Türkiye en obez ülke olma yolunda mı? Uzmanı açıkladı: “Sağlıklı yaşam için harekete geçin!”
Türkiye’de fast-food tüketiminin giderek arttığını söyleyen Diyetisyen Ayşe Nur Aksungur, bu durumun hareketsiz yaşam tarzıyla birleştiğinde obeziteyi tetiklediğini vurguladı. Aksungur, sağlıklı bir yaşam için bireylerin beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerektiğini ve bu konuda davranış değişikliğinin şart olduğunu belirtti.
ÖZEL HABER: BÜŞRA SAĞLAM
Dünya Obezite Federasyonu tarafından 2023 yılında yayınlanan rapora göre, Türkiye 2030 yılında Avrupa’nın en obez ülkesi olmaya aday olduğu bildirilmişti. Ailelerin beslenme alışkanlıklarında çocuklar üzerinde büyük etkisi olduğunu ifade eden Diyetisyen Ayşe Nur Aksungur, bireylerin davranış değişikliği yapmaları gerektiğini kaydetti.
AİLENİN BESLENME TARZI, ÇOCUKLARIN YEME ALIŞKANLIKLARINI ŞEKİLLENDİRİYOR
Okul çağındaki çocuklarda obeziteyi daha fazla gözlemlediklerini söyleyen Aksungur, “Çocuklar hem çevresinde gördüklerinden hem de arkadaşlarından etkilenebiliyor. Aynı zamanda anne-babaların da bazen kolayına gelebiliyor. Evde et veya sebze yemeği hazırlamak yerine hızlı bir şekilde karnını doyursun, hemen dersine geçsin diye pratik yiyecekler hazırlayabiliyor. Annenin beslenme tarzı ailenin de beslenme tarzı oluyor. Bir evde salata tüketiliyorsa çocuk da salata tüketecek. Salata tüketmiyorsa anne-baba, çocuk da salatanın gereksiz bir şey olduğunu düşünüp yemeyecektir.” dedi.
Çocukların tükettiği gıdalar arasında asitli içeceklerin önemli bir yer tuttuğunu belirten Aksungur, bu tür içeceklerin aşırı tüketilmesinde demir eksikliğine yol açabileceğine dikkat çekti. Asitli içeceklerin yerine ayran, süt, soda ya da ev yapımı meyve suyunun tercih edilebileceğini sözlerine ekledi.
“KİLO PROBLEMİ ÇOCUKLUKTA ÖNLENMEZSE YETİŞKİNLİKTE DEVAM EDEBİLİR"
Dyt. Aksungur, bireyin çocukluğunda kilolu olması ve bu durum için önlem alınmaması halinde yetişkinlikte de kilo problemi yaşayacağını kaydederek, “Ailede kiloya yatkınlık varsa, bu durumun çocuklarda da ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Çocuk yaşta kilo probleminin önüne geçilmeli, aksi takdirde yetişkinlik döneminde de kilo problemi yaşanacaktır.” şeklinde konuştu.
“HAREKETSİZ KALMAK SAĞLIĞINIZI TEHDİT EDİYOR"
Alınan kalorinin yakılması gerektiğini bildiren Aksungur, “Yakılmayan kaloriler vücutta yağ olarak depolanıyor. Obezite de vücuttaki yağ miktarının fazlalaşması ile ortaya çıkıyor. Bununla ilgili de kalp damar rahatsızlıkları, şeker hastalığı, tansiyon gibi birçok rahatsızlığın olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle dengeli beslenmek ve hareketi artırmak gerekiyor. Yürüyüş ve spor yaparak hareketsiz kalmamaya dikkat edelim.” diye aktardı.
“KİLO VERDİKTEN SONRA BESLENME ALIŞKANLIKLARINA DİKKAT EDİLMELİ”
Vatandaşların kilo verdikten sonra da yediklerine dikkat etmeleri gerektiğine işaret eden Aksungur, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bazı insanlarda, 'İki-üç ay güzel bir şekilde diyet yapacağım ve kilo vereceğim, daha sonra da tekrar eski usule dönüp aynı beslenmeme devam edeceğim.' dersek olumlu bir süreç olmaz. Çünkü verilen kiloların daha fazlasını alacaklarını düşünüyorum. Benim de istediğim bu davranış değişikliğini sağlamak. Yani kahvaltı alışkanlığı yoksa kişiye onu kazandırmak, meyve tüketmiyorsa onu tüketmesini sağlamak veya süt ve peynir ürünlerini tüketmeleri kıymetli.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.