Topraklarımızın organik madde durumu ve geleceğimiz
Sayın Başbakanımız Binali YILDIRIM, Kimyasal gübrenin verime, faydası olduğunu ama maalesef toprağı da çoraklaştırdığını, onun için biyolojik gübreye yöneleceklerini, organik ve biyolojik gübrelerin toprağın verimini yükselttiğini ürünlerinde miktarı ve kalitesini artırdığını söyledi.
Geçtiğimiz günlerde de Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN, Azotlu gübrelerle topraklarımızın mahvolduğunu doğal gübreye dönmek zorunda olduğumuzu, doğal gübreye dönerken de çöp atıklarını kompost gübreye çevirmek suretiyle bunları gübrelemede rahatlıkla kullanabileceğimizi söyledi.
Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımıza sonsuz teşekkür ediyorum. Biz ziraatçıların yıllardır dile getirdiğimiz, fakat ne çiftçilere ne de bu konuda karar verici konumda olan bürokrat ve siyasetçilere derdimizi anlatamadığımız bir problemi ülke gündemine taşımış oldular.
Bu köşede konunun önemine binaen öncelikle Ülke topraklarımızın durumu, organik ve kimyasal gübreler ile bu gübrelerin insan ve çevre sağlığına etkileri konusunu etraflıca okuyucularımızın anlayabileceği dilde değerlendirmeler yapılacaktır.
Öncelikle toprak organik maddesi ne demektir?
Tarımsal açıdan, ölü bitkisel ve hayvansal atıklar organik madde olarak değerlendirilir. Başka bir şekilde tarif etmek istersek, Toprak organik maddesi, bitkisel ve hayvansal doku artıklarının, toprakta ayrışmaya başlamasından mineralize olmasına dek geçen süreçte oluşturduğu organik bileşiklerdir diyebiliriz.
Organik maddelerin kaynağı nelerdir?
Genel olarak, organik maddenin kaynağını hayvan gübresi, bitki kökleri, dal, yaprak, sap, saman, anız ve çeşitli organik kökenli şehirsel atıklar oluşturmaktadır. Geçmiş dönemlerde organik bileşiklerin birikimi ile oluşmuş leonardit, torf ve gidya önemli organik madde kaynaklarıdır.
Topraklarımızda bulunması gereken organik madde ne kadar olmalıdır?
Genel olarak tarım topraklarında organik madde miktarının % 3’ün üstünde olması arzu edilir. Bu değerin altında olması durumunda toprakta organik maddenin yetersiz olduğu kabul edilmektedir.
Ülkemiz topraklarının organik madde seviyesi ne durumdadır?
Topraklarımızın organik madde seviyesini bilimsel bir araştırmanın sonucunu bakarak birlikte değerlendirelim.
Bir gurup bilim insanı 1984 ve 2013 yıllarında Trakya Bölgesi topraklarından numuneler alarak organik madde içeriklerini incelemişler. Organik madde içeriği yeterli olan toprakların miktarı 1984 yılında % 4 iken bu değer 2013 yılında % 0.4’e düşmüştür (Adiloğlu ve Karaman 2015). Yani 2013 yılında incelenen 1000 toprak örneğinden sadece 4 tanesi yeterli organik maddeye sahiptir. Aynı araştırma 2017 yılında tekrar yapılsa herhalde bu oran % 0.2 seviyelerine düşer diye düşünüyorum.
Bölgeler göre değişmekle birlikte ülkemiz genelinin de bu seviyelerde olduğu bilim insanları tarafından ifade edilmektedir.
Değerli okurlarım, şimdi Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın söyledikleri sözlerin neden bu kadar önemli olduğunu anladınız mı?
Bu durumun Ülkemiz tarımsal üretiminin sürdürülebilirliği ve gelecek nesillerin gıda güvenliği açısından çok ciddi bir tehdit oluşturduğu açıkça ortadadır.
Toprak kaybetmek sadece savaşla, şehirleşmeyle, sanayileşmeyle ve erozyonla olmaz. Yanlış üretim teknikleri sonucu organik maddesi yok olmuş topraklarda kaybedilmiş sayılır.
Topraklardaki organik maddelerin görevleri nelerdir?
Topraktaki organik madde miktarı toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri üzerinde doğrudan olumlu etki yapar. Toprakların, besin elementlerini ve suyu tutabilme ve kullanabilme güçleri, toprakların organik madde miktarı ile doğrudan ilgilidir.
Organik madde miktarı yeterli değilse, toprağa uygulanan makro (azot, fosfor, potas) ve mikro(çinko, bakır, demir, mangan ve bor gibi) besin elementlerinden bitkiler yeterince yararlanamaz. Hem tarımsal üretimde birim maliyet yükselir, hem de topraklarımız ve su kaynaklarımız kirlenir. Topraklarımızda zararlı etki yapan besin elementleri artar.
Topraklarda verimliliği sağlayan mikroorganizmalar yaşamlarını devam ettirebilmeleri için beslenmeye ve enerjiye ihtiyaç duyarlar. Topraklardaki mikroorganizmaların temel besin ve enerji kaynağı ise organik maddelerdir.
Tema Vakfı kurucusu Sayın Hayrettin KARACA “Her yıl Kıbrıs Adası büyüklüğünde toprağın erezyonla kaybolduğunu” ifade ederek tüm dikkatleri topraklarımızın korunması gerektiğine ve erezyona yönlendirerek kamuoyunda bilinç oluşmasına sebep olmuştur. Ülkemiz için tarımsal alanda kutsal görevlerden birisini yerine getiren TEMA vakfına çok teşekkür ediyorum.
Ülkemiz için tarımsal alanda kutsal görevlerden bir diğerinin de topraklarımızdaki organik madde seviyesinin arttırılması, çoraklaşmanın önlenmesi konusunda farkındalık oluşturulması ve gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Sayın Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın söyledikleri sözlerin bu yüzden hayati öneme sahip olduğunu düşünüyor ve kendilerine bu konularda çok müteşekkir olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Gelecek yazımızda toprakların organik maddeleri nasıl arttırabiliriz?
Organik maddeleri azaltan hatta yok eden unsurlar nelerdir?
Bu hususlarda kime ne görevler düşmektedir gibi konuları ele alıp istifadenize sunmak istiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.