Prof. Dr. Hamzaoğlu, cemre düşmesi olayının doğaya olan etkilerini anlattı
Gazi Üniversitesi Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu, halk arasında ilkbaharın habercisi olarak bilinen, ilki bugün havaya düşecek olan ‘cemre düşmesi’ olayının doğaya olan etkilerini anlattı.
Gazi Üniversitesi Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu, halk arasında ilkbaharın habercisi olarak bilinen, ilki bugün havaya düşecek olan ‘cemre düşmesi’ olayının doğaya olan etkilerini anlattı.
Halk arasında ‘ilkbaharın habercisi’ diye tanımlanan ve üç aşamada gerçekleşen ‘cemre düşmesi’ olayının doğaya olan etkilerini Gazi Üniversitesi Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergin Hamzaoğlu İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Pek çok bitkinin literatüre kazandırılmasında etkin rol oynayan, çalışmaları kapsamında ‘Türler ve Habitat’ adlı bir de dergi çıkaran Hamzaoğlu, uzun yıllardır bitkiler üzerinde faaliyetler yürütüyor. Cemre düşmesinin aslında her sene şubat ayında güneş ışınlarının dünyaya dik düşmesi sonucunda meydana gelen bir ısınma olayı olduğunu açıklayan Hamzaoğlu, “Cemre düşmesinin bir bilimsel bir de halk kültüründeki anlam karşılığı var. Bilimsel olarak baktığımızda katılar sıvılara göre sıvılar da gazlara göre daha geç ısı alır verirler. Kolay ısı alıp veren atmosfer olduğu için önce havaya cemre düşüyor, arkasından molekül yoğunluğu biraz daha fazla olan sıvılar, arkasından da daha yoğun olan kara parçalar. Halk arasındaki kültürel karşılığı ise baharın gelişi diye yorumlanır cemre düşmesi” dedi.
“Toprak da ısındıktan sonra sonbahar veya kıştan beri uykuda olan bitkisel faaliyetler tekrar başlayacak”
Cemre düştükten ve toprak ısındıktan sonra suların akıp sıvı hale geldiği zaman uykuda olan bitkisel faaliyetlerin tekrar başlayacağını söyleyen Prof. Dr. Hamzaoğlu, konuyla ilgili, “Şu anda soğuk ve eksilerin altında bir sıcaklık nedeniyle sıvılar toprakta don durumda. Toprak don durumda. Dolayısıyla biyolojik faaliyetlerini yapacak olan bitkilere su yürümüyor, biz ona su yürümesi diyoruz. Su katı halde durduğu için herhangi bir su akışı söz konusu değil. Toprak da ısındıktan sonra su akar ve sıvı hale geldiği zaman geçen seneden sonbahar veya kıştan beri uykuda olan bitkisel faaliyetler tekrar başlayacak. Tohumlar çimlenecek tekrar. Çünkü tohumların çimlenebilmesi için şartlardan birisi de uygun ısı, uygun sıcaklık. Uygun sıcaklıkla beraber nem, sıvı su. Bütün bunlar sağlandığı zaman özellikle tohum çimlenmesini göreceğiz. Tohumlar çimlendiği zaman da bahar gelmiş olacak. Aslında halk arasındaki inanış bu aradaki bilimsel şeyleri atlayıp sadece sonuca bakarsanız doğru bir inanış” ifadelerini kullandı.
“Cemreyi büyük bir hevesle bekleyen çiğdemler ve kardelenler”
Hamzaoğlu, önce tozlaşma rekabeti olmasın diye bazı bitkilerin erkenci davranarak çiçek açacaklarını, cemreyi büyük bir hevesle bekleyen bitkilerin çiğdemler ve kardelenler olduğunu belirterek, “Bitkiler bunu tabiatta çok güzel ayarlamışlar. Bazı bitkiler yoğun bitki örtüsü oluştuktan sonra tozlaşma ihtimalleri düşük olduğu için erken davranıyorlar. Bunlar henüz hiçbir rekabet yokken erkenden canlanıyorlar, cemreyle beraber çiçek açmaya başlıyorlar. Tozlaşma görevlerini bitirdikten sonra bir sene sonraki çiçek açmalarıyla ilgili besin toplamaya başlıyor. Çiçekleri soluyor ama fotosentez devam ediyor. Öyle bir sıralama takip edecekler aynı şekilde. Önce tozlaşma rekabeti olmasın diye bazı bitkiler erkenci davranacaklar ve onlar çiçek açacaklar. Ardı sırada bu rekabete uygun bitkiler sırayla çoğalmaya başlayacaklar. Cemreyi büyük bir hevesle bekleyen çiğdemler ve kardelenler. Çünkü onlarda hemen sarımtırak, mavimtırak çiğdemler, kardelenleri görebilirsiniz” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.