Ey Sayın Cumhurbaşkanı ve Kabine Üyeleri…
İki hatta ikinci tur ile birlikte üç seçim süreci ve sonrasında yaşananlar gösterdi ki Türkiye’ye bakışta dünyada bir ayrışma var. Bu yazı ile bu yönde birkaç durum tespiti yapmak istiyorum…
Öncelikle şunu vurgulayayım: Türkiye Cumhuriyeti, ödenen bedeller ve mucizevi kuruluşu ile yücelerden yücedir! Her Türk, bunun için Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun manevi şahsında atalarına minnet duyar.
DÜNYADA TÜRKİYE’YE BAKIŞ
Batılı emperyaller ile başta Afrika olmak üzere başka coğrafyalardaki ülkelerin Türkiye Cumhuriyeti’ne bakışı ayrıdır. Biri ne kadar samimiyse diğeri o kadar hesap/kitap penceresinden bakar.
Dikkat edilirse, Cumhurbaşkanı Erdoğan için tebrik mesajı yayımlayanlar ile göreve yeniden başlama törenine katılanlar arasında farklılık vardı. Birileri prosedürü yerine getirirken ötekiler bizzat yanında olmak istedi…
Birçok Batılı ülke lideri ‘özlenen’ yani ‘barış’ dolu mesajlar verirken bunun pratiğe yansıyacağını sandık, yanıldık!
KABİNE BUGÜN TOPLANIYOR
14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta sandık başına giderek seçimlerimizi tamamladık. Millet önce 600 vekilini seçti. Sonra ‘benim adıma ülkeyi yönet’ diyerek Cumhurbaşkanlığı makamına yeniden Recep Tayyip Erdoğan’ı oturttu. Ardından yeminler edildi, hükümet kuruldu. Yeni Kabine hayırlı, uğurlu olsun.
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni Bakanlar ile bugün bir araya gelecek. İlk toplantıda ekonomi ve terörle mücadele başta olmak üzere yeni dönemin yeni yol haritası ele alınacak. Ayrıca taşerona kadro, deprem bölgesi konutlarının bir an önce bitirilmesi, ev hanımlarına emeklilik, gençlere vergisiz telefon ve bilgisayar ile faizsiz evlilik kredisi gibi konular var masada. Bir de İsveç’in NATO’ya üyeliğiyle ilgili sergilenmesi gereken tavır ele alınacak…
Birkaç cümleye sığan konu başlıklarının hepsi birbirinden önemli. Kimi Türkiye’nin ‘bekasını’, kimi toplumun hemen her kesiminin yaşam kalitesini, kimi ülkenin ihyasını, kimi de dünyayı yakından ilgilendiriyor.
Yaşanan ve yaşanması beklenen sel felaketleri de hesaba katılırsa artık rahat yüzü yok bakanlara!
TÜRKİYE YÜZYILI’NIN KABİNESİ
Yeni bakanların omuzlarında tıpkı TBMM’deki milletvekilleri gibi, “Türkiye Yüzyılı” hedeflerinin ağır yükü, sorumluluğu var artık. Bu bakımdan; vekiller ve bakanlar millete hizmet yolunda bekleneni veremez, tavsarsa sorgulanır ve bunun siyaseten bir bedeli olur. Olmalı da…
Görünen o ki; çoğu kişinin ‘tahmin’ anlamında büyük oranda çuvalladığı yeni kabine üyeleri, ‘liyakat’ sınavını geçen isimlerden oluşuyor. Dünden bugüne yaşanmışlıkların şahidi olarak demek isterim ki;
Nice bakan geldi geçti ülkeden / Kimi taviz verdi görüş, ilkeden / Baktık… Orta yere oydu ilk eden / Yeni bakanlardan beklenti farklı
***
Seçim yapıldı, vekillikler, bakanlıklar kapıldı. Kaldık biz bize. Bundan sonrası önemli: Sevgiyi, saygıyı, insanlığı, vatan ve dünya sevgisini göz ardı etmeyelim… Çünkü;
Önü sonu elbet biz bize kaldık / Seçim, geçim derken hayale daldık / Uyandık ki canlar bir garip olduk / Hükümetten elbet beklenti farklı
*
Yaz, bahar, kış gibi seçim de biter / Seçim ortamında allame yiter / Ağa, ana/baba ve canlar yeter / Sonuçta sen, ben, o ve bizler farklı
***
SON SÖZ: Ey Sayın Cumhurbaşkanı ve kabine üyeleri, milletin beklentisi net: Hayatı çekilmez hale getiren pahalılığı bitirin artık. Nokta!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.