elde etmelerine neden olur. Burada ne tüketicilere bir faydadır. Ne de poşetten dolayısıyla da çevre kirliliğin azalmasına ve de ortadan kalmasına bir faydadır.  Ne de hayvan ölüklerine bir engeldir.

Naylon bir virüs gibidir. Girmediği alan yoktur. Çoraptan- pet şişeye, tişörtten- pantolona, okul formasından- beslenme çantasına, bebek bezinden- bebek biberonlarına kadar kullanılır. Su damacanasından, çatal- bıçak yapımına, tabak- bardak üretiminden- pezervativ üretimine kadar kullanılmaktadır. Daha bunun çadır üretiminden- naylon torba üretimine, masa örtüsünden- muşambasına,  ne bileyim aklınıza gelen her alanda kullanımı vardır. Çünkü naylon üretimi çok masraflı değildir. Maliyeti ucuzdur. Kullanımı kolaydır. Taşıması kolaydır.

Hesaplar yapılmış. Bizim ülkemizde kişi başına bir yılda kullanılan sadece poşet sayısı dört yüz kır adet. Çarp seksen milyonla. Dudak uçurtan bir rakam çıkıyor. Bu tablo poşetten dolayı, naylondan dolayı ortaya çıkan sorunları çözmek gerektiğini gösteriyor. Hatta sadece naylon atıkları kirliliği değil, kâğıt atıklarının yarattığı kirlilik, şişe ve cam atıklarının yarattığı kirliliği ve metal artıklarının kirliliğini çözmek yöneticilerimizin görevidir. Sorunun gündeme getirilmesi çok iyi oldu. Daha sağlıklı çözüm yolları bulunmalıdır.

Kirlilik bir sorunsa, bu sorunun giderilmesi, hatta en aza indirilmesi senin benim, sizin bizim, şu kuruluşun şu makamın üstesinde geleceği bir sorun değildir. Bu konuda her bir bireyin sorumluluğu vardır. Kişileri bilinçlendirmedikçe, onları devreye sokmadıkça bu kirlilik sorunu çözülemez. İşte tam zamanıdır. Herkesin poşetten alınacak yirmi beş kuruşu konuştuğu bu ortamda, atık maddelerin geri dönüşümde kullanılması ve kullanılamayanlarının da bir şekliyle imha edilmesi gerçekleştirilmelidir.