Uzmanından uyarı: Bu içecek kanser oluşumunu önlüyor!
Onkoloji Uzmanı Dr. Yıldıray Tanrıver, karaciğer sağlığına dair önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Tanrıver, günde üç fincan kahve tüketiminin karaciğer yağlanmasını ve kanser riskini azaltabileceğini belirterek dikkatleri üzerine çekti.
DHA'nın haberine göre, Dr. Tanrıver, karaciğerin beslenme alışkanlıklarına oldukça duyarlı olduğunu vurgulayarak, dengesiz beslenmenin karaciğer sağlığını hızla bozabileceğini ifade etti. İşlenmiş gıdalardan kaçınmanın önemine dikkat çeken Tanrıver, "Kahve, karaciğer yağlanmasına karşı tavsiye ettiğimiz gıdalardan biridir" dedi.
''FAZLA TOKSİN KARACİĞER HASARINA YOL AÇABİLİR"
Ayrıca, alkol tüketiminden kesinlikle kaçınılması gerektiğini belirten Dr. Tanrıver, alkolün karaciğer yağlanması ve özellikle karaciğer kanseri için ana risk faktörlerinden biri olduğunu söyledi. Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz, iyi bir uyku düzeni ve bol su tüketimi ile karaciğer sağlığının korunabileceğini ifade eden Tanrıver, bağırsak mikrobiyotasının önemine de değindi. "Bağırsaklarımızdaki bakteriler çok önemlidir. Fazla toksin karaciğer hasarına yol açabilir" dedi.
Karaciğer sağlığını korumak için şeker ve aşırı karbonhidrat tüketiminden kaçınmak gerektiğini vurgulayan Dr. Tanrıver, sardalya gibi ağır metal oranı düşük ve Omega 3 açısından zengin balıklar ile selenyum içeren brokoli, yeşil sebzeler, enginar, kırmızı ve mor meyvelerin tüketilmesinin önemine dikkat çekti. Türkiye'de gereksiz antibiyotik kullanımının yaygın olduğuna dikkat çeken Dr. Tanrıver, antibiyotiklerin karaciğerde metabolize olduğunu ve aşırı kullanımının karaciğer hasarına neden olabileceğini ifade etti.
''ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ''
Karaciğer hasarının belirtileri arasında ciltte sarılık, kaşıntı ve kızarıklık olduğunu belirten Dr. Tanrıver, karaciğerin çok sayıda fonksiyonu nedeniyle kanama bozukluklarına da yol açabileceğini söyledi. Karaciğer yağlanmasının yorgunluk, iştahsızlık ve kilo kaybına neden olabileceğini, ciltte kaşıntı, kızarıklık ve pullanma, karın bölgesinde ağrı ve sarılık gibi geç belirtiler verebileceğini belirten Dr. Tanrıver, erken teşhisin önemine dikkat çekti.
Toplumun yüzde 25'inde karaciğer yağlanması görüldüğünü, Türkiye'de ise bu oranın yüzde 30 olduğunu belirten Dr. Tanrıver, hipertansiyon, hiperlipidemi ve obezitenin karaciğer yağlanması için önemli risk faktörleri olduğunu ifade etti. "Karaciğer yağlanması olan kişilerin yüzde 40'ı normal kiloda olabilir. Bu, Türkiye için ciddi bir sağlık sorunudur ve koruyucu tıbbın önemini göstermektedir" dedi.
"KORUYUCU SAĞLIK VE SAĞLIK YÖNETİMİ ÖNEMLİDİR''
Karaciğer yağlanmasının tedavisinin mümkün olduğunu vurgulayan Dr. Tanrıver, karaciğer enzimlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi gerektiğini, ultrasonografi ve üç boyutlu görüntüleme teknikleri ile yağlanmanın derecesinin ve karaciğerin sertleşmesinin tespit edilebileceğini belirtti. "Doğru tedavi yöntemleriyle karaciğer yağlanmasını durdurmak ve siroz ile kanser riskini azaltmak mümkündür" diye ekledi.
Türkiye'de karaciğer yağlanmasının yüksek oranının alarm verici olduğunu belirten Dr. Tanrıver, hareketsiz yaşam tarzının ve uygun olmayan beslenmenin bu duruma katkıda bulunduğunu ifade etti. "Koruyucu sağlık ve sağlık yönetimi önemlidir. Hastalık geliştikten sonra tedavi mümkün olsa da, önlemek daha iyidir" dedi. Tanrıver, karaciğer yağlanmasının seviyesini belirleyip, beslenmeyi düzenleyerek ve gerekirse tedavi uygulayarak karaciğerdeki yağlanmayı geriye çevirebileceklerini ifade etti.
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.