Pek çok hastalığa bakterilerin neden olduğu bilindiği halde, belirli, bitki, hayvan, insanlarda organ, doku, hücre veya bakteri türlerinde çoğalan, küre, çubuk ve elips şeklinde olan virüsler, canlı hücreler içinde canlılık, canlı hücreler dışında kristalleşerek cansızlık özelliği gösteren, sitoplazması, organelleri ve enzim sistemleri bulunmayan, metabolizmaları olmadığı için antibiyotiklerden etkilenmeyen, girdikleri konak hücrenin protein sentez ve enerji üretim merkezlerini kontrol altına alarak çoğalarak hücreyi parçalar ve ortama dağılırlar.

Bir hücreye yüksek sıcaklıkla öldürülmüş bir virüs ile enfekte edilince interferon adlı bir protein virüslere karşı üretilen bir bağışıklık maddesidir. Bu özellikten yararlanılarak çiçek, kuduz ve çocuk felci gibi hastalıklara karşı aşılar geliştirilerek aktif bağışıklık sağlanmaktadır. Hepatit B, Hepatit C, CMV, grip, soğuk algınlığı, suçiçeği, zona, uçuk gibi hastalıklar virüsler ile oluşur. Bazı hastalıklara karşı geliştirilen aşıların etkili olmadığı görülmüştür. Bunun nedeni virüslerin çok sık mutasyon geçirmeleridir, örneğin; Grip virüsü. Ayrıca daha ölümcül hastalıklara da yol açabilirler. Örneğin Ebola virüsü kanamalı ateş olarak bilinir. Kuş gribi, evcil ve yabani kanatlılar ile memeli hayvanların çoğunda solunum ve sindirim sistemine ait belirtiler gösteren, ölümle sonuçlanan çok bulaşıcı bir hastalıktır.

Rota virüsü; 0-5 yaş çocukluk döneminde, dışkı, ağız ve solunum yolu ile çok çabuk bulaşan, şiddetli mide ve bağırsak iltihabı ishal, kusma, ateş, bazı hallerde şiddetli su kaybı ve (nadiren) ölüme neden olabilir.

HIV Virüsü: AIDS bulaşıcı bir virüs hastalığıdır. Mikrobu HIV adı verilen virüstür. HIV girdiği vücudun mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini etkileyip yok eder. Kan, doku nakli, hamile anneden bebeğine, cinsel yolla, iğne ve enjektörle hücreye girer. Direnci azalan vücutta, HIV'in etkisinin yanı sıra, çeşitli mikroplar da hastalıklara neden olurlar.

Moleküllerin ve hücrelerin işlevlerini aydınlanması, DNA çoğalması, transkripsiyon, RNA işlenmesi, transplasyon, protein taşınması, kanser ve gen tedavisinde virüslerden yararlanılır. Çoğu virüslerin DNA'sını değiştirerek ilaçlar yapılabilmektedir virüslerden yapıldığı için yan etkileri bulunmaktadır.

Peki, sefil olanlar kimlerdir?

İbn Mübarek r.a. bu soruya da şu cevabı verdi:

İlmini, amelini ve dinini kullanarak dünyalık peşinde koşan kimselerdir.

Edep konuştuğun zaman dilini korumaktır; yalnız kaldığın zaman da kalbini korumaktır.

Edep senden üstün olana hürmet etmek, senden aşağı olana şefkat etmek, dengin olanlarla da güzel geçinmektir.

Edep dili tutmak, korumak, nefsi küçültmek, kalbi temizlemektir.

Arifin edebi, her edebin üstündedir. Çünkü manevi bilgisi onun kalbini terbiye eder.”

Virüslerin, insan ve hayvan sağlığını, bilgisayardaki programları sabote etmesi gibi, insanın ruh programını da sabote eden virüsler vardır. Yalan söylemek, hile yapmak, haksızlıkta bulunmak, saldırganlık gibi çevreye zarar veren her şey, bir virüstür.

Bankada numaramı beklerken; alanda ileri ger yürüyen birine, yanımda boş bulunan sandalye oturmasını teklif ettim. Bu sabırsız hareketini sordum oda 15 Temmuz Kızılay Demokrasi Meydanın da cüzdanını çarptırdığını banka kartını iptal ettirmek için beklediğini söyledi. Numarası da bayağı uzaktı Kendisi Rusya metrosunda cüzdanını düşürdüğünü sonra metronun görevlilerinden sorguladığını kayıp büroda olabileceğini ve oradan da cüzdanına ulaştığını söyledi. Bende eğitim sistemimizde bu konuda yeterli derslerin olmadığını bundan sonra imam hatipler sayısı arttı artık onlar gibi olacağız dedim. Kendisi numara yanıp gelmeyenler olunca bunların arasına kaybettim deyip, gitsem dedi. Bende kul hakkı olur. Hiç de etik olmaz Bir nevide hırsızlık da olur. Hem hırsızlığa şikayet edip hem de kendimizde başkasının hakkını çalmış oluyoruz. Aldatan bizden değildir hadisi gereği ahrette Peygamberle olunmuş olunmaz dedim. Bundan sonra hakkına razı oldu, numarasına, kadar sessizce bekledi.

Üste başa bulaşan kirler yıkanır çıkar ama kalbe bulaşan kirler nedametsiz ve tövbesiz asla çıkmaz. Selam ve duayla…