Ömercan Özmen

Ömercan Özmen

Beşiktaş: 3 - Galatasaray: 1 / Şah ve mat...

Beşiktaş: 3 - Galatasaray: 1 / Şah ve mat...

Şampiyonluk yarışını yakından ilgilendiren Beşiktaş-Galatasaray derbisi Dolmabahçe’de oynandı. Muhteşem bir atmosfer, stres seviyesi üst düzey bir derbi. Galibiyeti alan takımın çok şey kazanacağı bir maç…

Beşiktaş bu mücadeleden harika bir planla galip çıkan taraf oldu. Galatasaray ise hala lider konumda olsa da rakipleri yakın takibi sürdürüyor. Beşiktaş’ın kazanması ile beraber ligimizde tüm dengeler değişti. 3 iştahlı takım, Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş. Galatasaray şampiyonluk için halen daha en önemli aday gibi görünse de futbol bu sağı solu hiç belli olmaz…

Şah ve mat…

Derbiye biraz da Şenol Güneş ve Okan Buruk penceresinden bakmak gerektiğini düşünüyorum. Okan Buruk bu sezon oyun olarak neredeyse tüm teknik adamlara üstün gelmişti. Bu maç özelinde baktığımda ise Şenol Güneş karşısında tam anlamıyla ‘’şah ve mat” oldu. Şenol Güneş, özellikle oyunu Toreira üzerinden kuran Galatasaray’a o fırsatı neredeyse hiç tanımadı. Galatasaray geriden oyun kurduğu sırada ön alanda harika bir saha yayılımıyla topu merkezden oyuna sokmasına hiç izin vermedi. Siya-beyazlı ekip sadece Toreira bağlantısını kesmekle kalmadı, Galatasaray’ı topu oyuna sokarken genelde Abdülkerim üzerinden kurmaya yönlendirdi. Abdülkerim Bardakcı oyun kurulumu konusunda Nelsson’a göre daha zayıf halka olduğundan onun topla buluşmasına izin verdi Beşiktaş. Abdülkerim’in de basit paslarla topu 2. bölgeye atabileceği pas opsiyonları kapalı olduğundan genelde topla dribling yapmak ya da uzun oynamak zorunda kaldı. Bu durum çoğunlukla Beşiktaş’ın tehlike yaşamadan topa sahip olmasıyla sonuçlandı. Tüm bu senaryoda Galatasaray ve Okan Buruk’un çaresiz kalmasının en büyük sebeplerinden biri de Oliveira oldu. Oliveira oyunda kaldığı süre boyunca hiç maça giremedi. Aslında Galatasaray’ı kendi savunma bölgesinden çıkarabilecek meziyetlere sahip en önemli isim Oliveira diyebiliriz. Bu kadar sıkışık ve baskı altında kalan Galatasaray’ı atacağı uzun toplar ve derinlemesine paslarla rahatlatabilirdi. Ancak o da hiç gününde değildi. Tüm bu pres ve savunma kurgusunu hatasız işleten Beşiktaş meyvesini fazlasıyla aldı. Bu durumu açıkça gösteren bir istatistik dikkatimi çekti. Beşiktaş, İcardi’nin attığı gol ile beraber sadece 2 kez ceza sahasından şut şansı verdi Galatasaray’a. Okan Buruk ise tüm bu olanlara bir çözüm üretemedi. İlk yarı bittiğinde düşündüğüm ilk şey en azından Oliveira’nın ikinci yarıda sahada olmayacağıydı. Sahadaki genel görüntüsü, bir türlü sorumluluk alamayışı ve Beşiktaş orta sahasının Oliveira üzerinde kurduğu üstünlükten dolayı çıkması gerektiğini düşünmüştüm. Okan hocanın onu oyundan alarak daha farklı profilde bir hamleyle B planını devreye sokmasını bekliyordum. Ancak öyle olmadı, Galatasaray ikinci yarıda sahaya aynı 11’le çıktı. Oyun planı olarak da pek bir değişiklik yoktu. Dakikalar 58’i gösterdiğinde Oliveira’nın büyük hatasında Hadziahmetovic topu ağlara gönderdi. Çok geçmeden hem Oliviera hem Mertens oyundan alınsa da Okan Buruk sahanın içindeki Beşiktaş dominasyonuna çare bulamadı.

Beşiktaş tam anlamıyla sahada Galatasaray’ı sindirdi

Şenol Güneş’in topu daha çok Galatasaray’a bırakarak, hücum bölgesinde başlattığı savunma planı saat gibi işledi. Bu durum Beşiktaşlı futbolcuların ikili mücadelelerde de üstünlük sağlamasıyla mental olarak Beşiktaş’a büyük bir güç verdi. Böylesine stres seviyesi yüksek bir maçta etkisiz kalan Galatasaraylı futbolcularda dakikalar geçtikçe bu duruma cevap veremez hale geldiler. Gol pozisyonu bulamayan ve baskı kuramayan Galatasaray bir türlü havaya giremedi. Başka bir deyişle Beşiktaş bu şansı Galatasaray’a hiç vermedi. Bir de Gedson faktörü sahadaydı… Bana kalırsa Gedson Fernandes kariyer maçını oynadı o akşam. Gedson’un orta sahada kurduğu üstünlükle beraber Beşiktaş direncini her geçen dakika daha da arttırdı.

Sonuç olarak Beşiktaş hem skor olarak hem de sahadaki oyun planı olarak Galatasaray’ı yenmeyi başardı. Okan Buruk’un bu sezon ki harika performansı bu maçta yerini Şenol Güneş’in planına boyun eğen bir Galatasaray’a bıraktı. Galatasaray şampiyonluk yolunda ilerlediği bu sezon, ilk kez bir derbi maçını kaybetti. Her yönüyle keyif veren bir derbi oldu benim için… Bu sonuçla beraber son haftalara büyük bir heyecanla giriyoruz. Bakalım bu işin sonunda şampiyonluk ipini kim göğüsleyecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömercan Özmen Arşivi