Aramızın bozulmasını bekleyenler
Siyaseten devletimizle diğer devletlerin arasının açılmasını dört gözle bekleyenler var ama bunun tersi diğer devletlerle aramızın açılmasına üzülenlerde tabi ki çoğunlukta. Ama ne olursa olsun bütün amacımız millet olarak bütün devletlerle iyi geçinmek, karşılıklı haklarımıza saygı duymak yurdumuzun birlik ve beraberliğine zarar verdirmemek olarak düşünüp yurdumuzun bütünlüğüne zarar verdirmemek zarar verme art düşünceleri olanlarla da her türlü kurallar içinden savunmamızı yapmak devletimizin sorumluluğudur. Bunda başarılı olabilmek için yurt içinde birlik ve beraberliğimizi korumak şarttır. Burda siyasi ayrılıklar söz konusu olamaz.
Nasıl ki bir zaman Rusya ile aramızı açmak için her türlü oyunu oynadılarsa (Rus uçağının düşürülmesi gibi) bunda da hem Rusya’nın hem de devletimizin büyük zarar görmesini sağlayan iç ve dış mihraklar varsa bunu Irak, Suriye, İran, Amerika Birleşik Devletleri’yle de aramızı açmaya uğraşanlar vardır. Bunu yapanların amacı ilerlemeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yalnız bırakmak zayıflatmak birçok projelerini engellemektir. Her ne kadar bazı çevreler bugün uygulanan dış siyasetimizi benimsemese de artık sesimizin çıkmasını gerektiğini dışardan dayatılan her emre riayet etmeyeceğimizi, artık emir kulu olmadığımızı içte ve dışta herkesin bilmesi gerekmektedir.
Suriye’deki gelişmelerde terör örgütleriyle kucak kucakta olan Rusya ve A.B.Devletleri’yle olan durum ne dostluğa ne de NATO müttefikliğine yakışmıyor bunu da yüzlerine söylemek her şeyin iyisini kötüsünü bildiğimizi de iki büyük devlete bildirmek yöneticilerimizin hakkıdır. Devletinin menfaatlerini savunurken sert çıkılmasın yumuşak olunsun demek uygun değil. Herkesin anladığı dille konuşmak artık bu devletin yönetiminde bulunanların hakkıdır. Kıbrıs Harekâtında 1974 yılındaki sözüm ona müttefiklerimizin bizim silahımızı bizim mühimmatımızı kullanamazsınız diye bize rest çektiklerini hiç unutmasınlar. Şimdi hem kendi silahımızı hem de kendi mühimmatımızı kullanıyoruz, kullanmaya da devam edeceğiz.
Eğer müttefiklerimiz bizi müttefik sayıyorlarsa ona göre davransın. Saymıyor da terör örgütüne bizi tercih ediyorlarsa kusura bakmasınlar binlerce kilometre sınır bize ait onların bir sıkıntısı olamaz. Bir de orada Kürt devleti kurdurarak amaçları petrole el koymak ve Akdeniz’e yol açmak ise bunda da bizi ahmak yerine koyup bizimle oynamasınlar. Türk milleti ve onun yöneticileri hiçbir zaman bu oyunlara gelmez. Kendi yurdunu korumak için her türlü yanlış hesapları bozar. Art düşüncelere fırsat vermez. Kendi menfaattarını kendisi korur. Musul’u DEAŞ’a kimin nasıl teslim ettiğini bu millet ve yöneticileri iyi biliyor. Sözüm ona şimdi de Musul’u DEAŞ’tan kurtarmaya çalışıyorlar. Dostlar alışverişte görsün DEAŞ’ı nerede olursa olsun ancak Türk askeri temizler onun dışındakiler gösteriş yapanlar. Bunu görüyoruz müttefik güçlerin ne yaptığını kendisinin yapamadığını DEAŞ’a karşı diğer terör örgütünü kullanmaya çalışıyor. Onlar birbirini öldürsün benim adım olsun diyorlar. Bunu bize kabul ettiremezler. Çünkü Suriye ve Irak’la biz sınır komşusuyuz ne Rusya nede Amerika Birleşik Devletleri’ne de Avrupalılar onlar pasta paylaşımındalar. Bu sıkıntıları ve çözüm yollarını biz buluruz yalnız ki aramızı açmaya çalışanlar olmasın. Bilhassa içerde birlik olma zamanıdır. Bunda siyasi ayrılım olmaz. Bütün millet olarak birlikte hareket etme zamanıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.