Aysel Ayşe Aygün Özer

Aysel Ayşe Aygün Özer

Helal ve haram

Helal ve haram

Merhaba sevgili Anadolu gazetesi okuyucuları kısa bir aradan sonra sizlerle olmak beni çok mutlu ediyor. Bugünkü yazımızda helal ve haram şüpheli şeylerden bir nebze de olsa bahsetmek isterim.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki, helal kazanmak her Müslümana farzdır. Helal kazanabilmek için önce helali öğrenmek lazımdır. Helal ve haram meydandadır. İkisi arasında şüpheli olanları tanımak güçtür şüphelilerden sakınmayan harama düşer. Bunu tanıtmak geniş bir ilimdir burada hepimize lazım olanları kısaca bildirmek isterim.

Helal kazanmanın üstünlüğü ve sevabı:

Allahu Teala Kuran'ı Kerim'de müminin Suresi elli ikinci ayetinde buyuruyor ki, (ey peygamberlerim! helal ve temiz yiyiniz bana layık ibadetler yapınız!) İşte Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem bunun için (helal kazanmak her Müslümana farzdır) buyurdu.

(bir kimse hiç haram karıştırmadan, 40 gün helal yerse, Allahu Teala onun kalbini Nur ile doldurur. Dünya muhabbetini kalbinden giderir.)

Dünyalık kazanmak için çalışmak günah değildir. Dünyalık sevgisi dünyaya Gönül bağlamak günahtır.

Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; Çok kimse vardır yedikleri ve giydikleri haramdır sonra ellerini kaldırıp dua ederler böyle dua nasıl kabul olunur ki.

Bir kere de buyurdu ki haram yiyenlerin ne farzları nede sünnetleri kabul olmaz.

Yine buyurdu ki peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem (On liralık elbisenin bir lirası haram olsa o elbise ile kılınan namazlar kabul olmaz.)

Malın helalden mi haramdan mı geldiğini düşünmeyenler cehenneme neresinden atılırsa atılsın lar Allahu Teala onlara acımayacaktır.

İbadet on kısımdır dokuz kısmı helal kazanmaktır. Helali kazanmak için yorulup evine dönen kimse günahsız olarak yatar Allahu Teala'nın sevdiği kimse olarak kalkar Allahu Teala buyuruyor ki haramdan kaçıranlara hesap sormaya utanırım.

Haram maldan verilen sadaka kabul edilmez saklanırsa cehenneme gidinceye kadar ona yolluk olur...

Bir kıssadan hisse anlatmak isterim. Ebubekir radiyallahü anh, hizmetçisinin getirdiği sütü içti sonra helal olmadığını anlayınca parmağını boğazına sokarak çıkardı.

O kadar zahmet çekti ki ölüyor sandılar. Ya rabbi elimden geleni yaptım midemde ve damarlarımda kalan zerrelerden sana sığınırım.

Diye yalvardı...

Evet sevgili okuyucular bizde bu kadar düşünüyor muyuz helali ve haramı cebimize koyduğumuz paramızın çokluğu bizi mutlu eden yoksa helal olsun ama üç kuruş eksik olsun doğrusunu mu yapıyoruz

Bilemedim son zamanlarda birçok şeyin unutulduğu gibi helal ve haram da unutuldu anlık günlük olarak yaşamaya başladık kendimizi ve ne için yaratıldığımızı unutup sorgulamadan nefsimizin ellerine kendimizi teslim ettik. Ne mazlum düşünür olduk.

Ne de aç olanı görür. alın teri ile çalışan işçinin hakkını veremeyen bir hal aldık bu kadar yükü bu kadar ağı bu kadar gözyaşını hem yüreğimize hem omuzlarımıza yük ettik.

Bunların hesabını zamanı gelince verecektik ama biz o zamanı yok saydık.

Hiç gelmeyecekmiş gibi yaşantımıza kaldığımız yerden devam ettik.

Hep fazlasını istedik kanaatkar olmadık. ki kabul edelim nefsimizi doyurmak için aç gözlü olduk yaradılış sebebimizi unuttuk.

Bizi yaradana hamd etmeyi şükür etmeyi unuttuk haramı helal saydık yesek de yemesek de haram yiyenlere de göz yumduk

Bir de onların günahlarını üstlendik.

Hz. Ali' (sav)min iki güzel Hadisi ile yazımı sonlandırmak isterim.

 "Bir toplumun yaptığına razı olan, o işe katkısı olanlardan sayılır; Batıl işte bizzat bulunan kimsenin  iki suçu vardır, o işi işlemek suçu ve o işe razı olmak suçu."

"İnsanlar dünyalarını düzene sokmak için dinlerine ait bir şeyi terk ettiler mi Allah ondan daha zararlı bir şeyi onların yüzüne açar."

Bu güzel yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz hepinizi Allah'a emanet ediyorum Rabbim onun yolundan ayrılmamızı bizlere nasip etmesin Allah'a emanet olun.

Saygılarımla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Aysel Ayşe Aygün Özer Arşivi