Köy Enstitüleri ve Ziraat Meslek Liselerinin tamamına yakını kapatıldıktan sonra bu görevi sayıları 42 civarında olan ziraat fakülteleri üstlenmiş durumda. Ziraat Fakülteleri eğitimlerini 166 program altında devam ettirmektedir. Bu programlarda 2019 Yılında 5107 öğrenci kontenjanı açılmış olup 4630 öğrenci kayıt yaptırmış durumdadır.  

Daha önce de yazmıştım; Ziraat Fakültesi sayısı 1980 yılında 5 iken, günümüzde bu sayı 42’ye bölüm sayısı da 240 civarlarına kadar yükseldi. Öğrenciler tercih etmediği için bu bölümlerin yaklaşık % 40’a yakını kapatılmak zorunda kaldı. Buna rağmen her geçen gün yeni ziraat fakültesi ve bölümleri açılmaktadır. Her bölümden ortalama 30 öğrenci mezun olsa yıllık 4.300 ziraat mühendisi mezun olmaktadır. Mezun olup da işsiz gezen ziraat mühendislerinin sayısı yaklaşık 110.000 kişiyi aşmıştır.

Ziraat mühendisleri için en fazla istihdam sağlayan Tarım ve Orman Bakanlığı da üç senedir hemen hemen hiç ziraat mühendisini işe almadı ve ya alamadı.  Hatta 2017 yılının Şubat ayında eski Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, “10 bin 551 personel alımı yapacağız" demişti. Fakat verilen bu söz ve söylem unutuldu.  Ankara da Ulus meydanında 13 Aralık 2019 tarihinde atanamayan ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, veteriner hekimler ve Tarım Bakanlığından atama bekleyen diğer mühendis ve teknikerler atama yapılması için eylem yaptılar. Hemen hemen hiç kimsenin sahip çıkmadığı bu gençlerin sesi duyulmadı veya duyulmazdan gelindi.

Durum böyleyken halen daha neden yeni ziraat fakültesi açılmak istenir veya açılmasına izin verilir anlamak mümkün değil. Bir yandan bölümler kapanıyor, fakülteler kapanma tehlikesi ile karşı karşıya, diğer yandan ise başka isimler altında cambazlık yapılarak yeni fakülteler açılıyor. Bugün ziraat fakültesi formasyonun da eğitim veren 5 farklı fakülte ismi bulunmaktadır. 

Ziraat Fakültelerinin büyük çoğunluğunun, öğrencilere uygulama yapabilecekleri tarlası, bahçesi, tarım makinaları, toprağı, ahırı ve hayvanları yoktur. Olsa da onları araziye çıkaracak uygulama yaptıracak kendine güvenen sorumluluk sahibi hocaları da çok azdır. Arpa buğday görmeden tarla bitkileri bölümünden, elma ceviz görmeden bahçe bitkileri bölümünden ahır ve inek görmeden zootekni bölümünden mezun olan binlerce ziraat mühendisimiz bulunmaktadır. Yani tarımla ilgili bu üniversiteler eğitim ve öğretimde maalesef başarısız durumdadırlar. Belki diyeceksiniz ki, zamanlarının çoğunu bilimsel araştırmalara ve yayın yapmaya ayırdıklarından öğrencilere zamanları kalmıyordur.

Tarımla ilgili yayınların büyük çoğunluğu tarım alanında çalışan üniversite öğretim üyeleri tarafından yapılmaktadır. 2010 ve 2015 yılları arında tarım alanında ülkemizde 8.563 yayın yapılmış.  Aynı tarihlerde Almanya’da 25.479, İtalya’da 18.805, Hollanda’da 8.827, Fransa’da ise 17.417 adet yayın yapılmış.

Akademik dünyada kaç adet bilimsel makale yayınladığınızdan daha çok yazdığınız makalenin kaç adet atıf aldığı önem taşır. Yayınların bilimselliğine, güvenilirliğine ve orijinalliğine göre atıf sayıları da artış göstermektedir. Türkiye’de yapılan yayınların atıf alma sayısı 37.178, Almanya’nın 273.653, İtalya’nın 136.631, Hollanda’nın 101.465, Fransa’nın ise 195.587 adet. Yani, tarımla ilgili üniversitelerin bilimsel araştırmalar ve yayın konusunda da bizim ülkemize benzer ülkelerle karşılaştırdığımızda çok gerilerde oldukları görülmektedir.

Yüksek Öğretim Kurulunu tarımla ilgili üniversitelerin ve bölümlerin sayılarını ve kontenjanlarını azaltmaya, öğretim üyelerinin çeşit ıslahı, bilimsel makale sayısı ve kalitesi gibi konularda (ülkemize benzer ülkelerle karşılaştırdığımızda) neden başarısız oldukları hususunda araştırma yapmaya ve üniversitelerimizin bu alandaki problemlerini çözmeye davet ediyorum.

Aynı zamanda sayın Tarım ve Orman Bakanımızdan ve sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’dan Tarım ve Orman Bakanlığından 3 senedir güzel haberler bekleyen gençlerimizi duymalarını ve isteklerine olumlu cevap vermelerini talep ediyorum.