Dijital dünyanın özgüven üzerindeki tehlikeleri | Psikolojik Danışman Özge Çavuşer anlattı
Uzman Psikolojik Danışman Özge Şeker Çavuşer, dijital dünyanın çocuklar üzerindeki baskısını ve bu konuda alınabilecek önlemleri anlattı.
ÖZEL HABER: GÜNSU ÖZMEN
Sosyal medyada geçirilen zamanın çocukların benlik algısı ve kendine saygı üzerinde önemli etkileri bulunuyor. Özellikle kimlik krizindeki bireyler, sosyal medyada gördükleri içeriklerden duygusal ve sosyo-ekonomik açıdan olumsuz etkilenebiliyor. Uzman Psikolojik Danışman Özge Şeker Çavuşer, sosyal medyanın çocukların özgüven gelişimine olan etkilerini ve bu konuda alınabilecek önlemleri anlattı.
KİMLİK KRİZİNDE SOSYAL MEDYANIN ROLÜ
Sosyal medya kullanımının çocukların özgüven gelişimine etkisi nedir? Beğeni ve takipçi sayısı gibi metriklerin çocukların kendine saygısı ve benlik algısı üzerindeki etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu soru üzerine yapılmış birçok araştırma var; Kimlik krizi yaşayan bir birey, sosyal medyada zaman geçirirken çeşitli platformlarda gördüğü içeriklerden duygusal ve sosyo-ekonomik açıdan olumsuz etkilenebiliyor. Sosyal medyada bir şeyin eksikliğini ya da sadece belirli bir grubun sahip olduğunu gördüğünde, kendini yetersiz hissedebilir ve dışlanmışlık duygusu yaşayabilir. Sosyal medyanın günümüz gençleri üzerinde “umuttan vazgeçmeyle sonuçlanan benzeri görülmemiş bir baskı” oluşturan konulardan biri olduğunu söylüyor.
Özgüvensizlik ve aşağılık kompleksinin etkisindeki bir birey, sosyal medyada sürekli güncellenen olaylara ve yaşantılara sadece şahitlik eder, bu nedenle hayatın gerisinde kaldığını düşünebiliyor. Bu endişe, hızlı tüketim toplumunun bir parçası olan kişinin kendisini daha da derin bir krizde hissetmesine yol açabilir. Öte yandan, sosyal medyanın en çok zarar verdiği kişiler, en ciddi destekçileri olan kızlar. Kızlar gerçekte olduklarından daha ‘çekici’, ‘yetişkin’ bir izlenim yaratma eğilimindeler. Ancak daha güzel göründükleri, daha şık giyindikleri ya da daha zayıf oldukları takdirde kabul göreceklerini düşünmek, her zaman mutlu ve mükemmel görünmeye çalışmak, kız çocuklarının özgüvenlerini daha da zedeliyor. Zayıf olmak sosyal medyada standartlaştırıldığı için gençler, özellikle de kızlar birçok diyet uyguluyorlar… Beğeni almak uğruna gerçek benliklerinden uzaklaşıp olmak istedikleri kusursuz güzellik uğruna bazı programlar aracılığıyla tek tip güzellik algısına sahip olmak istiyorlar.
ÖZGÜVEN VE AŞAĞILIK KOMPLEKSİ
Çocukların sosyal medyayı nasıl kullanabilecekleri konusunda ebeveynlere ve eğitimcilere önerileriniz nelerdir? Sağlıklı ve bilinçli bir sosyal medya kullanımı için ne gibi stratejiler önerirsiniz?
Ebeveynler çocuklarının sosyal medya kullanımına rehberlik etmelidir. Çoğu durumda, bu, çocukların kendi hesaplarını oluşturmalarından çok önce, çocukları sosyal medyaya maruz bırakmayı ve bu platformların kullanımı - ve bunların doğasında bulunan tehlikeleri ve tuzakları - hakkında konuşmaları içerebilir. Bu platformları kullanmaya başlamak uygun olduğunda, ebeveynler için basit sosyal medya yönergelerini izlemek, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki en kötü etkilerinden kaçınmaya yardımcı olabilir. İşte birkaç husus:
- Çocuklarınızın hangi sosyal medya platformlarını kullandığını bilin.
- Kullanılan her bir sosyal medya platformu için yasal yaş kısıtlamalarından haberdar olun; Çocukların Çevrimiçi Gizliliğini Koruma Yasası (COPPA), sosyal medya kullanımını 13 yaşın üzerindeki çocuklarla sınırlar.
- Sorular sorun, ancak rahatsız edici olmayan bir şekilde; çevrimiçi gördüklerine ve kiminle konuştuklarına gerçek bir ilgi gösterin.
- Uygun olduğunda, çocuklarınızın cihazlarında ve sosyal medya hesaplarında ebeveyn denetimlerini kullanın.
- Çocuklarla çevrimiçi olduğu kadar gerçek hayatta da yüz yüze arkadaşlıklar ve sosyal etkileşimler sürdürmenin önemi hakkında konuşun.
- Çocukların sosyal medya bağlantılarını doğrulayın-onlara sahte hesapları tanımlamayı öğretin.
- Sosyal medyada neyin paylaşılmasının uygun olduğunu tartışın—çevrimiçi her şeyin, silinse bile kalıcı olduğunu açıklayın.
- Çevrimiçi hareket etmenin uygun yolları hakkında net bir şekilde iletişim kurun; çocukların siber zorbalığın ne olduğunu, nasıl tanınacağını ve sahip olabileceği etkileri anlaması önemlidir.
- Çocuklar, ebeveynlerini ve sosyal medyayı iyi bir şey olarak görmeli - iyi davranışlar için model olun
- Çocuklara teknolojiden veya ekrandan bağımsız zamanın değerini öğretin. En önemlisi de bu bence ilişki.
Sosyal medya kullanımının çocukların akademik performansı üzerindeki etkisi nedir? Sosyal medya kullanımı ile ders çalışma süreçleri arasındaki denge nasıl sağlanabilir?
Yine çok sık karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi bu konu. Çocuklar sanal ortamda çok fazla uyarana maruz kaldığı için ve oynadıkları oyunlarda tek tuşla hızlıca haz almayı öğrendiklerinden gerçek ortamda emek ve çaba göstermekten kaçınıyorlar. Çok fazla sıkıldıklarını ve bu duygusu ile internet ve oyun olmadan baş edemediklerini gözlemliyoruz. Bunun sonucunda çocukların okuldaki öğrenme ve akademik başarıları düşerken, sosyal duygusal gelişimleri de zayıflıyor. Dopaminerjik, mezokortikolimbik sistem dışında, başka sistem ve nörotansmiterlerin de bağımlılık gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir.
Kısacası dopamin hormonunu kısa yoldan alan çocuklar, daha fazla dopamine ulaşmak için kendilerini daha fazla mavi ekrana maruz bırakacaklardır. Bu durum da bağımlılığa adım atmaya yaklaşmak demek olacaktır. Sosyal medya kullanımı elbette olacak fakat özellikle ders çalışmasını, üretmesini ve sorgulamasını, davranışının sorumluğunu alacak şekilde ders çalışmasını sağlama becerisi çocuk için daha yararlıdır. Bu denge de tutarlı olacak şekilde ebeveyn ve çocuk ilişkisinin şefkatli ve çocuğu destekleyici olması önemlidir.
Dijital dünyanın çocuklara etkileri: Uzman Psikolojik Danışman Özge Şeker Çavuşer anlattı
EBEVEYNLERE VE EĞİTİMCİLERE ÖNERİLER
Toplumsal düzeyde, çocukların sosyal medya kullanımıyla ilgili bilinçlendirme çalışmaları ve politikaların nasıl olması gerektiği konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sosyal medya ve internet kullanımının çocuklar tarafından kullanımı konusunda bilgi yetersizliğinden oluşan kaygılar, korkular, ön yargılar ve tedirginlikler yaşanmakta, bu da çocukların doğru yönlendirilmesine engel olabiliyor. Bu sebeple çocukla en çok ilişki kuran ebeveynlerin bu konuda desteklenmesi şart. Okullardaki psikolojik danışmanların ailelere seminerler, çocuklara bu konuda sınıf rehberlik etkinlikleri hazırlamanın çok işlevsel olduğunu düşünüyorum. Çünkü çıkacak olası olumsuz sonuçlarda çocuklar yol gösterici bir yetişkine ihtiyaç duyar.
Son olarak; her aile farklıdır, bu yazılanları aile ve çocuğunuzun ihtiyaçlarına göre düzenleyebilirsiniz. Önemli olan çocukların sosyal medyayı güvenli kullanmasını sağlamak ve zarar görmesini engellemektir. Çocukların koşulsuz sevgi ile kabul gördükleri bir ortamda olası bir zor durumda ailesine ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.