Aç kalan yine biz
“Bu nasıl çark ulan..!
Buğday bizim, ezilen biziz,
Un olan biz, aç kalan hepimiz,
Kim ulan bu doymak bilmeyen”.
Değirmenci dayı işin farkında…!
Doymuyor bir türlü, dünyayı sömüren doyumsuz, şükürsüzler.
Buğday bizden, öğüten bizden, dönen çark bizden, aç kalan yine bizden.
Bu nasıl iş diye soran yine bizden.
Rantiyecilerin getirim yaptığı, vurguncuların vurgun vurduğu, faizin hâkim olduğu bir dünyadayız.
Allahsızların, kitapsızların, peygambersizlerin hüküm sürdüğü cahiliye bataklığındayız.
Kapitalizm düzeni kurmuş, sermaye sahipleri yeryüzüne hâkim olmuş.
Firavunlar yeryüzüne hükümdar olmuş.
İktidarlar sermayenin rengine bürünmüş.
Mazlumlar inliyor, zenginler doymuyor.
Açlıkta milyonlarca insanlar ölüyor.
İnsanlık köleleştiriliyor.
Bir ekmek uğruna insanlar sermayenin, düzenin yöneticilerin kölesi oluyor.
Dünyada köle düzenleri gün geçtikçe artıyor.
Dünya kapitalist, vurguncu ve soyguncu bir düzen kurmuş.
Emperyalistler, kapitalistler dünyayı bölüp, parçalıyor bir türlü sömürmeye doymuyor.
Müslüman coğrafyası mezhep savaşlarıyla inliyor.
İslam coğrafyasının kukla liderleri kâfirlerin emrinde hiç çıkmıyor.
Devlet baba hiç aman vermiyor aldığım vergiyle ayakta duruyorum diyor.
Patronlar hiç doymuyor asgari ücretle mazlumları sömürüyor.
Sermaye gün geçtikçe tekelleşiyor küçük esnaf her gün eriyor.
Banka faizleriyle insanlar ev, araba sahibi oluyorum diye seviniyor. Gençlik bankalara köle olduğunun farkında değil.
Faizciler güçleniyor dar gelirli eziliyor.
Hükümet her şey vergi diyor.
Yolda geçtin, köprüden geçtin, radara girdin, araca bindin, ev aldın eller cebe diyor.
Durmada özel tüketim vergisi adı altında vergiler geliyor.
Nasıl özel tüketimse ihtiyacınız olanda özel tüketime giriyor.
Belediyeler tam bir vergi toplama yeri olmuş.
Sadece belediyemi devletin her birimi aynı işliyor.
Elektrikte kayıp kaçak, aç, kapa bedeli var.
Faturanızı bir geciktirmeye görün ertesi gün faiziyle tahsil ediyor.
Faturanızı günün de ödemediyseniz vay halinize haciz kapınıza geliyor.
Saymakla bitmiyor vergi.
Vergi alanlar halinden hep memnun verenler ise hep gergin.
Yıllar öncesinde Bülent Ecevit miting meydanların da halka hitap ederken biz iktidar olduğumuz da “bu düzen değişecek” dediğinde.
Meydanlarda bir ses yükseliyor “düzen hayatında memnun düzülenler ne zaman değişecek” diyeli yıllar oldu.
Demem o ki düzenin değil düzülenlerin değişmesi gerekiyor artık.
O günde bugüne ne değişti işler aynı gidiyor.
Gelende gidende aynı rayın üzerinde yürüyor.
Yıllar öncesinde böyle kurulmuş raylar kim gelirse gelsin bu raylarda işler böyle yürüyor.
Bu raylar nasıl değişir onu da çok bilmiyorum düzende düzülende hayatında memnun görünüyor.
Düzenler hep aynı bunların rengi, şekli, tabelası ne olduğu önemli değil, nasıl olsa düzülenlerin rengi tabelası değişmedikçe.
Bu dünya düzeni zor değişir.