Cevap ver sıfırcı!...

Size eleştiride bulunan birine, hakaret ederek, onu suçlayarak, dikkatleri başka yöne çevirmek, profesyonel sahtekarların sürekli başvurduğu yöntemlerden biridir. Birleşik Metal?in (işi yok) bu konuda artık "uzmanlaştığını"(!) herkes biliyor... Birisi sizi suçlar, siz suçlayana "yalancı" dersiniz, "utanmaz" dersiniz ve yaptığınız hakaretlerle dikkatleri size yapılan suçlamadan uzaklaştırmaya çalışırsınız.. İşte Birleşik Metal'in yaptığı da bu... Bazı zihinler vardır... Küçük bir kıvılcım olduğunda o zihinleri istediğiniz yere kanalize edebilirsiniz... Teslim alınan zihinler, neler olup bittiğini, neden olup bittiğini sorgulamaz. O zihinlere, ideolojiyi, ajitasyonu ve provokasyonu pompaladığınızda istediğiniz gibi kullanabilirsiniz... İşte Birleşik Metal'in bugünlerde yapmak istediği de bu... Bakın sesleri çıkıyor mu?... Yüksek Hakem'de sözleşmesi bağıtlanan metal işçileri ile ilgili olarak, söylediği tek kelime var mı?... Yok.. Olamaz da... Çünkü onların algılarını başka yöne çevirdiler.. Zorla, aldatarak ve baskıyla yaptılar bunu... Hadi bakalım, bir tane Allah?ın Kulu çıkıp da Yüksek Hakem?de 10-15 bin işçinin giyotine kurban edilen sözleşmesinden söz etsin... Çıkamaz... Ama ben söyleyeyim... Yüksek Hakem'den çıkan sözleşmede erzak yardımı yok... Bunu sorunca da hemen "3 yıllık sözleşmenin karşılığında Türk Metal'e rüşvet olarak verildi" diyorlar... Biz de inandık bu söze... O zaman cevap ver bakalım, hangi rüşvet karşılığında Asil Çelik'te 3 yıllık sözleşme imzaladın?... Hangi rüşvet karşılığında Akkardan'daki işçilerin işten çıkarılması kararına imza attın?... Hangi rüşveti aldın da işçileri birbirine kışkırtıyorsun?... MESS'ten hangi, rüşveti aldın da, grevin erteleneceğini bal gibi de bildiğin halde, işçileri greve çıkarıp, bir günlük şov yaptın?... MESS'ten Yüksek Hakem'de imzalanan sözleşme karşılığında "Aferin" cevabıyla birlikte hangi rüşveti aldın?... Değerli Okurlar; Değerli Metal İşçileri, Bu sorular, ancak fikri ve vicdanı hür emekçiler tarafından sorulabilir... Bu soruları yüksek sesle Birleşik Metal yöneticilerine sormanız yasaktır... Bu soruları içinizde saklayınız ve Birleşik Metal yöneticilerine asla sormayınız... Zaten sorsanız da cevap alamayacak ve "hain" ya da "ajan" olarak etiketleneceksiniz... PATRONLARIN SESSİZLİĞİ... Herkes o fotoğraflara iyi baksın... Fotoğrafın içindeki sisler ardındaki yüzlere iyi baksın... Büyük ve güçlü bir sendikanın, büyük dayanışmasından kimlerin rahatsız olduğu ve bu rahatsızlıktan kurtulmak için kimleri maşa olarak kullandığını görsün... Fotoğrafın görünmeyen kısmında, keyifle purosunu tüttürerek gelişmeleri zevkle seyreden patronları ve işbirlikçilerini sizler de görüyor musunuz?... Emeği olan insanın hedefi ekmektir... Ekmeği sağlayan ve getiren emek, her zaman saygı duyulacak değerlerin başında gelir... Türkiye, emeğin kıymetinin bilinmediği ya da tam anlamıyla karşılığının alınmadığı bir ülke... Ben, son zamanlarda özellikle otomotiv sektöründe yaşanan gelişmelerin "röntgenini çekerken" oldukça hassas olmaya çalışıyorum... Başlatılan eylemlere lütfen dikkat edin.. O eylem fotoğraflarının içinde yer aldığı halde, fotoğrafta yer almayan iki kişi var.. Birinin adı "patron" diğerinin adı ise "sıfırcı"... Biliyorum "sıfırcı" kelimesi bazılarını rahatsız ediyor olabilir, ama tanımanız için bu sıfatı kullanmak zorundayım... Eylemci işçilerin düşüncelerine saygı duyarım, onları dinlerim hatta anlayışla karşılamam da mümkün... Ama lütfen onlar da adımlarını atarken dikkatli olsunlar. Çünkü fotoğrafın görünmeyen kısmında bir "patron-sıfırcı işbirliği" var... Bunu asla eylemlere bir leke sürmek için söylemiyorum... Eylemlere katılanların dikkatlerini çekmek istediğim nokta bu... Bugüne kadar Türk Metal tarafından yapılan açıklamaların, zaman zaman kullanılan ve seçilen ifadeler/ kavramlar nedeniyle amacından saptırıldığına da şahit oluyoruz... Türk Metal'e karşı bir "red cephesi" oluşturmak isteyenler var... Onların gayretleri ile protestocu arkadaşlarımız yanlış yönlendirilebilir... Yapılan bütün eleştirilere, protestolara saygı duyarım... Arada ücret farkının oluşmasından (ya da böyle bir algı oluşmasından) duyulan rahatsızlık sonucu, demokratik anlamda gösterilen tepkilere de saygı duyarım. Ama herkes o fotoğraflara iyi baksın... Fotoğrafın içindeki sisler ardındaki yüzlere iyi baksın... Büyük ve güçlü bir sendikanın, büyük dayanışmasından kimlerin rahatsız olduğu ve bu rahatsızlıktan kurtulmak için kimleri maşa olarak kullandığını görsün... Kim bilir?.. Bütün bu gelişmelerin ucunda yatan temel sebeplerden biri, Türk Metal'in kendini "maşa" olarak kullandırmaya izin vermemesi... Ne dersiniz?