Dün gece, yani 2 Temmuz 2024 gecesi, saat 22-24 arası, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda bir büyük zafere imza attık. Avusturya Futbol Takımı'nı Almanya'nın Leipzig şehrinde 2-1 yenerek, turnuvada son 16'dan son 8 takım arasına girdik. Böylece çeyrek finale yükseldik.

Son 4 takım yarı final ve son 2 takım arasında yer almak final demek.

Hedefimiz finalde ipi göğüslemek.

Olur mu? Olur inşallah.

Türkiye A Milli Futbol Takımı, yani millilerimiz dün gece adeta ecdadı örnek alarak kuşattı Viyana’yı.

Hayy maşallah.

4 gün sonraki Hollanda ile yapacağımız maçta da aynı mücadele azmini ve iradesini ortaya koyarsak Hollanda da gider ve gelir yarı final.

Yarı finalde rakip kim olur? Bilemeyiz. Yarı finalden sonra eğer kalırsak finalde rakibimiz kim olur? Bilemeyiz.

Ancak şu 6 takım arasından çıkacak rakiplerimiz.

İspanya, Almanya, Portekiz, Fransa, İngiltere ve İsviçre.

Tabii şimdi diğer 6 takımı değil önümüzdeki ilk engel olan Hollanda engelini aşmayı düşünmek gerekir.

Ondan sonrası karşımıza büyük ihtimalle İngiltere ya da İsviçre çıkacak. Tabii büyük ihtimalle karşımızda İngiltere olacak.

İngiltere de bizim tarihsel rekabet içinde olduğumuz bir ülke. Yeneriz inşallah onları da.

En sonunda şu 4 takımdan biri ile turnuvada finalde karşılaşma ihtimalimiz var.

Fransa, Almanya, Portekiz ve İspanya.

Tabii bunlar birer ihtimaldir.

Gönlümden geçen dileğim finalde Fransa ile karşılaşıp da yenmektir. Olur inşallah.

40 yıllık şair yazarım.

Belki de ilk defa spor ve futbol üzerine yazdım.

Bunda da bir hikmet var.

Yazana değil Yazdırana (cc) bakmak gerekir.

Dün gece Avusturya’yı yendiğimiz maçtan sonra sosyal medyada sevincimi şöyle paylaştım:

Tebrikler Türkiye.

Teşekkürler Millilerimiz.

Teşekkürler özellikle Merih ve Mert.

Zorlu ve heyecan dolu bir karşılaşma sonrası çeyrek finaldeyiz.

Bir de şu görüşümü yine sosyal medya üzerinden paylaştım:

"Senin sevincinle sevinen sendendir."

Gerçekten de Avrupa Şampiyonası'nda Türkiye'ye, ülkemize özellikle tarihsel yakınlık ve komşu olduğumuz ülkelerden büyük destek var.

Türkiye futbolda, özellikle bu seneki Avrupa Futbol Şampiyonası'nda zafer elde ettikçe Arabistan’dan Türkistan’a, Balkanlardan Kafkaslara özellikle mazlum coğrafyada yaşayan halklardan büyük sevinç dalgası, büyük sevinç coşkusu meydana geliyor.

Sizler de sosyal medyada rastlayamazsınızdır. Türkiye gol atıyor, maçı anlatan Arap spiker kendinden geçiyor “Allah, Allah, Allah” nidaları ile sevincini çok tabii ve çok açık bir şekilde ifade ediyor.

Dünkü futboldaki zaferimizi Makedonya Üsküp’te halk sokaklara çıkarak kutladı. Aynı şekilde Azerbaycan’da kutlamalar oldu.

Belki ben rastlamadım, belki ben fark etmedim, birçok mazlum coğrafyada dün geceki futbol zaferimiz sevinçle kutlanmıştır.

Ve açıkça belirtiyorum. Önce yarı final ve sonra final oynasak biz bu turnuvada iddia ediyorum, Asya’dan Avrupa kıtasına, Afrika’dan Amerika kıtasına tüm mazlum coğrafyalarda ve sömürgecilere karşı mücadele veren tüm ülkelerde halklar Türkiye’yi destekler.

Böyle bir gidişat ve böyle bir durum var.

Olur mu olur.

Futbol yalnızca futbol değildir.

Futbol ile tüm dünyaya çeşitli mesajlar verilir.

Zaten bundan önce verildi de.

Güney Amerika’nın ve tüm mazlum Afrika’nın halkları sömürgeci ülkelerin takımlarını futbol maçlarında yendikçe biz sevindik. Çünkü sömürgeciliğe karşı futbol ile de olsa dik duruş göstermek ve başarı elde etmek bizi mutlu etti, elhamdülillah.

Şimdi biraz sömürgeci ülkelerin yakından tanıyalım. Avrupa sömürgeci ülkeleri hangileridir?

Sömürgecilik denilince Dünya’da akla Hollanda, İngiltere, İspanya, Portekiz ve Fransa gelir.

Evet buradan hemen asıl konumuz futbola gelelim.

Dilerim biz çeyrek finalde sömürgeci Hollanda’yı eleriz, ardından bir başka sömürgeciyi (mesele İspanya'yı ya da Portekiz’i) eleriz, sonra kendi aralarında sömürgeci sömürgeciyi eler ve en sonunda Fransa ile finalde karşılaşırız. Bu benim bir temennim.

En sonunda biz finalde zafer elde ederiz ve inşallah, sömürgeci Fransa’yı yeneriz.

Burada ülke isimlerinin bir önemi yok. Önemli olan Fransa, İngiltere ya da İspanya, hangisi olursa olsun karşımızda Avrupa’nın tarihinde sömürgecilik yüz karası ile yüzünde kara ile karşımıza çıkacak bir ülke olacaktır ve o ülke kim olursa olsun, tüm dünya mazlum halkları o geceki finalde Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın zaferi için bizim yanımızda yer alacaktır.

Ben buna inanıyor ve bunun için Yüce Rabbime gönülden dua ediyorum.

Dua edene değil dua ettirene (cc) bakın.

Zafer yakındır, hem de çok çok yakın.

İnşallah.

Yazımın başlığında yer alan ifadeleri yazımın en sonunda da beyan ediyorum:

“Türkiye Avrupa Şampiyonu Olursa Dünya Bayram Eder.”

Vesselam…