Seçimlerin yenilgisinin üzerinden aylar geçmesine rağmen bunu üzerinden atamayan muhalefetin partisi CHP'de sular bir tülü durulmuyor.

Genel Başkana karşı sert eleştiriler devam ediyor. Genel Başkan "Ben gitmem, buradayım." diyor.

Rakip takım, "Gideceksin!" dayatmasında. Kemal Kılıçdaroğlu "Koltuğu kaptırmam sizlere." diyor.

Koltuk kapçılar yollara düşüyor. Kimi adalet diyor, kimi çekil partiden lafları ediyor.

Yenilmeye doymadın diyenler isyan bayrağını çekiyor. Genel Başkan "Beni eleştireni kapıya koyarım." diyor.

Sen lidere karşı geldin öyle mi? Sen liderde adalet istedin öylemi? Bak bizde kural değişmez, lidere karşı gelen kapıda bulur kendini.

CHP’de adalet isteyen ihraçla karşılaştı. CHP, kendi içinde çekişirken şen ortaklar hafiften sıvışıyor.

Masa ortakları mal bulmuş gibi kaçıyor. Seçim yenilgisinin ardından kurulan koalisyon bir bir dağılıyor. "6'lı Masa" bileşenleri artık bir araya dahi gelemiyor.

Hal böyleyken CHP, kendi içinde fırtınalar yaşamaya devam ediyor. Öncelikle Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan kazan kaldırdı.

Ardından parti kurmayları ardı ardına toplantılarla... Gizli kayıtları servis edildi. Tüm bu yaşananlar karşısında Genel Başkan, 'demokraside böyle işler olur' edası içerisinde.

Oysa bir dönüp baksa; ona inanan, birlikte hareket eden, yaptığı koalisyonu partisine bir türlü anlatamayan, mevcut vekil sayısını düşüren ve bunu yaparken de milyonlarca lira para harcayan parti; ancak bununla da kalmayarak muhalefetteki partilerin birbirleriyle olan ilişkilerinin de bozulmasına neden oldu.

Yerini, şu an için toparlanamayan; partisine kendisini anlatamayan bir muhalefete bıraktı.

CHP bu süreçte çok kan kaybetti. Yaşanan tüm bu süreçlerin hızlı olarak düzelebilmesi adına ana muhalefet partisi CHP, önce aile içi hesaplaşmayı sonlandırmalı.

Ardından muhalefet görevini hatırlayarak, ülke gündemine dönmeli!

Hele kendi iç gündemleri bir çözüverselerdi. Ülkede ekonomide iktidarda vaz geçtiler.

Kendi gölgelerini dövmekten meydanlarda haberleri olmuyor. Seçime kadar dost olanlar.

Birlikte baba oğul olanlar. Seçimi alacağız genel başkanım diye önünde eğilenler. İş menfaatte geldiğinde genel başkan kim takar.

CHP'de kazan fokurdakça iktidar rahat. Televizyonların gündemi ne dolar ne altın, CHP’de süren "sen ben" kavgası.

Yıllardır CHP’de bu kavga hep oldu, olmaya da devam ediyor. CHP'ye seçilmiş genel başkanların hangisiyle seçimlerin galibi oldular ki Kılıçdaroğlu ile olsunlar.

Çok partili siyasi hayata girdikleri günden beri muhalefetteler. Bugün olmaz ise yarın Kılıçdaroğlu, CHP’de koltuğu bırakacak ama gelenle iktidar mı olacaklar?