Kılıçdaroğlu'ndan ekonomi eleştirisi
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümeti ekonomi konusunda eleştirdi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümeti ekonomi konusunda eleştirdi. Hükümete sorular yönelten Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yaşanan olayları sıraladı. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satırbaşları şöyle:
GEZİ PARKI DAVASI
"Bugün önemli bir dava görüşülüyor. 16'ncı duruşma yapılıyor. Gezi olayları bir ülkenin genç, yetenekli, okumuş gençlerinin bir baskı rejimine karşı tepkileridir. Bu gençlerimiz ülkelerini seviyorlar. Biz düne kadar gençler bu ülkenin sorunları ile ilgileniyor mu derken, gençlerin bizden daha iyi sorguladıklarını gördük. Gezi eylemlerini bir aydınlanma hareketi olarak görmemiz gerekiyor. Bir dönemin savcılarının hazırladığı iddianamelerle bizim gençlerimiz, akademisyenlerimiz, sanatçılarımız yargılanıyor. Bunlar doğru değildir. Adalet denilen kavramın içini boşaltmamak gerek. Gezi olaylarından çok zaman geçti. Çok sayıda gencimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin tamamı iktidarın baskısıyla hayatını kaybetti. Hiçbiri eline silah almadı. Ramazan Bayramı'nda hep beraber namazlarını kıldılar, yeryüzü bizim ibadet alanımızdır dediler.
KILIÇDAROĞLU'NDAN SORULAR
Vatandaş niye perişan? Emekli neden geçinemiyor? Neden işsizlik var? Neden hapishaneler tıka basa dolu? Neden Ortadoğu bataklığından şehitlerimiz geliyor? Neden görüşünü açıkladı diye üniversiteden yüzlerce akademisyen atılır? 83 milyon vatandaş vergi verirken, devleti yönetenler kendi yönettikleri devlete vergi vermemek için neden yasayı dolanıyor? Milyonlarca insan işsizken, asgari ücretle geçinirken neden saraya yakın bazıları ikişer üçer maaşlar alıyor? Neden hiçbir anne, eğitimden memnun değil? Neden onbinlerce aile çöp konteynırlarından besleniyor? Neden onbinlerce aile pazar atıklarından besleniyor? Neden onbinlerce ailenin elektriği, doğalgazı kesilir? Yurtdışından neden saman ithal edilir? Bunları soruyorum, aklımızı kullanacağız. Hayatı sorgulayacağız, eğriyi doğruyu bileceğiz.
Bu benzeri soruları soran milyonlar var, bir de bu sorulardan habersizler var. Onların gündeminde işsizlik diye bir şey yok. Paket açıkladıkça, işsizlik artıyor. Halkın gündeminde ise işsizlik var. Tam bir facia. Sarayın gündeminde yoksulluk yok. Yoksulluğun ne olduğunu da bilmiyorlar. Akşam pazar atıklarından beslenen yüzbinler var. Halkın Türkiyesi ile sarayın Türkiyesi siyahla beyaz gibi. Kamunun kaynaklarını aktararak kendilerine gökdelen dikiyorlar. Halkın yaşadığı Türkiye'de herkesin gelecek endişesi var. Gençlerimiz umudunu kesti, geleceklerini gelişmiş ülkelerde arıyorlar. 'Hepimiz soruyor, Türkiye ne zaman huzura kavuşacak' diye.
Hiç merak etmeyin. Saray, TBMM'yi kendi çıkarlarına hizmet eden kurum olarak görür. Vatandaşın beklediği, TBMM'de kendi sorunlarının çözülmesini ister. Vatandaş sandığa gider, oy kullanır, milletvekillerini seçtiğini sanır. Milletvekillerin seçmez, adayların seçtiği adayları oylar. Sarayın gözünde devlet soyulacak bir organ olarak görülür. Halkın yaşadığı Türkiye'de 'vergiler nereye gitti' demek bile tehlikedir. Sarayda vergi vermek enayiliktir. Vergi vermemek için Man Adası üzerinden vergi kaçırırlar. Kızılay'ı hepimiz biliyoruz. Vatandaş bütün vergilerini öder. Sarayda icra diye bir kavram yoktur ama Türkiye'de 20 milyon icra dosyası vardır.
5 KURUŞLUK KARŞI DAVA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmasına ilişkin açıklamaları nedeniyle hakkında açtığı 500 bin liralık davaya, avukatı Celal Çelik aracılığıyla 5 kuruşluk dava açarak karşılık verdi. Kılıçdaroğlu, geçen hafta salı günkü grup toplantısında FETÖ’nün siyasi ayağına ilişkin bir konuşma yapmış, bu konuşmanın ardından Erdoğan, Kılıçdaroğlu hakkında 500 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı. Kılıçdaroğlu ise, dün avukatı Çelik aracılığıyla Erdoğan’ın tazminat davasına karşı 5 kuruşluk dava açtı. Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, Erdoğan tarafından açılan tazminat davasını reddedilmesi de istendi. Dilekçede Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının “tamamen gerçek olgu ve olaylara dayalı bulunması, bunların tamamının kanıtlanacak nitelikte olması, gerçeklik, kamu yararı, güncellik taşıyan yorum ve eleştirinin kişilik haklarına karşı korunmasının gerekliliğinin” gözetilerek davanın reddinin gerektiği belirtildi. Erdoğan tarafından Kılıçdaroğlu’na iftira ve hakaret kapsamlı açıklamalar yapıldığı ifade edilen dilekçede, Erdoğan’ın geçen hafta AK Parti grup toplantısında yaptığı Kılıçdaroğlu’na yönelik sözlerine yer verildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.