Geç kalmış bir bayram yazısı
“Eski bayramlar nerede, tadı yok hiçbir şeyin eskisi gibi…” diye başlar her bayram sohbetler.
“Eskiden büyükler ziyaret edilir, elleri öpülürdü. Şimdi bayram denince tatil geliyor aklına herkesin.” diye devam eder.
Bayram kartları vardı önceden, bilenler bilir Kızılay kart stantlarıyla dolardı bayram üzerleri.
Hareketli olanları en pahalılarıydı, en değer verilen kişilere ondan alınır yollanırdı.
Bir bayram temizliği seremonisi olurdu, günlerce bitmek bilmezdi.
Bayram kıyafetleri bir de, mutlaka yeni bir şeyler alınırdı.
Bayram kartları da bayram hazırlıkları da eskilerde kaldı şimdi.
Her şeyin hızla değiştiği çağımızda bayramların da değişmesi kaçınılmaz.
Çalışmaktan ailesiyle zaman geçirme fırsatı bulamayan yeni çekirdek aile formatı, hâliyle hiçbir fırsatı kaçırmak istemiyor.
Hayatla yarışırken küçük zaman dilimleri hemen soluklanma molalarına dönüşüyor.
Bayramlaşmalar sosyal medya üzerinden şablon görsellerle hemencecik hâllediliyor.
Tatile gidin elbette.
Ailenize zaman ayırın.
Birlikte olmanın keyfini çıkarıp her anını ölümsüz yapın.
Kalıp mesajlarla, görsellerle de olsa sevdiklerinizi hatırlayın.
Ama hiç tanımasanız da bulunduğunuz yerdeki çocukları unutmayın.
Bayramlaşın onlarla, başlarını okşayın, birkaç şeker verin, belki biraz harçlık.
Mutlu ettiğiniz her çocuk hatıralarına kaydeder bu duyguyu.
Çocukların kalbine girerseniz hayatlarına da girmiş olursunuz.
Sevginin ulaşamayacağı ve iyileştiremeyeceği kalp yoktur.
Sevgi toplumu olmanın yolu çocukları sevmekle başlar.
Bu bayram bakın çevrenize.
Belki başı hiç okşanmamış, gözlerine sevecenlikle bakılmamış bir çocuk vardır.
Bir çocuğun gözlerindeki ışıltı değil mi aslında bayram?
Sevindireceğiniz her çocuk sizin gönül bayramınız olsun.
Bayram geçti diyeceksiniz.
Çocukların mutlu olduğu yerlerde bayram biter mi?
Her gününüz mutlu, bayramınız kutlu olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.