Yeni keşfettiği bitkiye eşinin ismini verdi

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erol, uzun yıllar süren araştırmaları sonucunda Muğla Göktepe'de keşfettiği yeni bir çiğdem türüne eşi Prof. Dr. Çiğdem Erol'un adını verdi.

Yeni keşfettiği bitkiye eşinin ismini verdi
Yayınlanma:

Bu keşif sayesinde "çiğdem" sözcüğü, "Crocus cigdemiae Erol" adıyla literatüre ilk kez Türkçe olarak girdi.

YENİ TÜRÜN KEŞFİ: MORFOLOJİK VE GENETİK FARKLILIKLAR

Prof. Dr. Osman Erol, Kaz Dağları ve Uludağ'ın yüksek kesimlerinde izole olarak yaşayan iki çiğdem türünü araştırırken, Muğla'da tespit ettikleri bir popülasyonun hem morfolojik hem de genetik olarak diğerlerinden farklı olduğunu belirledi. Bu türün, Türkiye'nin diğer bölgelerindeki çiğdemlerle polen alışverişi yapmasının mümkün olmadığını belirten Erol, Muğla'daki popülasyonun yeni bir tür olmayı hak eden endemik bir bitki olduğunu vurguladı.

3709042-ec94b598eb08fc1ead727f83d818bc45-640x640.jpg

BUZUL ÇAĞI'NIN İZLERİ: YÜKSEK DAĞ SİLSİLELERİNDE YAŞAM

Keşfedilen yeni türün, yüksek dağ silsileleri üzerinde yayılış gösterdiğini ifade eden Erol, bitkinin buzul devirlerinde daha geniş alanlarda yayıldığını ve hava ısındıkça bu dağ silsilelerine sığınarak varlığını sürdürdüğünü açıkladı. Keşfettiği türe, eşi Prof. Dr. Çiğdem Erol'un ismini vererek bilim dünyasına kazandıran Erol, bu keşfin "Plant Systematics and Evolution" adlı bilimsel dergide yayımlandığını belirtti.

CROCUS CİGDEMİAE'NİN ÖZELLİKLERİ VE KORUNMASI

Crocus cigdemiae, yaklaşık 10-12 santimetre uzunluğunda, sarı çiçekli, soğanlı bir bitki olarak tanımlanıyor. Hayatının büyük kısmını toprak altında geçiren bitki, nisandan hazirana kadar tozlaşarak tohum bağlıyor ve ardından uyku haline geçerek yazın kurak dönemlerinden etkilenmiyor. Erol, bu türün dünyada yaklaşık 200 çiğdem türü arasında yer aldığını ve bunların 100'ünün Türkiye'de bulunduğunu belirtti.

Crocus cigdemiae'nin korunması gerektiğine dikkat çeken Erol, bitkinin yaşam alanının insan faaliyetleri nedeniyle tehdit altında olabileceğini ve bu konuda önlemler alınmasının önemini vurguladı. Ayrıca, bu türün ekosistemdeki yeri ve öneminin tespiti için TÜBİTAK tarafından desteklenen bir araştırma yürütüldüğünü belirtti.

3709042-d50d16746f973036592853370bcb5d29-640x640.jpg

KÜRESEL ISINMA TEHDİDİ

Prof. Dr. Erol, çiğdem türlerinin Türkiye'deki farklı fitocoğrafik bölgelerin kesişim noktalarında bulunmasının, milyonlarca yıl süren evrimleşme sürecinin bir parçası olduğunu ifade etti. Bitkinin biyolojisinin hala tam olarak anlaşılmaya çalışıldığını söyleyen Erol, küresel ısınmanın türün devamlılığını tehdit ettiğini ve bitkinin, ısınan iklim koşulları nedeniyle varlığını sürdüremeyebileceğini belirtti.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.