Söz üç kısımdır…
Üç harften oluşan Söz; müstehap, mübah veya haramdır.
Sözün bir kısmı müstehaptır: Tesbîh (Sübhânallah demek), Tahmid (Elhamdülillâh demek), Tekbîr (Allâhü Ekber demek), Tehlîl (Lâilâhe illallah demek), Peygamber Efendimize salevât-ı şerîfe getirmek gibi. (Salevat: ‘Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ-Âli seyyidinâ Muhammed' demektir).
Resulullah Efendimiz, birçok hadis-i şeriflerinde şu sözlerin faziletlerini bildirmişlerdir.
“İki kelime vardır ki dile hafif gelir. Amma mizanda ağırdır, Rahmân olan Allâhü Teâlâ’ya da sevimlidir. O iki kelime: ‘Sübhânellâhi vebi-hamdihî, sübhânellâ-hi’l-azîm’ demektir.
“Sübhânellâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber’ demem bana üzerine güneş doğan her şeyden daha sevimlidir.”
“Kim yüz defa ‘Sübhânellâhi vebi-hamdihî’ derse deniz köpüğü kadar da olsa günahları bağışlanır.”
Sözün ikinci kısmı mübah olanıdır: Bir kimseye, otur kalk, git, gel denilmesi gibi sözlerdir. İhtiyaç kadar oldukça günah veya sevap değildir.
Sözün üçüncü kısmı ise haram olanıdır. Bu, yalan, gıybet, nemime, sövmek, yağcılık, münafıklık, yalan yere şahitlik, iftira gibi sözlerdir.
Resulullah Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) buyurdular:
“Muhakkak doğruluk, iyiliğe götürür. İyilik ise cennete ulaştırır. Bir adam doğru söylemeye devam eder de nihayet Allâhü Teâlâ katında sıddıklardan yazılır.
Yalan ise isyana götürür. İsyan ve kötülük ise cehenneme düşürür. Muhakkak kul yalan söylemeye devam ederse Allâhü Teâlâ katında yalancılardan yazılır.”
“Laf taşıyarak insanların arasını bozan kimse cennete giremez.”
“Çok lânet edenler, kıyamet gününde şahit ve şefaatçi olamazlar.”
“İnsanların en şerlisi bir bu yüzle, bir başka yüzle gelenleridir.”
“Münafığın misali, iki sürü arasında kalıp hangisine uyacağını bilemeyen, bir bu tarafa gelen bir o tarafa giden koyun gibidir.” (Ayni, Minhatüs-Süluk)
Sağlıkla kalın…