Sert ve pak ilme, bilime dayali şahsiyet (Prof. Dr. Cihangir Memmedli’nin makalesinden...)
...Yaşamının bütün anlarında Prof. Dr. Şirmemmed Hüseynov’un yaratıcılığının ilk komponenti - sertlik olmuştur. Hiç bir karşılık beklenmezsizliğin hayatını yaşadığı parlak gözlerinden belliydi... Onu yakından tanıdığında beklenmezsizliğin onun yaşamının bir parcası olduğunu anlıyordun; burada yalana, sahtekarlığa, ikiyüzlülüğe, yalakalığa, yapay tarife yer yoktu. Beklenmezsizlik-onun yaşamının temel Felsefi kuralıydı. Yani hiç bir karşılık beklenmezsizliğin sevdalısı ve Tacıydı Şirmemmed Hüseynov! Bu yol, insanı yüksek ahlaka ve manevi saflığa, paklığa götürüyor. Şirmemmed muallimin beklenmezsizlik dersleri sosyal yönden toplumu pak ve temiz ruha götürüyordu. Şu bir gerçek ki, insanı liyakata götüren bu keyfiyetin karşısında her insan dayanamaz. Hiç bir karşılık beklenmeden Şirmemmed muallimin vermiş olduğu dersler-büyük bir topluluğun gözde ictimai reyde temizliğini, paklığını temin etmiştir.
Muhteşem Hoca, harika insan - Prof. Dr. Şirmemmed Hüseynov
Bakü Devlet Üniversitesinin İletişim Fakültesi onun sayesinde toplumda temiz ve pak olmakla ömür sürmektedir. Bu temiz ve paklığın dünyasından duyduğumuz iftihar hissinden dolayı hepimizin Hocası – Şirmemmed Hüseynov’a manen borcluyuz. Kururla söylemelim ki, İletişim Fakültesinin daha öncelerden koyulan temiz ve pak zeminine dokuna bilecek kirli elleri Şirmemmed muallim en adaletli hakim kuralları ile kesip atmıştır. Bazıları görev, makamına göre kendini tenzimliyor. Fakat Hocalık ve Dekanlık yaptığı yıllarda bile Şirmemmed muallim Üniversitemizin temiz ve pak adını daima liyakatla korumuştur. Şirmemmed muaiilm, Üniversite liyakatini kendi şerefi gibi koruyan eski Rektör, Prof. Dr. Mehti Aliyev’le dost olmuştur. Azerbaycan Hukuk ilminin nadir liyakat ve şeref sembolü Memmed Halafof ile dostluğu devam etmiştir. Ve yahut, Sovyet şovenizminin baskılarına rağmen “Gülüstan” gibi ciddi eserini kaleme almış Bahtiyar Vahapzade ile dostluk etmiştir. Dün ve bugün de Azerbaycan gençliğinin ideali olan ve ömrünün son anında Üzeyir Hacıbeyli’nin Ev Müzesi’nde Azerbaycan derken Tanrının Cennetine kovuşan Prof. Dr. Hudu Memmedov’la dostluk etmiş nadir insanlardan olmuştur. Kalbinin derinliklerinde gizli kaldığı, daha sonra “Bağımsızlığın zor yolları...” kitabı Sovyet zamanı yasaklandı, daha sonra basılmıştır. Kitap - halkımızı Azerbaycan’ın Bağımsızlığı için birliğe çağrı yapmıştır. Onun “Derd, aynı derttir”, “Bağımsız Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Olmasaydı”, “Bir defa yükselen Bayrak”, “Tarihin ibret sahifeleri”, “Milli mukaddesimiz” ve daha nice publisistik eserleri Bağımsızlığımızın kodu rolünü oynamıştır. O sıralarda Bağımsızlık mücahidi Bahtiyar Bahabzade onun kitaplarından birisine yazdığı ön sözünde şöyle der: “Bütün yaşamını vatanına, milletine, doğma ana diline secde kılan, onların kaderini kendi kaderi olarak düşünen ve bu amalı uğruna kalemi ile karşı duran hakiki vatandaş gazeteci, tarih bilim adamının kaleminden kopan bu kitabın her bir Azerbaycan Türkünün masaüstü kitabı olacağına inanıyorum”. Halk şairinin bu inamı o zaman gerçekleşmiş oldu.
YÜKSEK AHLAK VE MANEVİ SAFLIĞIN SEMBOLÜ
Üniversitede tanıdığımız ve tanımadığımız Şirmemmedler çok olmuştur. Fakat Üniversite pedagojisinin ve daha önemlisi Üniversitedeki paklığın ve temizliğin dümeni Şirmemmed muallimin sırtında taşındığını hiç kimse inkar edemez. Öğrencilerinden temenna istemek, rüşvet gibi çirkin emellerde bulunanlar Şirmemmed muallimin tek kelimesi ile Üniversiteden uzaklaştırılmıştır. Çok nadir Hocalardandır ki ona öğrenci “tapşırmak”, ricada bulunmak hala hiç mümkün değildi. Çoğu zaman öğrencileri arasından Hoca ola bilecek önerdiği yetenek sahipleri vardır. F. Mehdi, Y. Alizade ve N. Ahmedli’yi Hoca olacak niteliktedir, diye Üniversitede kalmalarına imkan tanımıştır. Zaman çok acımasızdır ve aff etmiyor temiz ve pak insanları… Bağımsızlığa kavuştuğumuz yıllarda zor günler yaşadık ve bir kaç yerde çalışmalı oldu Şirmemmed muallim. Çok büyük zorluklar yaşandı Bağımsızlığımıza kavuştuğumuz yıllarda, çünkü siyaseten yoksun ve cahil insanlar iktidara sahiplendiler. Zaman öttü ve Azerbaycan kendi lideri, dünya siyaset dehası Haydar Aliyev’i yeniden iktidara getirdi. Üniversite muallimlerinin liyakati de böylece korunmuş oldu. O anlara dek Şirmemmed muallim de M. E. Resulzade’nin yaşamıyla ilgili kitapları üzerinde çalışmalarına devam etti.
Hasan Bey Zerdabi’nin "bize bu dünyada yalnız temiz ad ve liyakat kalacak" sözlerini aynen Şirmemmed muallime ait etmeliyiz. Öten asrın 50. Yıllarında Moskova’da Doktorasını savunarak vatana dönmüştür. Ve buğün Azerbaycan jurnalistikası ilmi, nazari ve pratiği bakımından Şirmemmed Hüseynov Ekolü ve Okulu ile tanınıyor. Değerli Hocamızın Polonya, Bulgaristan, Çekoslovakya, Türkiye, Rusya Üniversitelerindeki ilmi Sempozyumlarda konuşmaları o ülkelerin bilim Dergilerinde basılmış ve kıymetli fikir gibi Arşivlerde korunmaktadır. M. E. Resulzade pafoslu sözler sevmezdi, yalnız vatanını seviyordu. Hosamız da aynen onun gibi vatan sevdalısıydı. Biz öğrencilere H. Zardabiyi, M. E. Resulzade’yi, Ü. Hacıbeyli’yi, C. Memmedkuluzade’yi Ö. Nemanzade’yi tedris ediyordu ve kendi de bu saf, parlak şahsiyetlerin ömrünü kendine örnek olarak seçmiştir. Örneğin, ahıl vaktinde bile M. E. Resulzade’nin fikir ve emelleri ufkunda mübarezesini devam ettiriyordu.
RUHUNDA M. E. RESULZADE DÜŞÜNCELERİNİ TAŞIYORDU
2013 yılında Azerbaycan Basın Şurası Kasım ayında Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev’e ikinci defa “Basının Dostu” Mükafatını takdim ettiğinde Şirmemmed Hocamız orada kısa nutuk söyledi. Konuşmanın sonunda Sayın, İlham Aliyev, sevincini şöyle ifade etti: “Şirmemmed Hocanın konuşması beni çok etkilemiş oldu. Ben size saygılarımı ifade etmek isterim. Yetmişli yılları iyi hatırlıyorum, siz Azerbaycan Televizyonunda siyaset programını yürütüyordunuz. Ben o yıllarda sizin programınızı severek dinliyordum… Sizin programlarınızdan biz bilgi ediniyorduk, sayenizde bizler dünyadaki olaylar hakkında gerçekleri öğreniyorduk. O yıllardan sizi giyaben tanıyordum ve sizin emeğinizi yüksek kıymetlendiriyorum. Azerbaycan halkı, özellikle Halk Cumhuriyetinin faaliyeti ile ilğili çalışmalarınıza yüksek kıymet vermiştir”. Daha sonra Cumhurbaşkanının özel talimatıyla Şirmemmed Hocamızın 5 ciltlik çalışmaları devlet tarafından basılmıştır.
Bütün bu yıllar zarfında Şirmemmed Hocamız yoğun pedagoji faaliyetinin yanında gazeteci kalemini hiç zaman elinden bırakmadı, aralıksız yazılarına devam ediyordu. 30-dan fazla kitapların ve 800-den çok ilmi makalelerin yazarıdır ve gazetecilik faaliyetinden de geri kalmamıştır. Deha düşünür ve büyük şair Bahtiyar Vahabzade Hocamızın kitaplarından birisine yazmış olduğu girişte şöyle diyor:
EĞİLMEZ VİCDANIN BÜYÜK HEYKELİ (S. VURGUN)
“…Ben bu yazıların dahilinden geçen vahit bir yol görüyorum. Bu yol bunları kaleme alan yazarın vahit prensipi, düşüncesi ve kişiliğidir. Bu prensip, bu bakış açısı ve bu manevi ruh makaleden makaleye daha da derinleşiyor… onu yaşamı boyunca gittiği bu yoldan ve pekişmiş ahlaki değerlerinden koparmak, en azından yerinden ufakça yıpratmak bile kesinlikle mümkün değildir. Çünkü o, inandığına berrak kadar inanıyor, nefret ettiğine sonuna dek nefret ediyor, sevdiğini de tereddüt etmeden seviyordur. Kısaca şöyle diyorum; kaleminden mirvari gibi süzülerek mısralara aktarılan bütün yazdıklarının arkasından onun parçalanamaz, dönemez ve eğilmez şahsiyeti yükseliyor önümüzde”.
Şirmemmed Hüseynov yaratıcılığı millet, halk yoluna ışık tutan bir aynadır. Azerbaycan’ın tanınmış bilim ve sanat insanları onun olaganüstü değerli bilim ve kalem adamı olduğunu vurguluyorlar. Fazil Mustafa ise ona ithafen “Aydın gözüken aydınlar başlığıyla makalesinde böyle bir sonuca varıyor: “Ömrünün 90. Yılına ayak basmış bu Azerbaycan aydını, ilahi anlamda Yaratanın vermiş olduğu biliyin, düşüncenin, erdemin zekatını hakkıyla vermiş sayılıyor. O, fevkalade dürüst bir Üniversite muallimi olmuştur, fakat sadece aşıladığı bilgi ile değil; muallim davranışı ile yüzlerce Öğrencinin faydalı insan karakterinin biçimlenmesine tesir göstermiştir... Aralıksız dilimizin zenginliği, yüksek amala hizmet edecek üst düzeyde temiz, namuslu kadrların eğitimine yönelik derslikler hazırladı ve basılmasına vesile oldu...”
Şirmemmed muallim artık aramızda yoktur. Fakat bizler daima onun derslerine kulak vereceğiz, onunla sırt-sırta çalışacağız, sözlerini, konuşmalarını daima unutmayacağız. Vereceğimiz kararlarda onu hatırlayacağız; acaba Şirmemmed muallim ne diyecektir? İşte bu soruyu aralıksız, daha keskin soracağız. O zaman bu soru bizleri şer ve basit işlerden, pislik ve seviyesizliklerden, leyakatsizliklerden koruyacaktır. Şüphelere karşı Tanrı talebi ve Tanrı hakkı gibi daima yardımlarını esirgemedi ve arkamızda dağ gibi duruyordu...
Hocamıza, Ağabeyimize, kardeşimize Allahtan Rahmet diliyoruz.
Mekanı Cennet olsun. Amin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.