Her şeyin iyisini kullanmak, her şeyin iyisini giyinmek her şeyin iyisini yemek insanoğlunun en önemli hakkıdır. Ama bunda fazla lükse kaçmak, marka peşinde koşmak her şeyin iyisini yapıyorum anlamına gelmez. Çünkü piyasada öyle taklit markalar var ki tüketiciyi her an aldatabiliyorlar. Onun için iyisini kullanırken iyisini giyinirken iyisini yerken bütçene uygun olanı sana yakışanı senin sağlığına zarar vermeyeni seçmek kadar güzel bir şey olamaz.

Aileler arasında, çocukların seçtiği ister ayağına ister bedenine yakışanı seçmek varken falan komşunun çocuğu şu markayı almış falan komşu şu arabaya biniyor falan arkadaş öyle lüks bir evde oturuyor ki diyerek kendi bütçesi uygun olmadığı halde özenen ailesini de bu yönde etkileyenlere yanlış yapıyorsunuz demek geliyor içimden. Öyle bir çevremize bakalım bu yazdıklarım olmuyor mu? Bunun sonu bulunur mu? Tüketici bu durumda olursa üreticilerde ona yönelik çalışmalarda bulunmazlar mı? Geçen gün asgari ücretle çalışan birinin dört milyon liralık telefon aldığına şahit oldum. Bir başkasının ekmeğe zam yapıldığını yani ekmeğin seksen kuruşa çıktığından şikâyetçi olduğunu gördüm. Aynı kişinin on bir bin liraya sigara aldığına şahit oldum. Bu nasıl bir anlayış bunu anlamak mümkün mü?

Peki, bazı vatandaş o telefonun iyisini kullanmasın mı? Daha pahalı sigara almasın mı? Daha iyi arabaya binmesin mi? Daha iyi ayakkabı giymesin mi? Hepsini yaparken öncelikle aile bütçesini düşünsün, cimrilik yapmasın ama tasarruflu olmaya gayret etsin. Zorunlu olmadıkça tek kişiyle özel arabasına binmesin. Bazı devletlerde taşımanın bisikletle yapıldığını biliyoruz. Biz de de neredeyse halk arasında söylenen ve çok doğru olan “tuvalete de arabayla gidecek” deyimini hatırlayalım. Yalan mı? Yaşantımızda bunlara şahit olmuyor muyuz? Toplu taşımalara biraz daha önem versek kötü mü olur. Ekonomik durumumuz ne kadar iyi olursa olsun tasarrufa önem vermek ve uygulamaya çalışmak çok iyi olmaz mı? Her varlığın bir yokluğu olabilir. Her sağlığın bir hastalığı vardır. Her gençliğin bir ihtiyarlığı vardır. Onun için bunlar elden gitmeden kıymetini bilmek lazımdır.

Ailelerimiz için düşündüğümüz bu durumlar devlet yönetimi içinde geçerlidir. Devletimizi yönetenler bürokraside yetkili yerlerde bulunanlarında tasarrufa çok önem vermeleri hizmetlerinde bulunan her şeyleri yerli yerince dikkatlice kullanmaları gereklidir. Onlara teslim edilen her görev aracı bir emanettir. Emaneti yerli yerinde kullanmak ona zarar vermemek hem dini hem de insani görevimizdir. Buna bürokraside bulunanların çok dikkat etmesi milletimiz için çok önem arz etmektedir. Buna dikkat eden görevdeki her yetkili huzur içinde olur, tersi ise onun hayatını zehir eder doğrusu varken yanlış yapmayalım. Vicdanen rahat olalım.