Dyt. Şervin Dumanlıdağ diyet sürecinde merak edilen soruları cevapladı

ÖZEL HABER: CANSU BALOĞLU

Diyetisyen Şervin Dumanlıdağ, diyet yaparken nasıl bir yol izlemek gerektiğini ve diyet sürecinde en çok merak edilen soruları anadolugazete.com.tr İnternet Editörü Cansu Baloğlu'na açıkladı.

En çok önerilen diyet türleri nelerdir ve diyet listelerinin olmazsa olmaz denilebilecek ürünler size göre hangileri?

Dyt. Dumanlıdağ, ''Parmak izi gibi beslenme sitili de kişiye özeldir. Genel anlamda önerdiğimiz ve Dünya Sağlık Örgütünün de önerdiği beslenme Akdeniz diyeti. Ama bu diyet listesi de kişiye özel olarak hazırlanıyor. Ama bireysel anlamda bir kişiye hazırlanabilecek en iyi diyet onun beslenme alışkanlıklarını, çevresel faktörlerini, ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak bir sistem oluşturmak.

Bir diyetin olmazsa olmaz besinleri arasında kesinlikle lifli gıdalar yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre de günlük en az 30 gram lifli gıda tüketmemiz lazım. Muhakkak su tüketimi ve temiz beslenme dediğimiz paketsiz gıda ile beslenmek olmazsa olmazlar arasında. Aslında nasıl iyi beslenilir? Sorusu toplumumuzda en büyük problemlerden bir tanesi, fakat nasıl beslenilmemeli? Sorusuna odaklanmak gerekiyor.'' ifadelerine yer verdi.

"BESİNLERDEN BAĞIMSIZ BİR DÜNYA KURMAK MÜMKÜN DEĞİL"

Türkiye'de her yörenin kendine özgü beslenme alışkanlıkları var. Diyet yaparken karbonhidrat, şeker ve benzeri besinler tamamen hayatımızdan çıkıyor mu?

''Bence yemek yemek çok güzel. Bizler yemek yerken yalnızca bedenimizi değil, ruhumuzu da doyuruyoruz.'' diyen Dumanlıdağ beslenme alışkanlıklarıyla ilgili olarak, '' Biz bu besinlerle büyüdük, bu besinleri tanıyoruz. Bu besinlerden bağımsız bir dünya kurmak mümkün değil. Pişisinden böreğine, böreğinden baklavasına bunlar çok büyük bir ordu. Çeşit çok fazla. Besinlerle savaşmak yerine besinlerle barışmayı tercih etmemiz lazım ki hayatımızda kalıcı bir şekilde yer etsin. Tıpta ilaç değil doz diye bir söylem var. Bu durum besinler için de geçerli. Besinlerden ne kadar tükettiğimiz ve ne zaman tükettiğimiz önemli bir husus.'' dedi.

MİDE AMELİYATININ RİSKLERİ NELER?

Son dönemlerde yaygınlaşan tüp mide ameliyatları ve mide balonu gibi uygulamalar hakkında neler düşünüyorsunuz?

Mide ameliyatları ve mide botoksu hakkında ''Kronik rahatsızlığı olan bir hasta için konuşacak olursak, kişinin yaşadığı obezite, yaşadığı kronik rahatsızlıktan daha riskli bir noktaya geldiyse o zaman ameliyat olunabilir.'' diyen Dumanlıdağ, ''Diyabet, hiper tansiyon gibi kronik rahatsızlığı olan hastaların acilen zayıflaması gereken durumlar ortaya çıkabilir. Kişi yıllardır kilo veremiyordur ve hastalığı kilosu ile birlikte tehlike arz eden bir noktaya gelmiştir. Bu noktada ameliyat yapılabilir.'' ifadelerini kullandı.

Dumanlıdağ bu durumu ev temizliğine benzettiğini söyleyerek, ''Bir şeyleri halının altına atmak gibi. Burada ameliyatı yaptıranlar, bir yılını 2 yılını kurtarıyor. Beslenme alışkanlığı değiştirilmediği sürece hiç bir yöntem kalıcı olmuyor maalesef. Bazı danışanlarımda da benzer durumlara rastlıyorum. Mide ameliyatı olup 40-45 kilo kadar vermiş, sonrasında verdikleri kiloları yeniden almışlar. Mide büyüyebilen bir organ. Bu sebeple ameliyat olup yeniden kilo alma durumları yaşanıyor.'' dedi.

DİYET YAPMAK LÜKS MÜ?

Günümüz ekonomik koşulları altında diyet yapmak lüks bir faaliyet haline mi geldi?

Diyet yapmanın ekonomik koşullar altında sınıfsal bir faaliyet olduğunu belirten Dumanlıdağ, ''Günümüzde diyet yapmanın haricinde beslenme de artık lüks hale geldi. Her şey çok pahalı. Bazen danışanlara ananas yada avokado yazamıyorum. Beslenme bu anlamda sınıfsal olabiliyor. Beslenmede ulaşılabilirlik önemli ama bu beslenmeye nasıl yaklaştığımızla alakalı. Beslenmeye bir macera olarak bakıyorsanız çok farklı besinlerle çok farklı tariflerle beslenmek istiyorsanız çok pahalı bir liste ortaya çıkabilir. Ancak yapıcağınız diyetin ekonominize de uygun olması lazım. Evde herkes aynı besini yerken, sizin farklı bir besin tüketmeniz doğru değil, ekonomik de değil.'' ifadelerini kullandı.

Dumanlıdağ sözlerine şöyle devam etti: ''Kendi kültürümüzde olmayan besinlerle zayıflamaya çalışmak da son derece bir macera. Kişi avokadoyla büyümediyse ısrarla bir diyette avokado olması mantıklı değil. Beslenme bu yüzden kişiye özel diyorum. Gelen danışana bir diyet listesi hazırlarken ne iş yaptığını, masa başında mı yoksa hareketli bir iş mi yaptığını sorarım. Bu faktörler beslenme listesini doğrudan etkiliyor.''