Cumhurbaşkanlıgı "Askeri Yüksek İstişare Kurulu" kurulmalıdır
Askerlik bir meslekten ziyade bir sanatçının eserini icra ettiği, sanatkarlığını sergilediği güzide bir alandır.
Bu alanı inşa eden Büyük Hun imparatoru Metehan kurduğu onluk sistem doğrultusunda kendi içinde dönen, dışa kapalı bir mihenk ile değişen, zamana ve gelişen süreçlere rağmen sımsıkı ayakta durarak hayat sürmüş bir Türk askeri stratejisi ve devlet sistemidir.
Asker; okur, düşünür, sorgular, istişare eder, gözlemler, analiz eder, keşfe çıkar, tahkikat yürütür ve sonuca vararak stratejinin oluşumunu sağlayan kişidir. Askerlik bir düşünce ve görüşün yansıması değildir. Bilâkis Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın belirttiği gaflet ve delalet illetinden soyutlanmış, arınmış ve kirlenmemiş kitlenin temelinde devlet, sütunlarında millet, çatısında vatan denilen hayat sürdüğümüz yurdun emanetçisidir.
Siyaset hayal deryası içinde yüzerken nerede ne yapacağından uzak kaldığı anlarda dahi askerlik her zaman varoluş nedeninin kutsal değerler ilkesi doğrultusunda öz benliğini korumuş, koruyacak ve korumak zorunda olunan bir alandır. Devletimiz, askeri alanda reform çalışması yaparken mutlak suretle dünü, bugünü, yarını ve yarından sonrasını düşünerek Metehan'ın onluk sisteminden hiçbir şekilde ayrılmadan ve ayrışmadan günün koşul ve konjonktürüne milli bir devlet refleksi içerisinde yenilenmelidir. Ama asla hakiki manada amaç dışı bir dış yönlendirmeye yer verilmemelidir. Askerlik de kendisine münhasır hücre yapısına dönüştürülmeye çalışanlara, "Burası Türk silahlı kuvvetleri, burada yalnızca vatan müdafası gözetilir. " diyerek ikaz ve telkin ile uyarılmalı ve devlet politikası olarak ıslah edici stratejiler devreye sokulmalıdır.
Askerlik, milli güvenliğimizin temel taşıdır. Kişisel değil devlet düşüncesinin hayata geçirildiği ve düşmana karşı vatanımızı ve vatandaşımızı koruyacak hamleler ile güvenliğimizi temin eden mecradır.
Askerlik, sofra arkadaşlığı, sıra arkadaşlığı, koğuş arkadaşlığı, mıntıka arkadaşlığı, volta arkadaşlığı, eğitim arkadaşlığı, tatbikat arkadaşlığı velhasıl silah arkadaşlığıdır. Devlet erkanının tatkibat arkadaşlığını olan askerlik mesleğinde tahribat arkadaşlığı oluşturmak isteyenlere ivedilikle karşı koyması gerekmektedir. Bir takım medya unsurları ve piyonları kendisini ekran karşısında hükümete yakın göstererek asker ve hükümeti çatışmaya sevk etmek istemektedir. Bu gaflet sürecinden çıkmak için hükümet yetkililerinin medya soytarılarına bir ders vermek adına cumhurbaşkanı sözcüsü dışında hiç kimsenin görüş beyan edilmemesi için adım atmalıdırlar. Türk ordusunu kimse rencide edemeyeceğini herkesin bilmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde hiçbir başarısı olmayan, ömrü boş işler ile geçmiş ama bilinmeyen bir kitlenin yürü demesi ile bir yerlere gelmiş, cesaretten uzak, kendi gölgesinden korkan, siyasete devşirilme arayusu güden bir kaç medya piyonunun ekran karşısına çıkıp ahkam kesmesi devletimize zarar vermektedir.
Bugün dış mihrakların bir bütünlük arz eden Türk Silahlı Kuvvetleri'ne düşmanca bir göz ile baktığını bilmeyen yokken fetö tarafindan tezgahlanan uydurma proje operasyonlar ile gölgesinden korkanlar, gaflete kapılanlar, dalalete dalanlar, su içinde uyuyanlar,ihanete boyananlar olarak dağıtılmak istenmektedir. Siyaset mecrasının bilmiyorum, duymadım, görmedim, aldatıldık , kandırıldık dememesi için, vatanı ve vatandaşı korumak "ve dahi Allah rızası için" ivedili bir şekilde önlem alması gerekmektedir. Bugün hiçbir başarısı dahi olmayan, ağzı bozuk, fikri kıt, düşüncesi bulanık kişilerin dahi danışman statüsü içerisinde kraldan çok kralcılık yaptığı dönemden geçiyoruz. FETÖ tarafindan hain ve hileli kumpaslar ile yıpratılarak ömrünü vatana armağan etmiş askerlerin dışlanmasına vesile olunmak istendiği bir dönemde, bu hileli süreci analiz ederken devletimizin içe ve dışa yönelik tehlike sürecini görmesini arzu etmekteyiz. Sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan beyin bu duruma odaklanarak cumhurbaşkanlığı bünyesinde "Askeri Yüksek İstişare Kurulu" kurarak hayatını askerlik mesleği ile vatanına harcayan kurmay sınıfına sahip çıkmalıdır.
Onların fikri, bilgisi, tecrübesi ve zekası devletin bekası için son derece gereklilik arz etmektedir. Yaşadığımız çağın değişim süreci içinden geçtiğimiz günlerde kişisel düşünmenin ve tek tipli hedef gözetmenin hiçbir manası yoktur. Tarihin bizi yaptıklarımızla ve yapamadıklarımızla anacağı hakikati gün gibi gözümüzün önünde dururken bu uyarı metni de aklınızın bir köşesinde yer edinsin lütfen.
Bu vatan bizim,
bu vatan hepimizin,
bu vatan Türk milletinin.
Ayrışmanın yerini kaynaşma,Tartışmanın yerini uzlaşma,
Rakipleşmenin yerini ekip ruhu ile güzelleştirip "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır. " diyerek bütünlüğü korumak devlet ahlakının devamlığı ve devlet aklının galibiyeti demektir.
Bugün siyasetten esamaleri silinen ve geçmişi bilinmeyen denklemler ile dolu kişiler için bir danışma kurulu kurulup onlara güncel gelişmeler hususunda fikirleri sorulma arzusu artarken daha Muhim görevlere odaklanılmalıdır. Türk ordusunun yıpratılan ve hali hazırda mesleğine karşı güven duygusu zedelenen kurmay sınıfının devlet güvencesi altına alınarak korunması lazımdır. Ülkemizde devletin danışmanlık ihtiyacı doğrultusunda ne konuştuğunu kendisi de bilmeyen, geçmişi şaibeler ile dolu olan kişilere ihtiyacı yoktur. Lakin asker bir millet olarak doğan Türk milletinin kurduğu Türk devletinin kurmay görüşüne her zaman ihtiyacı vardır.
Serdar Bozdoğan
Stratejist
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.