Genel Sağlık-İş Sendikası, sağlıkta politika değişikliği talep etti: Hasta sevk zinciri uygulaması aktif hale getirilmeli

ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet önlenemiyor. Genel Sağlık İş Sendikası Genel Sekreteri Gazi Çeliker, iktidar mensuplarının sağlık personelini hedef göstermesiyle şiddetin arttığını belirtti. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın "Siz insanları dövmeyin, bize söyleyin, biz şikâyet hattı oluşturduk, siz şikâyet hattına bildirin, biz cezasını verelim." açıklamasıyla sağlıkta şiddetin arttığını anımsatan Çeliker, bu sorunun çözümü için ciddi yaptırımlar gerektiğini ifade etti.

"EN YANLIŞ UYGULAMALARDAN BİRİ: YEŞİL ALAN"

Sağlık sektöründeki sorunlardan en önemlisinin sevk zincirindeki aksaklık olduğunu savunan Çeliker, birinci basamakta halledilmesi gereken şikâyetlerin ikinci, üçüncü basamağa gidip iş yükünü arttırmasından kaynaklandığını kaydetti.

Personel sıkıntısı yaşandığını da anlatan Çeliker, “Acil servislerde 'yeşil alan' diye bir alan var, yeşil alanın acil tanımı yoktur. Yeşil alan normal ayaktan müdahalelerdir. Normalde polikliniklerde ya da birinci basamakta halledilmesi gereken tedaviler, insanların hem randevu alamaması hem çalışma koşullarından dolayı vakit bulamamasından dolayı acillere sarkıyor. Böyle olunca da acile gelen bir hasta saatlerce sıra bekliyor, orada kalp krizleri geçiriyor, şikayetleriyle ilgili geç müdahaleler ediliyor ve gerçek acil hasta ayırt edilemiyor. Sağlık Bakanlığı'nın en yanlış uygulamalarından biri yeşil alan uygulamasıdır.” diye konuştu.

“KORUYUCU SAĞLIK HİZMETİNE ÖNEM VERMEMİZ GEREKİYOR”

Gazi Çeliker, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

"Koruyucu sağlık hizmetlerine mutlaka önem vermemiz gerekiyor. Koruyucu hekimlikten uzak duran bir politikayla halk sağlığı yürütülmez. Özel hastane sahibi değil, kamusal bakış açısıyla gelinmesi gerekiyor. Hükümetimizin sosyal devlet ilkesi gereğince tüm vatandaşların eşit, ulaşılabilir sağlık hizmetine ulaşması gerekiyor. Bugün ciddi rahatsızlıkları olan insanlar sevk zinciri kurulmadığı ve koruyucu hekim yapılmadığı için mağduriyet yaşıyor.

Aile hekimlerinin bakmak zorunda olduğu nüfus, dört bin değil; aynı gelirle iki bin nüfusa bakması gerekiyor. İki bin nüfusun üstünde doğru ve sağlıklı hizmet verilemez. Burada birinci basamak aktif kullanılmak zorunda, sevk zinciri yeniden oluşturulmak zorunda. Direkt insanlar ikinci, üçüncü basamağa gitmemeli. En ufak deri kızarıklığı için cildiye polikliniğinde sıra bekleyen insanlar görüyorsunuz. Doğal olarak üçüncü basamağın asıl konusu olacak, 'araştırma' gecikmeye uğruyor."

“SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERDEN KAÇIYOR”

Sağlık Bakanlığının verilerden kaçtığını ileri süren Genel Sağlık Sendikası Genel Sekreteri Gazi Çeliker, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

"Sağlık Bakanlığı, TUİK gibi davranmaya başladı. Geçmiş sağlık yıllıklarında Türkiye'nin ortalama poliklinik sıraları hepsi verilirdi, fakat pandemiden beri birçok veri gizleniyor. Elimizde sağlıklı verilerin olması, ihtiyaçlarımızın belirlenmesi, okullardaki eğitim kalitesinin arttırılması, anabilim dalı olmayan yerlerde bölümlerin kapatılması gerekiyor. Her yerde üniversite olmaz. Öyle tıp fakülteleri var ki bölümler kapatılarak faaliyetler sürdürülüyor. Yakın zamanda Erzincan Üniversitesinde tıp fakültesi hastanesinin üç bölümü kapatıldı ve buradan hekim yetişiyor. Bu insanlar çıkınca görmedikleri branşlardan tedavi uygulamaya başlayacak. Bakanlık bir an önce kapitalist politikalardan uzaklaşıp tekrar kamusal sağlık politikalarına geçmeli. Kamucu bakışın olmadığı bir ülkede herkese ulaşılabilir sağlık hizmeti veremeyiz. Sağlık Bakanımızın yapmış olduğu politikalar özel sağlık hizmeti için verimli olabilir ama kamusal bakış açısıyla ülkenin tamamını kapsayacak nitelikli bir yolda gitmiyor."