Eflatun Neimetzade

Eflatun Neimetzade

        Türklerin Soykırımı Devam Etmektedir (2)

        Türklerin Soykırımı Devam Etmektedir (2)

                  Türk Diasporası Sınıfta Kalmıştır
Ermeni diasporasının her yıl ortalama 50 milyon ABD dolar harcadığı “Ermeni Soykırımı” kampanyası çerçevesinde şimdiye kadar geçen süre zarfında konuyla ilgili 40 bine yakın kitap basılmış ve yayınlanmıştır.   81 milyon nüfusa sahip Türkiye’de ise 50’ye kadar kitabın yayınladığını esefle söylememiz gerekir. Nedense hep geç kalıyoruz ve dünya da nedense sesimizi duymuyor. Teessüf ve hayretle Türkiye gibi sağlam ve dev bir ülkede soykırımla bağlı edebiyatın yoksun yada yeterli olmamasına mat kalmışımdır. Bu zafiyeti kime ve neye bağlamalıyız?   
  14 yıl Türk Tarih Kurumuna Başkanlık yapmış, aziz dostum, Prof. Dr. Yusuf Halacoğlu’nun “Türk Haber” TV-de açıkladığı Çocuk Esirgeme Yurtlarındaki 250 bin Ermeni kız çocuklarının Türk ailelerine evlatlık verilmesi haberini hepimiz dinlemiş olduk. Şimdi 1926 yılından günümüze dek bu çocukların ve çocukların torunlarının da ne kadar arttığını, en ünlü gazete ve TV-lerde, devlet kurumlarında, özellikle Üniversitelerde, hastanelerde, Opera ve Bale tiyatrolarında, turistik mekânlarda, bakanlıklarda nasıl yuvalandıklarını farz edelim? Özbekistan devletinin, neden  ve hangi sebeplerle öğrencilerinin tümünü Türkiye’den geri çektiğini araştırdım. 1995 yılında Milli Eğitim Bakanlığında yurt dışı öğrencilerden sorumlu şube müdürünün (ismi Zeki) söylediklerini unutamıyorum. Özbek, Türkmen, Azerbaycan, Kazak, Kırgız öğrencilerine: “Hadi çıkın gidin memleketlerinize, burası sizin vatanınız değildir” sözlerine şahit oldum. Bunu yapanlar Türkiye’de kendilerini “Alevi”, ve ya “Cem Evleri” çalışanı adı altında saklı “kripto” Ermenilerden başkaları değildir. Şikâyetim üzerine  şube müdürleri görevlerinden alındılar. Ama pek çokları bu gün de Bakanlıkta ve başka Bakanlıklarda çalışıyorlar. 
            Aleviler Arasında “Kripto Ermeniler Çoktur.
Bu sözler Ermeni Patrik’ine aittir,   “Türk Haber”de açıkladı. “Onlar Ermeni olduklarını açıklamaktan korkuyorlar” demiştir.   Ermenilerin her gün bakanlıklarda, devlet kurumlarında, Üniversitelerde, Devlet Tiyatrolarında, TRT ve başka kurumlarda kadroya yerleştiğinin şahidiyimdir. Böyle bir ortamda Ermenilere “soykırım olmuştur”, diyenler yine “Kripto” Ermenilerden başkası değildir.  
 Ben yukarıda sadece Milli Eğitim Bakanlığının adını çektim, fakat başka bakanlıklarda da durum aynıdır.  Pazar akşamı (20 Ocak 2013) CNN TV-de bir Programda konuşmacı Elazı Futbol Takımı Teknik direktörü Yılmaz Bey aynen şöyle dedi: “Artık Türkiye Türklerin değildir, bunu her kes böyle bilmelidir”.  Bu zihniyeti taşıyanlar utanmalılar; unutmamalılar ki, burası Türk toprağıdır, dünya Türklerinin de evidir.
Azerbaycan’da yaşayan Ruslar refah ve huzur içinde yaşıyorlar; devletimiz Hıristiyan Kiliselerinin tadilatını yapıyor; öte yanda Yahudiler için yeni Senagog Binasını inşa etmiştir. Azerbaycan’da 39,5 bin Ermeni yaşıyor. Fakat Ermenistan’da tek bir Türk bile bulunamaz. Tümünü sürdüler, yollarda öldürdüler. Vahşice, hünkârca, İlker yöntemlerle… Topraklarımızın yüzde yirmisi hala da işgal altındadır. BM Konseyinin almış olduğu 4 karar vardır; bu karara göre Ermenistan Silahlı Kuvvetleri şartsız olarak topraklarımızdan gitmeliler. Fakat AB ve NATO ülkeleri, Rusya’da dâhil hiçbir ülke Azerbaycan gerçeklerini müdafaa etmiyor?
               Bizler Oğuz Kağan’ın Torunlarıyız
 Garabağ problemini başımıza Ruslar musallat ettiler, suçlusu Gorbaçov’dur. Bu böyle anlaşılmalı, düşünülmelidir. Avrupa ve NATO ülkeleri   Ermenilere maddi destek veriyorlar. Rusya da onlara siper olmuştur.  
 Türkler dünyanın her yerinde yok ediliyorlar. Bu kanın lekeleri Rusların sıfatlarına yazıldı, o kanlı gecede. Ama bu kan yerde kalmaz, bunu unutmamalıyız. Günkü Ruslar o soykırım gecesinde Ermenilerin safhalarında yer aldılar, onlara ağır silahları verdiler… Bunu da biz tarihimize not ediyoruz. Dünya bu vahşete sadece sustu, çünkü Türklerin yok edilmesi işlerine geliyor. Çünkü Hıristiyan, Evanjelist Mason kulüpleri kendi ırkından olan Ermeni teröristlerine destek oluyorlar, yüklü paralar veriyorlar.          
Azerbaycan’da beş yüz binin üzerinde Rus yaşıyor. Devletimiz onların dini ibadetleri için fevkalade güzel ortam yarattığını yukarıda yazdım. Azerbaycan beşeri bir devlettir, burada her ırktan yaşayan insanların tümü eşittir ve kardeşçe çalışıyor, mutlu yaşıyorlar.  
Bu gün Rusya’nın hiçbir köşesinde Azerbaycan Türklerinin yoğun yaşadıkları bölgelerde Azerbaycan dilinde okulları yoktur.  
        Gelişen, Güzelleşen, Yükselen Azerbaycan
Azerbaycan Türkleri, topraklarında yaşayan başka ırktan olan topluluklara tarih boyunca misafirperver, hoşgörülü, saygılı davranmıştır. Bütün felaketlerin sebebi de bu saygı, sevgi ve hoşgörüden kaynaklanıyor. Çünkü başka milletlerde bu özellikler bulunamıyor. Ermeniler, bu güzellik anlayışından uzaklar, onlar dolap çevirmekte, yalakalık yapmak, sırtından bıçak sokmakta mahirler. Derler ya “Besle kargayı, oysun gözünü”. Hoşgörü, saygı ve sevgi sadece Türklerin örf adetlerinde mevcuttur. Mevlana’yı hatırlatalım, Mevlevilik felsefesinin yaratıcısı Türk değil midir? (1207 -1273) . Tarih boyunca Türkler başka halkların da örf adetlerini, milli hassasiyetlerini, kimliklerini korumuştur. Selçuklu dâhil 1600 yıllık tarihi olan Osmanlı İmparatorluğu dünya insanlarını denetimi altında tutmuş onları korumuştur. Batı devletleri, özellikle İngiltere, Fransa ve başta Almanya olmakla elbette, çeşitli senaryolar, dolaplar, tuzaklar çevirdiler ve kocaman Osmanlıyı sırtından vurdular, çökerttiler. Denetimindeki devletler avucundan uçtular; Batılı devletler hemen  bu ülkeleri sömürgesine almış oldular. Aynısını da Rusya yaptı. 
Fakat Azerbaycan bu gün gelişmiş çağdaş devletidir. Ekonomisi gelişmiş dünya devletleri sırasına yükselmiştir. Ayrıca güçlü Savunma Sanayisine sahiptir ve güçlü Ordusu vardır. Devlet başçımız Sayın İlham Aliyev dünya basını önünde açıklama yaptı ve şöyle dedi:
“Ermeniler BM almış olduğu 4 karara uymuyor. Derhal topraklarımızdan çekilmeliler. Biz barış taraftarıyız. Fakat başka alternatiflerimiz de vardır”. Elbette, biz aydınlar da barıştan yanayız. Ama gerektiğinde ileri yaşıma bakmazsızın topraklarımızı azat etmeye, silaha sarılmaya hazırım. 
Bu kadar net söylüyorum. Gerisini Ermeniler düşünsünler…

 


 
 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Eflatun Neimetzade Arşivi