Dilencilik meslek mi?
Gerçekten dilencilik ihtiyaçtan mı? Yoksa dilencilik meslek mi? Bugün ülkemizde ve ilimizde dilencilik meslek olmuş.
Ankara sokakların da, cami önlerinde, kısacası her yerde her gün dilenen insanlarla karşılaşıyoruz.
Meslek edinenler dileniyor. İhtiyaç sahipleri dilenmiyor. İhtiyaç sahipleri onurlu insanlar. Çünkü gerçek yoksullar hayâ sahibidirler. Hallerini kimseye açamazlar.
İşte, bize düşen görev; bu gerçek yoksulları bulup yardımına koşmaktır. Meslek sahipleri dilencilerde onur, izzet kalmamış.
Ar damarları yok olmuş. Ar damarı yok olan el açıp duygu sömürüsü yapan tüccarlar meslek sahipleri dileniyor da. Bunlara dilenme fırsatını veren görevliler nerede?
Sokakları, caddeleri, işyerlerini işgal eden meslek sahibi dilencilere kim dur diyecek? Cadde üzerinde duygu sömürüsü yapan meslekli dilencileri yetkililer görmüyor mu?
Niye bunlara ceza uygulanmıyor. Ramazan ayı geldi sokaklar, caddeler dilenciyle doldu. Yerli yabancı fark etmiyor meslek sahipleri duygu sömürüsü yapıyor.
Kadın çocuk yaşlı sokaklarda el açıp yalvarıyor. Her gün aynı dilenciye para veren esnaf, bunlara para vermeyince işleri kesilecek sanıyor olacak ki hiçbir dükkândan boş çıkmıyorlar.
Derken yoldan gelip geçenler vesaire. Bu mesleği icra edenler usta bir psikolog gibi insanların merhamet ve zaaflarından faydalanıyorlar.
Anlayacağınız dilenenlerin hiçbiri ihtiyaçtan dilenmiyor. Dilenciliği meslek haline getirmişler. Çalışmaktan kaçan bu insanlara para verirken onlara iyilik yapmış olmuyorsunuz.
Sadece kandırılıyorsunuz. İlle de verecekseniz çevrenizde tanıdığınız bildiğiniz ihtiyaç sahiplerine destek olun.
Çevrenizde dilenmeyen yoksul akraba ve tanıdıklarınıza verin. Gerçek yoksullar hayâ sahibidirler dilenmezler. Şehrimize çevre illerden gelenlerin yanı sıra Afganlısı, Suriyelisi de eklendi.
Kırşehir de yaşayan bir arkadaşım anlatıyordu. Hele bir Afganistanlı yaşlı kadın evlere şenlik… Altına minderini alır, üzerine kalın kazakları giyer, eline eldivenlerini da takarak Terme Caddesi’nde Bim ve Yunus mağazalarının önüne oturur.
Arada bir kocası gelip hâsılatı topluyor. İnsanımızda bunlara yardım ettiğini sanıyor. Aslında bunları kendi verdiklerimizle meslek sahibi yapıyoruz.
Yüklü meblağdaki banka hesapları, gayrimenkulden otomobile kadar birçok mal varlığı bulunan meslek sahibi dilencilerin sık sık haberlere yansıdığını görüyoruz.
Verdiğimiz bir lira, beş lira demeyiniz. Dilenciliği meslek yaptırmayın. Günümüzde dilencilik ter akıtmadan, eline kazma, kürek almadan istismar mesleğidir…