Annem ve babam
Anne babaya hürmetin gerekliliği ve ölçüsü de en açık şekilde ayet-i kerimede belirtilmiştir:
Rahman ve rahim Olan Allahın adıyla!
[Rabbin ondan başkasına ibadet etmemenizi ve anne babaya iylik etmenizi emretmiştir. İkisinden birisi yahut her ikisi senin yanında yaşlılık çağına ulaşırsa,sakın onlara öf bile deme; Onları azarlama, onlara güzel söz söyle.] (isra suresi 23-24)
[Biz insana anne ve babasını tavsiye ettik anası onu zayıflık üstüne zayıflık çekerek karnında taşımıştır.Onun (memeden) ayrılması da 2 sene içinde olmuştur onun için biz insana bana ve ana babana şükret dönüş banadır diye nasihat verdik.] (lokman suresi aytet,14)
İslâm, insan hayatını bütün boyutlarıyla kuşatan bir ahlâk sistemidir. Müslüman kimse kendisine, ailesine, komşularına, çevresindeki insanlara hatta hayvanlara ve tabiata karşı ahlâkî davranmakla sorumludur. Bütün bu sorumluluklar “kulluk” adı altında değerlendirilir.
Her müslüman farz ibadetlerinin yanı sıra içinde bulunduğu şartlara göre bu vazifeleri yerine getirmekle mükelleftir. Anne babaya hürmet ve iyilik de bu mükellefiyetlerin en önemlilerinden biridir.
Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v.’in anne babaya hürmet gösterilmesi hususunda pek çok emri ve tavsiyesi vardır. Hadis-i şerif de anne babaya iyilik ve yardımı teşvik etmekte, bu kapsamda yapılacak harcamanın Allah yolunda yapılandan üstün olduğunu müjdelemektedir.
Anne babaya iyilik yapmaya dair hadisler arasından en meşhuru anne hakkının önceliğini belirten şu hadis-i şeriftir.
“Efendimiz s.a.v.:
– Allah yolunda yapılan harcamadan daha üstün olan harcamayı bilir misiniz, buyurdu. Sahabiler:
– Allah ve Rasulü daha iyi bilir, dediler. Efendimiz s.a.v.:
– Evladın anne babasına harcamasıdır, buyurdu.”
(Hadis-i Şerif; Humeydî; İbn Ebi’d-Dünya)
Ebu Hüreyre r.a. anlatıyor:
“Bir adam Allah Rasulü s.a.v.’e gelerek;
– Ey Allah’ın Rasulü, kendisine iyi davranma ve haklarını koruma hususunda en öncelikli kişi kimdir, diye sordu. Allah Rasulü s.a.v.:
– Annendir, buyurdu.
Ben;
– Sonra kim, diye sordum.
– Annendir, buyurdu.
– Sonra kim, diye sordum, üç defa ‘Annendir’ buyurdu. Ondan sonra kim gelir, diye sorunca:
– Sonra baban gelir, buyurdu.” (Müslim; Ahmed b. Hanbel; İbn Mâce)
Aile, insan hayatının en temel unsuru ve kalbidir. Sevgi, muhabbet, merhamet, şefkat gibi bütün güzellikler bu çekirdekten tomurcuk verir. Kulun aile içindeki haklara dikkat etmesi, Allah’a karşı bu nimetin şükrünü eda etmesidir.
Anne hakkında dilimize atasözü gibi yerleşmiş şu hadis-i şerif, aile içinde annenin konumunu ve haklarının büyüklüğünü etkili bir şekilde ifade etmektedir:
“Cennet, annelerin ayakları altındadır.” (Kudâî, Süyûtî)
Son asırda yaşamış meşhur alimlerimizden Ömer Nasuhi Bilmen rh.a. bu hadis hakkında şunları söyler:
“Bir mümin, cennete girebilmek için annesine karşı çok mütevazi olmalıdır. Annesinin rızasını kazanmaya çalışmalıdır. Onun hizmetlerini düşünerek kendisine daima teşekkür etmelidir.
Annelere karşı kötü hareketlerde bulunmak ise büyük manevi sorumlulukları beraberinde getirir.”
Şu hadis-i şerif de anne babaya hürmet ve hizmetin evlat için fırsat olduğunu belirtir:
“Allah Rasulü s.a.v. bir gün minbere çıktı, geri indiğinde Cebrail’in kendisine şöyle söylediğini buyurdu:
– Kim anne babasına veya onlardan birinin yaşlılığına ulaşır da günahları bağışlanmazsa, Allah onu hayırdan uzaklaştırsın.” (Tirmizî; Ebû Davud; İbn Mâce)
Anne baba evlat için Allah rızası kapısının anahtarıdır. Nitekim Efendimiz s.a.v. anne babanın duası hakkında şöyle buyurmuştur:
“Kelime-i şahadet ve anne babanın duası hariç, her şeyle Allah arasında bir perde vardır.” (Tirmizî)
Bir başka hadiste de Efendimiz s.a.v. kabul edilen üç dua arasında anne babanın duasını da saymıştır. (Buharî; Taberânî)
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Yanında ana babası, ya da onlardan biri yaşlanıp da, gerekeni yaparak cennete giremeyen kimsenin burnu sürtülsün!" (Ebu Hureyre radıyallahu anh. Müslim.)
Cahime dedi:
"Ey Allahın Resulü! Harbe katılmak istiyorum, sana danışmaya geldim."
"Annen var mı? Evet. Onun yanından ayrılma! Çünkü cennet, onun ayakları yanındadır."
(İbn Cahime radıyallahu anh. Nesei.)
Esma: Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme sordum: "Müşrik olan annem yanıma geldi. Ona yardım edeyim mi? Evet. Annene yardım et! buyurdu. (Esma radıyallahu anha. Buhari.)
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ana babasına iyilik yapana ne mutlu! Allah onun ömrünü artırsın!" (İbn Enes radıyallahu anh. Taberani.)
"Cihad, fisebilillah Yüce Allah yolunda sadece kılıç sallamak değildir. Ana-babaya veya evlada bakmak da cihaddır. Ele muhtaç olmamak için çalışmak da cihaddır." (Deylemi)
"Anasına-babasına asi olan mel’undur." (Hakim)
"Ana-babası, yanında ihtiyarladığı halde, (onların rızalarını alamayıp) Cenneti kazanamıyanın burnu sürtülsün." (Tirmizi)
"Ana-babasına iyilik edene müjdeler olsun! Allah Onun ömrünü uzatır." (Buhari)
"Önce, annene, sonra babana, kızkardeşine, erkek kardeşine ve sırası ile diğer yakınlarına iyilik et!" (Nesai)
Yüce Allah'ın rızası, ana-babanın rızasında, gadabı da, ana-babanın gadabındadır.) (Tirmizi)
[Ana-babasına iyilik edene müjdeler olsun! Allah Onun ömrünü uzatır] (Buhârî)
[Allahu Teâlânın rızası, ana-babanın rızasında, gadabı da, ana-babanın gadabındadır] (Tirmizî)
Bir adam, Peygamber Efedimiz (s.a.v) gelip, şöyle dedi:
"Ey Allahın Resulü! Kendisine iyilik yapmaya kim daha layıktır?""Annen, sonra annen, sonra baban, sonra yakınlık derecelerine göre diğer yakınların," buyurdu. (Ebu Hureyre radıyallahu anh. Buhari.)
Birgün Peygamber efendimizin huzuruna bir kimse gelerek dedi ki:
- Ya Resulallah! İzin verirseniz sizinle beraber gazaya gelip cihad etmek istiyorum.
- Anan-baban var mı?
- Evet var.
- Onların yanında bulun! Senin cihadın, onlara hizmet etmektir. (Müslim)
Anne baba hakkı o kadar önemlidir ki, teyze, amca, büyük kardeş gibi akrabalar arasındaki hukuk da anne babaya benzetilerek açıklanmıştır. Teyze ‘anne yarısı’, amca ‘baba yarısı’ olarak ifade edilmiştir. Bir hadis-i şerifte de büyük kardeşlerin küçük kardeşlerin üzerindeki hakkının, babanın evlatlar üzerindeki hakkı gibi olduğu ifade edilmiştir.
Anne baba hayatta olduğu sürece onlara hürmet etmek, isteklerini yerine getirmek, sıkıntılarını gidermek bir evlat için vazifedir. Bu yüzden evlat anne ve babasına zekât veremez. Çünkü onlara bakmak zaten görevidir.
Fahr-i Kainat Efendimiz s.a.v. anne baba vefat ettikten sonra, onların arkadaşlarına hürmet etmek, arada ziyaret etmek gerektiğini ifade buyurmuştur. Ebeveynin memnuniyeti Allah katında o kadar kıymetlidir ki, onların arkadaşlarının memnun edilmesi bile önemlidir.
Allah cc.
Anne ve Babalarına değer verenlerden eylesin.!
Saygı sevgilerle kalınız.!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.