Atalarımız bizler için o kadar güzel, o kadar anlamlı ve erdemli sözler söylemişler ki; Anlayanlara sivrisinek bile saz olmuş. Anlamayanlara da davul zurna yetmemiş. “Aslan yatağından belli olur” ve “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” atasözleri neler anlatmıyor ki? Görevlerin başında tertip, düzen, temizlik ve disiplin gelmektedir. Bir kurumda, bir okulda veya bir ibadethane de gerekli çevre, bahçe temizlikleri yapılmıyorsa; orada görev yapanların kendi kendilerini sorgulamaları gerekir. Çalıştığı kurumları kendi evi gibi görmezse, yapılacak işleri hep başkalarından beklerse, orada hizmet sakattır ve verimler düşüktür.

Bazı kurumların bahçeleri bakımsız, bahçenin çevreleri ottan, çöpten geçilmiyorsa; oranın sorumluları ancak, protokol ve koltuk müdürü olur. Bazı idareciler kurumların dışında ki kaldırımların kendi sorumluluğu olmadığını iddia edebilirler. Sorumluluklarını bilmeyip görevlerini aksatanlara o kurumun idarecileri de ortak olurlar. Bazı okul ve kurumların bahçeleri ve çevreleri tertemiz, pırıl pırıl olurken, ağaçları bakımlı, bahçeleri düzenli olması haliyle takdir edilmektedir. Bazı okulların ve camilerin bahçelerinin bakımsız, düzensiz olduğunu görüyoruz. Buraların sorumluları hiç mi uyarmıyor?

Gereğini yapmaktan neden kaçıyor? “Temizlik imamın yarısıdır” , “Temizlik imandan gelir.” Hadislerinin anlamları onları bilinçlendirmiyor mu? Yeni yeni kurumlar yapılıyor. Ancak; terk edilmiş bazı okullar yıllarca ilgisizliğe, kendi kaderlerine terk edilmiş durumdalar. Yıllarca emek verilerek yetiştirilmiş yüzlerce ağaç kurumaya terk edilmiş durumdadır. Öyle kurum müdürleri gördük ki; ellerinden bel, kürek ve süpürge düşmemiştir. Hizmetlisiyle beraber kurumunun bahçesini ve çevresini güzelleştirmiştir. Kendi yapmasa bile liderlik vasıflarını kullanarak yaptırtmıştır. İşsizliği gideriyoruz diye İŞKUR kanalıyla bazı kurumlara, okullara ve camilere elemanlar görevlendiriliyor.

Bunları tam manasıyla görev yaptıkları ve gerçekten yararlı olup olmadıkları ayrı bir konu. İŞKUR elemanlarını yetiştirilmiş korulukları ve terk edilmiş kurumların bahçelerini ele alınıp, buraların da bakımlarının yaptırılması çok mu zor? İŞKUR’culara güvenip de kendi yapacakları görevleri savsaklayanları da gözden uzak tutmamak gerekiyor. Herkese yardımcı ve örnek olacak bazı kurumların bahçelerinde ve çevrelerinde göze hoş olmayan görüntüler bizleri rahatsız ediyor da, kendilerini hiç mi ilgilendirmiyor?

Kaldırımlarım Belediye ye ait olduğunu, onların temizliğini ve düzenini onların sağlayacaklarını iddia eden bir yetkili, bence görev ve vicdan bilincinden uzak birisi demektir. Eğer idareci personeline sözünü geçiremiyor, bahçenin ve çevrenin düzenini sağlayamıyorsa, sağlatamıyorsa, o kişiler devlet için bir yüktür. Bu ülke hizmet istiyor, dürüstlük istiyor, fedakarlık ve yenilik istiyor. Rehberlik ve önderlik istiyor. Görevlerini yapanları takdir ve tebrik ettiğimiz gibi, görevlerinde ihmalleri ve vurdumduymazlık yapanları da uyarmalıyız. Herkes vicdanını rahatlatmalı, aldıkları ücretlerin hakkını vermelidir. Ne yapalım? Sussak gönül razı değil. Yazsak aldıran yok…