14 Mayıs 2023 Genel Seçimi’nde çok önemli bir kırılma yaşandı; “İstanbul’u alan Türkiye’yi alır” kanaat ve iddiası gerçekleşmedi. Üstelik ana muhalefet partisi CHP, İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Adana, Antalya, Mersin gibi 11 Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmışken. Siyasi tarihimizin en kalabalık, beş benzemez muhalefet işbirliğine rağmen.

Tarafgirlikten gözü kör olmuş yandaşlar, bu olağandışı siyasi manzaraya yine tarafgirlik gözlüğünden baktı ve yorumlayamadı. Ya da gördü de yorumlaması zor geldi. Önündeki verileri bu kadar okuyamayıp, devlet idaresine talip olmak da ayrı garabet bir yandan.

Ya da başka şeyler mi vardı acaba ellerini kollarını bağlayıp, akıllarını bulandıran?

Kişisel tespitimiz, bu kırılmaların aslında 2007 Genel Seçimleri’yle başladığı yönündedir. O seçim dahil sonraki her seçim, iç siyaset konusu olmaktan çok uluslararası siyasetin etki ve ilgi alanındaydı daha çok.

YABANCI İSTİKRAR İSTEMEZ

Sonraki kaybedilen her seçim Türkiye’ye hükmetmeye alışmış ülkeleri kızdırıyor, askeri darbe yaptırmaya kadar götürüyordu cinnetlerini. Gel gör ki darbe girişimi de başarısız oluyor, üstelik arkasından 14 Mayıs 2023’te bir seçim daha kaybediyorlardı.

“Muhalefetin arkasında başka ülkeler mi var?” demek istemiyoruz çünkü o ülkeler, birilerini kullanır ama arkasında durduğu parti ya da siyasilerin de çok güçlenmesini istemez. Çatışma isterler, denk güçlerin çatışmasını… Bu çatışmanın yarattığı puslu ortamda avlanır, o ülkeyi yönlendirir, kaynaklarını o kargaşada yağmalarlar.

Aksi halde toplumun kafası berrak olur, çatışmasız ortamda doğru kararlar alır, uygularlar. Yani istikrar olur. Yabancının en sevmediği ve istemediği…

İKTİDARDAN MEMNUN OLMASA DA

Toplum, iktidar partisinden çok mu memnundur da beş benzemez muhalefetin birliğine rağmen kazanmıştır?

Değildir, hem de kızgın olduğu halde. Dünya ve ülke siyasi akışını okuyamayan, bakanlık bile yapmış ve yapan siyasiler var. Bürokrasinin kilit makamlarında, kişisel bekaları için ülkeyi yakabilecek umarsızlar var.

Toplum, onları aşmış, ilerisindedir. Ülkeyi ve dünyayı yorumluyor, kızgınlığına yenilmiyor ancak ülkeyi de bu yabancıların mengenesinden kurtaracak zaman gelene kadar sabırla biçimlendiriyor siyaseti.

YENİ BİR BİLİNÇ OLUŞUYOR

Yerel Seçim, Genel Seçim’de bitmiştir çünkü 14 Mayıs’ta görüldüğü gibi, geneli etkileme kudretinden feragat etmiştir yerel seçmen. Genel için ayrı, yerel için ayrı düşünüyor.

Formül basit; partisine bakmadan hizmet edeceğine inandığı adaya oy verecek. Ama artık o oy, genel seçim için bir kıstas olamayacak. Yani ülke işleriyle parti işlerini ayırt eden bir seçmen davranışı, bilinç oluşuyor. Yerel seçimin genel seçime etkisini vatandaş 14 Mayıs’ta kırmış, seçimin yerel gibi yerel kalmasını ayırt etmiştir.

Yaa işte.. El ülkeleri hiç sevmez böyle bilinçli işleri, dizginler elinden kaydıkça yüzünün de tavrının da çirkinliğini saklayamaz, saklayamıyor da.

Karşılığında aşağılamaya doyamadığımız milletin hakkını vermeliyiz; millet doğru yoldadır.