Son zamanların kâbusu Covid19
Korku, endişe, panik rahat gibi görünse de
Kimimiz aslında endişenin bizi içten içe tükettiği bir durum.
Kimi buna oyun dedi kimi ise yalan normal gripten ölen daha çok dedi.
Tek gerçek var oda maalesef bunun gerçek olması.
Korku ve endişe bağışıklık sistemimizin düşmesine neden olur.
Yapmamız gerek kurallara uymak hem kendi hem de başkalarının hayatını riske atmamak.
En başta uymamız gerek ondört kuralımız vardı
Bunlar neydi?
“Yurt dışına çıkmayın, seyahatlerinizi iptal edin ya da erteleyin. Çıktıysanız dönüşte ilk 14 günü evde geçirin. Aile üyelerini korumak için evde kendinizi izole edin. Evde geçen süre boyunca ziyaretçi kabul etmeyin. İzole edilmiş kişinin odasına maskesiz girmeyin. Odanızı sık sık havalandırın. İnsanlarla, özellikle yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlarla temas kurmaktan kaçının. Ellerinizi sık sık su ve sabun ile en az 20 saniye boyunca ovarak yıkayın.
Kapı kolları, armatürler, lavabolar gibi sık kullandığınız yüzeyleri su ve deterjanla her gün temizleyin. Havlu gibi kişisel eşyalarınızı ortak kullanmayın. Kıyafetlerinizi 60-90 derecede normal deterjanla yıkayın. Bol sıvı tüketin, dengeli beslenin, uyku düzenine dikkat edin. Evden çıkmak zorunda kalırsanız mutlaka maske takın. Düşmeyen ateş, öksürük ve nefes darlığınız varsa maske takarak sağlık kuruluşuna başvurun.”
Bunlara ciddi anlamda dikkat etmeliyiz
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (sav) ifade buyurduğu hadis-i şeriflerinde insanoğlunun hayatının her döneminde ona nasıl mükemmel bir rehberlikte bulunduğunu da ortaya koymaktadır.
Hatırlayacağınız üzere, Hz. Ömer, kendisine -gitmeyi düşündükleri- bir şehirde vebâ (salgın hastalık) olduğu bilgisi ulaştırılınca oraya gidip-gitmeme hususunda bazı istişarelerde bulunmuştu. Bu esnada Peygamberimizin değerli sahabilerinden biri olan Abdurrahman b. Avf şu hadis-i şerifi nakletmişti: "Şayet bir yerde vebâ (bulaşıcı hastalık) olduğunu işitirseniz oraya gitmeyin. Sizin bulunduğunuz bir yerde meydana gelmiş ise oradan da ayrılıp çıkmayın."
Bunu duyan Hz. Ömer, istişareleri sonucunda dönme yönünde aldığı kararın, Abdurrahman b. Avf'ın aktardığı bu hadis ile desteklendiğini ve isabetli olduğunu anlamış ve Allah'a hamd etmişti. Sonuçta orduya geri çekilme emri vermiş ve Medine'ye dönmüşlerdi…
Yiyecek ve içeceklerin bulunduğu kapların da örtülmesi", kılıflanması yani maskelenmesi tavsiyesini ihtiva eden bir hadis-i şerif dikkatimizi çekmektedir. Hem de bu hadis-i şerifte, konuyu önemsetme adına "yılın herhangi bir gecesi" denilerek bunun bir âdet haline getirilmesini istenmektedir âdeta… Şöyle buyuruyor Sevgili Peygamberimiz (sav):
Yiyecek ve içecek kaplarınızın üzerini örtünüz. Zira yılın bir gecesinde vebâ (bulaşıcı hastalıklar), yeryüzüne iner ve üstü örtülü olmayan tüm yiyecek ve içecek kaplarına girer.
Koronavirüs" hakkında uzmanlar tarafından verilen bilgiler, söz konusu virüsün havada belirli bir süre asılı kaldığını, solunum yoluyla insan vücuduna geçtiği gibi etraftaki eşyalar üzerinde de varlığını sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Giyecek ve kullanılan eşyalarda yaşamaya devam eden tüm "gözle görünmez" varlıkların (virüs, bakteri, mikroorganizma) yiyecek ve içeceklere bulaşması ve onların tabii ve sağlıklı halini bozarak birer hastalık unsuru haline getirmesi pekâlâ mümkündür. İşte bu önemli ve dikkat çekici tavsiye asırlar önce Peygamberimiz tarafından ashabına yapılmış ve hadis kaynakları vasıtasıyla tüm İslam dünyasına yayılmıştır.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun bol sağlıklı bereketli ömrümüz olsun
Allaha emanet olun...