Uzman isim uyardı: Tütün kullanımı erken menopoza neden olabilir

Dr. Özlem Aker, tütün kullanımının erken menopoza neden olabileceğini söyledi. Aker, “Ailede erken menopoz öyküsü, bazı kromozomal hastalıklar, 11 yaştan önce ilk adeti görmek, bağışıklık sisteminin vücudun aleyhine çalıştığı otoimmüm hastalıklar, kanser sebebiyle radyoterapi veya kemoterapi görmek; erken menopoza yatkınlığı artıran risk faktörleri olarak biliniyor.” dedi.

Uzman isim uyardı: Tütün kullanımı erken menopoza neden olabilir
Yayınlanma:

ÖZEL HABER: ESRA SARI

Menopozu, yumurtalıkların aktivitelerini kaybetmeleri sonucu adetlerin kalıcı olarak bitmesi olarak tanımayan Düzen Sağlık Grubu'dan Dr. Özlem Aker, menopoz yaşının ülkeden ülkeye değiştiğini ancak dünya genelinde 45-55 yaş aralığında olan kadınların menopoza girdiğini belirtti.

Dr. Özlem Aker, anadolugazete.com.tr’ye yaptığı açıklamada, “Türkiye'de günümüzde ortalama menopoz yaşı 46-48 yaş kabul edilmektedir. 45 yaş altında görülen menopoza erken menopoz denir.” dedi.

whatsapp-image-2024-01-24-at-16-23-44.png

TÜTÜN KULLANIMI ERKEN MENOPOZA NEDEN OLABİLİR!

Erken menopozun birçok sebebi olabileceğini belirten Dr. Aker, tütün kullanımın erken menopoza sebep olabileceğine işaret ederek, şöyle konuştu:

“Erken menopoz olgularının yaklaşık yarısında bilinen, tanımlanmış bir sebep yok. Geri kalan olgularda sigara içmek, ailede erken menopoz öyküsü, bazı kromozomal hastalıklar, 11 yaştan önce ilk adeti görmek, otoimmün (bağışıklık) hastalıklar, kanser sebebiyle radyoterapi veya kemoterapi görmek; erken menopoza yatkınlığı artıran risk faktörleri olarak biliniyor. Bunlar içinde kişinin elinde olup, kontrol edebileceği risk faktörü; sigara içmemek.”

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Menopozun çoğu zaman ön belirtiler verebileceğini ifade eden Dr. Aker, belirtilere ilişkin şu bilgileri paylaştı:

“Bu belirtileri anlar, tanırsak, menopoza hazırlıklı olabiliriz. Menopozda ve menopozun hemen öncesindeki süreçte görülebilecek belirtiler ve bulgular oldukça geniş bir yelpaze içinde karşımıza çıkabilir:

• Ani sıcak basmaları

Gece terlemeleri

Cilt ve mukozalarda kuruluk

• Vajinal kuruluk, ağrılı cinsel ilişki

• Libidoda azalma

• Memelerde hassasiyet artışı

• Sık idrara çıkma isteği

• İdrar yolu enfeksiyonu sıklığında artma

• Uyku sorunları, uykusuzluk

• Duygusal değişkenlik (kolay sinirlenme, duygu durum değişiklikleri, depresyon, anksiyete vb.)

• Zihin sisi, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık

• Kalp ritminde değişiklikler

• Baş ağrıları

• Kemik yoğunluğu kaybının hızlanması, kemiklerin güçsüzleşmesi

• Kas eklem ağrıları

• Kilo artışı (özellikle gövdesel tipte, bel çevresi yağlanma artışıyla karakterize) veya bazen kilo kaybı

• Saçlarda incelme ve dökülme…”

Dr. Aker, menopoza giren kadınların psikososyal destek almalarının çok önemli olduğunu ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

“Menopoza geçiş sürecinde ve menopoz başlayınca kadınların bulundukları çevrede doğru tıbbi ve psikososyal destek almaları çok önemli. Menopoz öncesi süreçteki ve menopozu yaşayan kadınlar, düzenli kadın doğum muayeneleri, aile hekimi görüşmeleriyle bu tür belirtileri daha kolay tanıyıp doğru tıbbi ve psikososyal desteği alabilirler. Bu yüzden menopoz hakkında konuşmak ve bu konudaki toplumsal farkındalığı arttırmak gerekli. Menopoza giren kadına yönelik günümüz tıbbında en kabul gören yaklaşım; fayda-risk analizin kişiye özel, en hızlı ve doğru şekilde yapılması, bioeşdeğer hormon tedavilerinin, vitamin ve mineral desteklerinin, egzersiz ve psikolojik destek programlarının kişiye özel planlamalarla yürütülmesidir."

whatsapp-image-2024-01-24-at-18-59-48.png

"MENOPOZ TABU DEĞİLDİR!"

Dr. Aker, menopozun toplumda tabu olduğunu kaydederek, “Tıpkı ilk adeti görmek gibi kadın hayatının akışındaki en doğal süreçlerden biri olan menopoz, günümüzde maalesef halen kocaman bir tabu ve bir etiket. Ve bu tabu kadınların iş hayatından evlilik hayatına, güzellik algısından cinsel yaşamına kadar birçok alanı kuşatıyor, zorlaştırıyor ve dönüştürüyor. Bu zorunlu baskı ve dönüşüm, süreci yaşayan kadınlar için gerçekten büyük bir haksızlık haline geliyor.” ifadesini kullandı.

Dr. Özlem Aker, menopozun toplumda tapu olmaması gerektiğini vurgulayarak, “Burada hekimlere, resmi ve sosyal kurumlara, medyaya, şirketlere, sivil toplum kuruluşlarına iş düşüyor; bu konuya daha çok önem vermek ve menopoz sürecindeki kadınlara destek olmak; çok önemli ve kıymetli. Menopuzun bir tabu olmamasını hep birlikte sağlayabiliriz.” diye konuştu.

 Editör
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.