Allah’ın affı da var kahrı da
Allah müminleri bağışlayacağını belirtiyor.
Allah kimleri rahmetiyle af edeceği açık ve net Kuran’da anlatıyor...
İnsanlar tüm günahları işleyip Allah af eder demeleri doğru değil.
Allah af ederim diyor fakat her daim aynı günahı işleyip de tövbe tutmayanları demiyor.
Kul hakkını yiyeceksin, mazlumları ezeceksin, zalimlikte üstüne olmayacak öylede öleceksin sonrada af isteyeceksin.
Allaha, eş, ortak tanıyacaksın, demokrasiyi üstün göreceksin, ölünce de Allah rahmet etsin diyeceksin.
Hayatın içerisinde yaşarken Allah’ın haramlarını rahatsız olmadan işleyeceksin, ölünce caminin havlusunda Allah’tan rahmet isteyeceksin.
Yaşarken Allah’ın belirlemiş olduğu kurallar çerçevesinde değil, demokrasinin öğretileriyle tamamlayacaksın.
Kabre girince rahmet okutacaksın.
Hayatının her alanında Allah’ın öğüdü Kuran’ı koyacaksın işte o zaman rahmetiyle buluşursunuz.
Hz. Muhammed s.a.v yaşadığı gibi Kuran’ı yaşarsanız Allah’ın rahmeti sizlerin üzerine olacak.
Kuran’a tabi olmak, Kuran’la yaşamak, İslam-ı kendimize uydurmak değil, kendi yaşantımızı İslam’a uydurmak.
Bahanelerin ardına sığınmadan samimiyetle kul olabilmek…
Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.
Sözü ne kadar güzel…
İnsan nasıl yaşarsa öyle ölecek.
Dirilişlerde öyle olacak.
Mümin olarak yaşayıp mümin olarak ölenler mümin olarak dirilecekler.
Günahkâr olarak yaşayıp günahkâr olarak ölenler günahkâr olarak dirilecekler.
Allah sadece kendine eş ortak yardım yani şirk koşanları af etmiyor.
Bunlar kendi günahlarıyla boğuluyor.
Şirk Allah’ın af etmediği tek günahlardandır.
Bunun için mümin iman eden Allaha eş ortak koşmayan teslim olandır.
Türkiye’de dindar, muhafazakâr, demokrat, laik birlikte bu toplumda yaşamakta...
Her ölmüşe de rahmet dilenmekte.
Yahu Allah’ın rahmeti elbet geniş fakat Allah’ın kahrı da geniş...
Rahmeti olduğu gibi kahrı da var.
Yaşar iken Allah’ın kanunlarını kuralarını ret etmiş birisine nasıl Allah rahmet edecek.
Rahmet etsin demekle rahmet olunmayacak.
Bu çok iyi bilinmeli can bedendeyken baş kabre konmada Allaha teslim olunuz.
“Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez.” buyrulmaktadır.
Burada tövbe ve ihlâsla O’na yönelmeye işaretle beraber, “böyle yapmazsanız O’nun azabından asla kurtulamazsınız ve sizi kurtaracak da yoktur” tehdidi vardır.
Allah Tealâ şirki ancak tövbe edip ondan dönmekle bağışlar.
“Şüphesiz, Allah şirki affetmez, onun dışındaki günahları dilediği kimseler için affeder.” (Nisâ 48) buyrulmaktadır)