Bilgi çağı

Okuma aslında bilgi edinmenin bir aracıdır.

Günümüzde bilgi edinmenin yolları oldukça çeşitlenmiştir. Özellikle teknolojinin gelişmesi sadece bilgi edinme yollarını değil, bilgi yayma yollarını da çeşitlendirmiştir.

Tarih boyunca dumanlarla başlayan uzak iletişim; güvercin, mektup, telgraf, kitap, gazete, radyo, telefon, televizyon derken internet teknolojisiyle taçlanmıştır.

İnternetin bireyselleşmesi ve tüm Dünya’da yaygınlaşması, isteyen herkesi bilgiye ulaşabilir duruma getirmiştir.

Tabi ki bilgisayarın ve bilgi saklama araçlarının gelişmesi de bilgiye erişimin kolaylaşmasında önemli bir unsur olmuştur.

Atom altı parçacıklarla çalışan kuantum bilgisayarlar yaygınlaştığında ise bilgiye erişim ve bilgiyi işleme hızı düşünüldüğünden çok daha fazla artacaktır.

Bilgi bir emek ürünüdür.

Akıllı olan, meraklı olan ve çalışan bilgiyi edinir ve üretir.

Ürettiği bilgiyi kullanarak insan hayatını kolaylaştıracak teknolojiyi geliştirebilir.

Onu kullanmak ise bir etik sorunudur.

Ahlak sorunudur.

Tıpkı çekirdek tepkimesinin (nükleer reaksiyon) neredeyse sonsuz enerji üretiminde kullanılabileceği gibi, silah olarak da kullanılabilmesi gibi.

Aslında insanlık yakın geçmişte bunu yaşamıştır:

İkinci Dünya Savaşı’nda ABD tarafından Japonya’nın kentleri Nagazaki ve Hiroşima’ya atılan atom bombası bilginin etik olmayan, yani ahlaksız kullanımıdır.

Oysaki aynı teknoloji nükleer elektrik santralleriyle insanlığa elektrik enerjisi sağlamaktadır.

İnsanlar için ışık olmaktadır.

İşgücü olmaktadır.

Üretim girdisi olmaktadır.

Modern yaşamın tüm noktalarına dokunabilmektedir…

Gelecekte de bilgi ve teknoloji çok önemli olacaktır.

İnsan artık doğanın sırlarını bir bir çözmektedir.

Artık ok yaydan çıkmıştır.

Gün gelecek doğa sırlarını insandan saklayamayacaktır.

Bilgiye sahip olanlar, egemen olacaklardır.

Sahip olamayanlar ise, egemenlerin insafına kalacaklardır.

Erdemli ve vicdanlı kişiler olarak biz bilgiye sahip olmalıyız bence.