Tevazu nedir ve mütevazı kimdir?
Tevazu sahibi insana mütevazı denir. Tevazu; alçak gönüllü olmak, Hak karşısında hiçliğinin idrakine erebilmektir. İnsan kendisinde bulunan ilim, mevki ve mal gibi her hangi bir nimet sebebiyle, bunlardan mahrum olanlara karşı üstünlük iddia ederek maddî-manevi haksızlık yapmamaktır.
Ayet-i kerimede buyrulur:
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) âkıbet, takvâ sahiplerinindir.” (el-Kasas, 83)
Tevazu, birçok güzel hasletin kendisine bağlı bulunduğu müstesna bir fazilettir:
Mütevazı mümin affedicidir. Affede affede, ilahi affa layık olmanın gayreti içinde bulunur.
Mütevazı mümin, kötülüğe dahi iyilikle mukabele eder.
Mütevazı mümin, başına gelen eza ve cefaları, kendisi için bir tezkiye ve ecir vesilesi addeder. Sabır, rıza ve hamd haline bürünür.
Mütevazı mümin, cömert olur. Çünkü kendinde bir varlık görmez, elindeki varlığı kendine izafe etmez. Kendini bir emanetçi görür. Bu yüzden, Hakʼtan geleni yine Oʼnun yolunda sarf etmek, mütevazı kula zor gelmez. Bilâkis infak edebilmek, ona tarifsiz bir lezzet verir.
Mütevazı mümin, hizmet ehli olur. Yüksek bir mesuliyet duygusu içinde, kendisini hizmetle mükellef görür.
Mütevazı mümin, fedakârdır, zariftir, ince ruhludur…
Sağlıcakla kalın…